DHL'den lojistik sektörüne tavsiyeler

DHL'nin yayınladığı 'Consumer as Disrupter' (Tüketici Düzen Değiştirici Olursa) başlıklı yeni rapor, perakende ve tüketici ürünleri sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin, tüketicilerin meydana getirdiği 'kelebek etkisi'ni atlatmaları ve ayakta kalabilmeleri için, tedarik zinciri ve lojistik yaklaşımlarını yeniden değerlendirmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Rapor, her geçen gün dijital alanda elini güçlendiren günümüz müşterilerini, tedarik zincirindeki temel düzensizliğin kaynağı olarak tanımlıyor. Rapor, sektörde meydana gelebilecek karmaşaları önlemek amacıyla, tüketiciye uyarlanabilen ve uygun maliyetli bir esneklik sağlayabilen lojistik süreçlerin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Söz konusu 'kelebek etkisi', sınırlı bir alanda tedarik zincirinde küçük bir değişiklik meydana getiren, fakat işletmeler için müşteri kaybı veya marka itibarsızlaşması gibi daha büyük sorunlara yol açabilecek, dolayısıyla nihai kâr-zarar tablosunda milyarlarca doların buharlaşmasına neden olabilecek bir olgu. lharrington Group LLC Başkanı Lisa Harrington'ın DHL ile birlikte hazırladığı rapor, tedarik zincirlerinin evrim sürecinden geçmesi gerektiğinin daha iyi anlaşılmasını ve bu tür istenmeyen sonuçlara karşı önlem alınmasını sağlamak için, son zamanlarda sektörü şekillendiren küresel trendleri ele alıyor. Sözü edilen küresel trendler raporda şu şekilde sıralanıyor:

1. Düzen Değiştiriciler

2. Tüketicinin Dijital Gücü

3. Orta Sınıfın Yükselişi

Satın alma davranışının öngörülemez değişimi

DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı, "Müşterilerin artan harcama gücünün, internet ve mobil cihazlarla olan bağlantısının, satın alma davranışlarını hızla ve öngörülemeyen bir şekilde değiştirdiğine şahit oluyoruz. Tedarik zincirindeki dalgalanma ve karışıklıklar, perakende ve tüketici ürünleri sektöründe birer istisna olarak algılanmıyor, artık karmaşa bir norm halini alıyor" diyor. Sokağın köşesindeki ufak dükkanın, bugün yerini büyük mağazalara ve perakende outlet'lerine bırakması örneğini veren Kırımlı "Küresel telekomünikasyon patlaması da müşterilerin faydalanabileceği kanalların sayısını çarpıcı bir biçimde artırdı. Bu da, müşterilerin satın alma kalıplarında ciddi değişikliklere yol açarak bizi, beklenmedik satın alma davranışlarıyla karşı karşıya getirdi. Bugün, parçalara ayrılmış satış kanalları, her geçen gün çoğalan hizmet beklentileri ve gittikçe kısalan ürün kullanım ömrünün yanı sıra, işletmelerin yeni ürünler ile ilgili yaşadıkları sıkıntılar, artan maliyet ve kâr baskısı ile yüzleşmek durumundayız" şeklinde konuşuyor.

Lojistik sektöründe esnekliğin, firmaların kendi kaynaklarını azaltarak daha çok dış kaynağa yönelmesiyle sağlanabileceğinin altını çizen Kırımlı, bunun temelinde de gerektiğinde her türlü negatif olasılığı ortadan kaldıracak tam nitelikli bir ölçeğe ve kullanıma hazır bir kapasiteye sahip olmanın yattığını ifade ediyor. Kırımlı konuya ilişkin sözlerine şöyle devam ediyor: "Perakende ürünleri ve tüketici ürünleri imalatçıları, tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirirken artık yalnızca şu unsurlara dikkat etmeliler; çok sayıda seçenek içeren hizmet portföyü, risk toleransı ve uygun maliyetli esneklik. Bu faktörler, tedarik zincirlerini, sarsıntılara karşı koruyacak kadar güçlü, ani veya beklenmedik değişikliklere karşı genel işleyişi dönüştürecek kadar çevik hale getirecektir. Aynı zamanda ürün özelleştirmelerini gerçekleştirecek kadar esnek ve kâr marjlarını koruyacak kadar verimli kılacaktır."