TİM Başkanı Gültepe: İhracatta Uzun Vadeli Hedeflerimiz İçin AR-GE’ye Daha Fazla Kaynak Ayırmalıyız

Turkishtime Dergi

Küresel ticaret, büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Günümüz dünyasında Ar-Ge ve inovasyon, maliyetlerin azaltılmasının, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesinin yanı sıra, kalitenin ve katma değerin artırılmasında çok önemli bir rol oynuyor.

TİM olarak bir yandan firmalarımızın güncel sorunlarıyla ilgilenirken, diğer yandan ihracatımızı geleceğe hazırlayan stratejiler üretiyoruz. Bu kapsamda Ar-Ge, inovasyon, tasarım, girişimcilik ve marka alanlarına yoğunlaşıyoruz. Bu beş alanda firmalarımız için yıllardır ilham verici faaliyetler gerçekleştiriyoruz.

Her yıl ülkemizin ilk 1000 ihracatçısını ödüllendirirken araştırmamız kapsamında firmalarımıza anketler yöneltiyoruz. Burada Ar-Ge ve markalaşma başlıklarında çok önemli sonuçlar çıkıyor. İlk 1000 ihracatçımızın, neden ilk 1000’de olduğunu, listede yerlerini nasıl koruduklarını Ar-Ge harcamalarında görüyoruz. İlk 1000 İhracatçı Araştırmamıza göre, ankete katılan firmalarımızın yıllık Ar-Ge yatırımı firma başına ortalama 261,4 milyon TL’ye ulaştı. Söz konusu firmalarımızdan 214’ünün Ar-Ge merkezi bulunuyor. 47’si de yakın gelecekte Ar-Ge merkezi kurmayı planlıyor.

Ülkemizde 2023 yılında Ar-Ge için toplamda 377,5 milyar liralık bütçe kullanıldı. Ar-Ge’ye kullanılan bütçenin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 1,42 ile ülkemizde en yüksek seviyeye ulaştı. Ancak bu oranın Güney Kore’de yüzde 5, Tayvan’da yüzde 4, İsveç’te yüzde 3,6, ABD’de yüzde 3,4 olduğunu dikkate alırsak Ar-Ge’ye daha çok kaynak ayırmamız gerektiğini görebiliriz. Çünkü Ar-Ge harcamaları, orta yüksek ve yüksek teknolojili üretimin ve ihracatın temelini oluşturuyor. Bu harcamalarla geliştirilecek inovatif ürünlerle halen 1,5 dolar düzeyinde olan ortalama kilogram birim fiyatımızı 2-3 dolar seviyesine çıkarabiliriz.

TİM olarak uzun vadede ülkemizi en çok ihracat yapan ülkeler liginde ilk 10 arasına çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşabilmemiz için de ihracat ekosistemindeki tüm paydaşların Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine ağırlık vermesi gerekiyor.

Türkiye’nin inovasyon kapasitesindeki yükseliş dikkat çekiyor. Küresel İnovasyon Endeksi’nde ülkemiz son 12 yılda 37 basamak yükseldi. Son verilere göre Türkiye genel sıralamada 37’nci, inovasyon girdilerinde 51’nci, inovasyon çıktılarında ise 28’inci sırada yer alıyor. Türkiye özellikle marka başvurularında dünya birinciliğini sürdürürken, yaratıcı çıktılar ve bilgi-teknoloji üretimi gibi alanlarda da art arda sıçramalar kaydediyor. Küresel İnovasyon Endeksi sıralamalarında elde ettiğimiz kazanımları daha da ileriye taşımamız gerekiyor. TİM olarak bu dönüşümün parçası olmak için sahada uygulamalar geliştiriyoruz. İnovaTİM programıyla inovasyon potansiyelimizi ihracata yönlendiriyor, İnoSuit aracılığıyla KOBİ’lerin Ar-Ge yönetim yapısını güçlendiriyor, tüm sektörlerimizde tamamladığımız sürdürülebilirlik eylem planlarıyla yeşil dönüşümü üretimin merkezine yerleştiriyoruz. Ar-Ge ve inovasyon konusunda ulaştığımız nokta, potansiyelimizin henüz gerisinde. Bu potansiyeli gerçek kılmak için; verimlilik odaklı insan kaynağı politikaları, üniversite-sanayi iş birliklerinin güçlendirilmesi ve KOBİ’lerin teknolojiye erişiminin kolaylaştırılması gerekiyor. Bu bilinçle yol alıyor, Türkiye’yi teknoloji ve tasarım gücüyle öne çıkan bir üretim ekonomisine dönüştürme hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı
MUSTAFA GÜLTEPE

Kaynak ARGE 500

https://turkishtimedergi.com/arge500