Apple’ın kreatif direktörüyle 1 gün!
Apple’ı dünyanın en değerli markası yapan güç efsanevi kurucu başkanı Steve Jobs ise, Steve Jobs’ı da işdünyasının en başarılı yöneticisi yapan iki kişi Jony Ive ve Ken Segall’dır derler… Brand Week için Türkiye’ye gelen Segall’le bir gün geçirdim…
Dr. Selçuk Tuzcuoğlu
Bahçeşehir Üniversitesi
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi & Pazarlama Yüksek Lisans Programları Koordinatörü
Apple’ı dünyanın en değerli markası yapan güç efsanevi kurucu başkanı Steve Jobs ise, Steve Jobs’ı da işdünyasının en başarılı yöneticisi yapan iki kişi Jony Ive ve Ken Segall’dır derler… Steve Jobs tarafından “Apple markasının asıl ruhu” olarak tanımlanan Jony Ive Apple’ın ikonik ürünlerinin tasarımını üstlenmişti. Bilenler bilir ama Ken Segall de Apple reklamlarının yaratıcı yönetmeni ve Apple ürünlerinin isim babasıdır. 6-10 Kasım 2017 tarihleri arasında “Efsaneler” başlığı altında düzenlenen Brand Week etkinliğinde öne çıkan, York Üniversitesi Pazarlama Profesörü Russell Belk, müzik grubu MFÖ, Iron Maiden grubunun vokalisti Bruce Dickenson gibi efsanelerin yanı sıra, benim için en önemli konuşmacı Ken Segall idi.
Geçtiğimiz yıllarda “Think Simple” (Basit Düşün) ve “Insanely Simple” (Delicesine Basit) isimli 2 de kitap yazan Segall; hem Brand Week’de bir konuşma yapmak, hem de “O Kadar Basit ki” ismi ile Mediacat Yayınları’ndan Türkçeye çevrilen kitabını imzalamak için İstanbul’a geldi. Yaklaşık 45 dakika süren sunumu sırasında Segall, ürünleri, reklamları ve organizasyon yapısını basitleştirmenin şirketler açısından ne kadar önemli olduğunu anlattı. Daha sonra kitaplarını imzalayan Segall, konferansın ziyaretçilerinden de büyük ilgi gördü. Hatta imza için getirilen kitaplar tükendiği için ikinci bir imza seansı düzenlendi. Marketing Konseyi bünyesinde her ay bir araya gelerek gündemdeki pazarlama konularını tartıştığımız sevgili dostum ve Marka Okulu’nun Direktörü Doç. Dr. Gresi Sanje, bir akşam evvel Marka Okulu’nun öğrencilerine de seminer veren Ken Segall’i benimle tanıştırınca, aklımdaki soruları kendisine yöneltme fırsatını da bulmuş oldum. Ken Segall’ın internette yer alan konuşma videolarındaki açıklamaları ile de zenginleştirdiğim bu söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedim.
Röportaj Turkishtime'ın Aralık sayısında!