Geleceğe Yön Verecek Buluşlar ⋯ Boğaziçi Üniversitesi pandemi sürecinde de “AR-GE” dedi

Turkishtime Dergi

Son yıllarda Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyona yönelik bir dönüşüm yaşanırken üniversiteler de bu alanda üzerine düşen görevi yerine getirmeye devam ediyor. Kendi stratejik plan ve tercihlerine göre değişik düzeylerde Ar-Ge çalışmaları yürüten üniversiteler, gerçekleştirdikleri bilimsel çalışmalarla bilgiyi ürüne dönüştürerek toplumun bir çok kesimi için birbirinden faydalı Ar-Ge çalışmalarını hayata geçiriyor.

Yapay zekâ ‘hayalet’ depremleri takip edecek

Yapay öğrenme ve teorik fizik alanında çalışan Arkadaş Özakın ile ekibi, varlığından haberdar bile olmadığımız ‘hayalet’ depremlerin yapay öğrenme ile takibi üzerine çalışıyor. Özakın projesini şöyle anlatıyor: “Bu projede öncelikle odaklandığımız konu zayıf depremlerin tespiti. Depremler her zaman hissedebileceğimiz büyüklükte gerçekleşmiyor, insanların hissetmediği, deprem tespit sistemlerinin de çoğu zaman gözden kaçırdığı çok sayıda ufak deprem oluyor. Yer aslında her an titreşiyor, arka planda sürekli bir gürültü var ve bahsettiğim küçük depremler o gürültünün içinde kayboluyorlar.  Küçük bir deprem, arka plandaki gürültünün içinde kendine ait hayalet gibi bir iz, bir fısıltı bırakıyor diyebiliriz.  Bir yandan da ilginç bir şekilde, küçük depremler büyük depremlere oranla çok daha sık şekilde, çok daha fazla sayıda oluyorlar. Projemizin amacı bu tür hayalet depremler diyebileceğimiz depremleri yapay öğrenme tekniklerini kullanarak yakalamak, tespit etmek.”

Geleceğin pilleri için anlamlı iş birliği

TÜBİTAK- Rusya Temel Araştırmalar Kurumu (RFBR) ile İkili İşbirliği Programı kapsamında desteklenmeye hak kazanan Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Damla Eroğlu Pala’nın projesi, geleceğin pilleri olarak görülen lityum-sülfür bataryaların daha uzun ömürlü olabilmesi için batarya performansıyla elektrolit tasarımı arasındaki ilişkiyi araştıracak. Rusya’dan Ufa Kimya Enstitüsü (Ufa Institute of Chemistry) ile iş birliği içinde yürütülecek projenin üç yıl sürmesi planlanıyor. Cep telefonlarından bilgisayarlara ve elektrikli araçlara kadar kullanılan mevcut en gelişmiş batarya tipinin lityum-iyon bataryalar olduğunu belirten Doç. Dr. Damla Eroğlu Pala, henüz gelişmekte olan lityum-sülfür bataryaların ise beş kat daha fazla enerji depolayabileceğini vurguluyor: “Lityum-sülfür bataryalar henüz ticari olarak erişilebilir değil, ancak çok gelecek vaadediyor; çünkü bir lityum-iyon bataryadan beş kat daha fazla teorik özgül enerji gösteriyor ve daha düşük maliyetli olma potansiyeline sahip.”

İnsan bedenini gerçek zamanlı izleyen implant anten teknolojisi

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sema Dumanlı Oktar’ın “Canlı Hücrelerle Manipüle Edilen Antenler” (AntennAlive) projesiyle, genetiği değiştirilmiş bakterilerle yeniden yapılandırılan implant antenler kullanılarak insan bedenindeki gelişmeler gerçek zamanlı izlenebilecek. Bu yıl TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı “2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı”ndan 1 milyon TL destek almayı başaran projenin biyomühendislik alanında öncü olması hedefleniyor.  TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı “2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı”na, Boğaziçi Üniversitesi’nden seçilen üç genç bilim insanından biri olan Dr. Öğr. Üyesi Sema Dumanlı Oktar, vücut içinde gerçekleşen olayları gerçek zamanlı izleyebilecek, sentetik biyoloji ile elektronik mühendisliğini buluşturacak teknoloji “AntennAlive” projesi için çalışıyor.  Dr. Öğr. Üyesi Dumanlı tarafından 2019’da kurulan Boğaziçi Üniversitesi Anten ve Yayılım Araştırma Laboratuvarı BOUNTENNA’da geliştirilen proje, bilim insanına göre “yarı-canlı” anten konseptiyle yepyeni bir alanın ortaya çıkmasını sağlayacak.

Pankreas kanseri tedavisi için nano ilaç

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Nazar İleri Ercan, dünya genelinde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan pankreas kanserinin tedavisine yönelik bir nano ilaç geliştirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.  Araştırma, TÜBİTAK’ın başlattığı 2247 Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında destekleniyor. Romatoid Artrit hastalığı ile ilgili çalışmaları nedeniyle 2020 yılında L’Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin” programı kapsamında ödül almaya hak kazanan genç ve yetenekli, Türk bilim kadınları arasında yer alan Nazar İleri Ercan’ın yürüttüğü, üç yıl sürmesi planlanan nano ilaç araştırması TÜBİTAK tarafından destekleniyor. Nano ilacın kemoterapi, immunoterapi gibi yöntemleri tek bir yapıda toplayarak hastalıklı bölge üzerinde etkili olması hedefleniyor. 

Sıçanların ve robotların  karşılıklı öğrenmesine dair yeni araştırma 

Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan ve iki yıl sürecek araştırma, robot ve deney hayvanının birbiriyle etkileşime geçtiği bir karşılıklı öğrenme modeli geliştirmeyi hedefliyor. Proje, psikolojideki öğrenme literatürüne önemli bir katkı sunarak çeşitli makine öğrenmesi algoritmalarının sınanması için yeni bir platform oluşturacak. Proje kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Bilişsel Bilim Yüksek Lisans öğrencisi Oğuzcan Nas, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ünal ve Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden robotik uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emre Uğur danışmanlığında araştırmalarını sürdürüyor.  Proje kapsamında  çalışmalarını davam ettiren bu isimler sistemle ilgili şunları sözlüyor;  “Bu sisteme farklı modüller ekleyerek, robot-hayvan etkileşimini çeşitlendiriyor ve böylece farklı modellerin hayvanın ve robotun öğrenmesini nasıl etkilediğini araştırıyoruz. Robotlar aracılığıyla hayvanlara öğretilebilecek şeylerin sınırı, hayvanların nöronal kapasiteleri ile sınırlıdır. Uygun yöntem ile bir robot, insan dâhil herhangi bir hayvana birçok şey öğretebilir.”