Avrupa’daki kriz, Türk mobilya sektörü için tehdit
Türk mobilya sektörü, 2012’nin ilk altı ayında çizdiği olumlu tablo ile Türkiye ihracatındaki kritik önemini artırmaya devam ediyor. Geçen seneyi yüzde 20 büyüme ile kapatan sektör, 2012 yılının ilk altı ayında da çizdiği olumlu tablo ve yüzde 20 artan ihracatı ile umut vaat ediyor.
2012 yılının ilk altı ayında mobilya sektöründe yaşanan değişimleri değerlendiren MASKO Mobilya Kenti Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı, Türk Mobilya Sektörü’nün önümüzdeki beş yıl içerisinde dünyada ilk 10’a yerleşme hedefine dikkat çekti. Karcı; dünyada mobilya sektörü yüzde 4 büyürken, Türkiye’nin mobilya ihracatının yüzde 20 gelişim kaydettiğini dile getirdi.
Türkiye’nin yurt dışına sattığı mobilya kilogramının, 2012 yılında dolar bazında yükselmesinin büyük önem taşıdığını anlatan Karcı; “Dünya’da mobilya sektörüne baktığımızda, Almanya mobilyanın kilogramını 12,5 Dolar’a satıyor. Biz ise daha kaliteli ürünlerin kilogramını 3,84 Dolar’a satıyoruz. Mobilya ve yan ürünlerine ise bu rakamlar Türkiye için 2,92 Dolar iken Almanya’da 5 Dolar civarında seyrediyor. Polonya 5 Dolar’a, mobilya denince ilk akla gelen İtalya ise ürünlerini yaklaşık 12 Dolar’a satıyor. Aradaki fark çok fazla. Bu nedenle zaten kaliteli olan ürünlerimizin marka değerini artırıp, kilogram fiyatlarını yükseltebilirsek, 2012 sonuna kadar ihracat rakamlarında önemli çıkışlar yakalayabiliriz” diyor.
“Pazarı Çin’e bırakmayacağız”
Dünya mobilya pazarının yüzde 25’inin Çin’in egemenliğinde olduğunu ancak Türk mobilyasının gerek kalite gerekse işçilik bakımından çok üstün olduğuna dikkat çeken Karcı; “Çin’de üretilen mobilyaların belli bir kalite standardı bulunmuyor. Ürünler sürekli değişiklik gösteriyor. Üstelik fiyatları da geçmiş yıllara oranla makul olmaktan çıktı. Ancak Türk Mobilya Sektörü kalite standartlarını yakalaşmış durumda. Çin’i kendimize rakip olarak görmüyoruz. Önümüzdeki dönemde dünya pazarında kaliteli ürünlerimiz ve doğru tanıtımlarla daha büyük bir pay elde edeceğimizi tahmin ediyoruz.” dedi.
Türk Mobilya Sektörü’nün artık yeni pazarlara açıldığını anlatan Karcı, “Türk mobilyaları artık aranan bir marka haline gelmeye başladı. Rusya, Nijerya, Libya, Körfez Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri gibi yeni ülkeler Türkiye ile işbirliği yapmak istiyor. Biz de dünyanın en büyük mobilya kenti olarak yeni pazar arayışlarına devam ederek sektörümüzü daha da ileriye taşıyacağız” dedi.
Yılın ilk altı ayında Türkiye’deki genel ihracatın yüzde 11,28 artışla 72 milyar 986 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğine dikkat çeken Hasan Karcı, “Yalnızca Haziran ayında ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,59 artış göstererek 11 milyar 840 milyon dolar oldu. Ağaç ve orman ürünleri 1 Ocak - 30 Haziran döneminde geçen yıla göre yüzde 15,43 artış gösterirken, mobilya sektörü bu dönemde iç pazardaki daralmayı ihracatta yüzde 20 artış sağlayarak aştı.” dedi.
“2012 yılında doğru hamle şart”
Yıllara göre bakıldığında da Türkiye mobilya ihracatında önemli gelişmelerin hemen göze çarptığına değinen Hasan Karcı, “2012 yılı için mobilya sektörünün önü açık görünüyor. İnşaat sektöründeki gelişmelerle birlikte mobilya sektöründe de paralel bir büyüme yaşanacak. Doğru hamlelerle MASKO olarak Türk mobilya sektörünün dış piyasada 2012 yılında yüzde 15 ila 20 arasında büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak sektörün geleceğini düşünürken ince detayların da atlanmaması gerekiyor. Öyle ki, küresel ekonomik krizin etkilerinin devam etmesi ve Avrupa’da yaşanan mali sıkıntılar sektör oyuncularının yapacağı doğru hamlelerle aşılabilir. MASKO, ülkemiz mobilya ihracatının yüzde 10’ununu karşılıyor. 170 ülkeye yaklaşık 1,7 milyar Dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye mobilya sektörü, 2023 yılına kadar bu rakamı 7 milyar Dolara çıkarmayı hedefliyor.” dedi.
Avrupa’daki krize dikkat etmeli…
Şu anda Avrupa’da yaşanan ekonomik krizin iç pazar için bir tehdit olarak görülmesi gerektiğinin de altını çizen Karcı, “Son dönemde Türkiye’den en fazla ürün alan Almanya yerini Irak’a bıraktı. Yakın zamanda ise Libya’nın en fazla satış yapacağımız ülke olacağını öngörüyoruz. Avrupa’da ciddi bir kriz var. Bölgeye ihracatımız önemli ölçüde geriledi. Almanya, İtalya, İspanya ve Polonya gibi büyük oyuncular kriz dolayısı ile daralan iç pazarları nedeniyle kendilerine kurtarıcı arıyor. Bunun için en iyi üs de bizim ülkemiz. Çünkü giderek artan refah seviyesi ile Türkiye, Avrupa için iştah kabartan bir pazar konumuna geldi. Bu tehlikeyi görüp, durumu iyi değerlendirip, stratejik ve doğru adımlar atmalıyız. Türkiye’nin en büyük avantajı hammaddesinin yüzde 75,5’ini kendinin temin etmesi. Hammadde’nin yalnızca yüzde 24,5’ini dışarıdan ithal ediyoruz. Bu durum da bize parlak bir gelecek ve önemli avantajlar vaat ediyor.”
Her krizin bir fırsatı da beraberinde barındırdığının altını çizen Karcı, “Diğer taraftan Avrupa’daki kriz yatırımcımız için iyi bir fırsat oldu. Daha önce 100 bin Avro’ya alınabilen makinalar, şimdilerde 35-40 bin Avro’ya bulunabiliyor. Yüksek üretim teknolojisine sahip olmak, bizim uluslararası arenada varlığımızı güçlendirecektir” dedi.