“Dijital Ekonomi İçin Konumlamayı 14 Yıl Önce Yaptık”
KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, “Dünya bilgi teknolojilerinin şu sıralar kendini konumlandırmaya çalıştığı BT’yi hizmet modeliyle sunma vizyonunu biz bundan 6 yıl önce sahiplendik ve o tarihten bu yana tüm altyapı ve yatırımlarımızı bu minvalde oluşturduk” diyor. Nalbantoğlu, dijital ekonomi konumlamasının yapılmasının da bundan 14 yıl önceye kadar gittiğini belirtiyor. KoçSistem, bu nedenle dijital ekonominin yükselişe geçtiği bu son dönemde, önemli bir noktada konumlanıyor. KoçSistem, şirketlere her geçen gün katlanarak büyüyen verilerini saklama, güvenliği sağlama, bulut bilişim modeli ile kapasitelerini artırıp azaltabilme imkanı sunuyor. Nalbantoğlu, şirketin başarı hikayelerini ve gelecek planlarını anlattı.
KoçSistem olarak dijital ekonomi içinde kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Dijital ekonominin özellikle satış ve pazarlama dünyasına vaat ettiği yeni satış kanalları, alternatif bayi yapıları, ezber bozan tanıtım mecraları şirketlere heyecan verirken diğer taraftan yeni iş modellerini de gündemlerine taşıdı. KoçSistem olarak biz; dijital ekonomide var olmak isteyen şirketlere satış ve pazarlama çalışmaları dışında, bu yeni modelde daha etkin olmalarını sağlamaya gayret gösterdik. Bunun için tüm iş süreçlerini verimli yönetebilmeleri, stratejik planlamalar yapabilmeleri adına çözümlerimizi uçtan uca adresliyoruz. Dünya bilgi teknolojilerinin şu sıralar kendini konumlandırmaya çalıştığı BT’yi hizmet modeli ile sunma vizyonunu biz bundan 6 yıl önce sahiplendik ve o tarihten bu yana tüm altyapı ve yatırımlarımızı bu minvalde oluşturduk.
KoçSistem dijital ekonomide şirketlere hangi çözüm ve hizmetleri sunuyor?
KoçSistem olarak şirketlere her geçen gün katlanarak büyüyen verilerini saklama, güvenliğini sağlama, bulut bilişim modeliyle kapasitelerini artırıp azaltabilme imkanı sunuyoruz. Verdiğimiz hizmetleri, dijital ekonominin isteklerine yanıt verecek şekilde esnek ve sürekli güncellenen bir yapıda modelliyoruz. Bu bakış açısı ile KoçSistem veri merkezi hizmet, çözüm ve danışmanlığı şemsiyesi altında, Türkiye’nin en büyük 500 şirketi içinde yer alan neredeyse 200 şirketin BT alt yapılarını yönetiyoruz. Müşterilerimize neredeyse dünyadaki en zengin ve esnek katalogla hizmet verdiğimizi söyleyebilirim.
“En zengin ve esnek katalog” anlayışınızı detaylandırabilir misiniz?
Çalışma anlayışımız müşterinin kendi uygulama setindeki onlarca farklı ihtiyacını konumlandırabileceği bir harita sunmak üzerine oturmuş durumda. Bu haritanın bir ucunda her şey müşteriye ait ve bizden çok sınırlı bir hizmet alıyor; diğer ucunda ise bulut hizmetlerimizle aylık bazda kullandığı kadar ödüyor. Şirket, neredeyse bir gün sonra işe başlayabileceği bir yapıya sahip oluyor ki, dönemsel olarak hizmet kapasitesini ve çeşitliliğini değiştirebiliyor. Böylece hızlı hareket etme kabiliyeti, esneklik, maliyet avantajı, verimlilik, sürekli güncellenen teknolojik altyapı ve faaliyetlerin ölçülebilirliği gibi kabiliyetler kazanıyor.
Bu ürün ve çözümler sonrasında oluşan başarı örnekleriniz nelerdir?
Türkiye’nin en önemli ulaştırma şirketlerinden biri olan müşterimiz için geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz veri merkezi hizmet projesi, altı çizilmesi gereken önemli projelerimiz arasında sayılabilir. Bu projeyle müşterimizin sistemlerini daha güvenli ve profesyonel bir ortama taşıdık. Bulut bilişim hizmetleriyle şirketin büyüme hızını artırırken yeni donanım yatırımı yapmalarına gerek kalmadan onlara ihtiyaç duydukları kadar faydalanabilecekleri kaynak imkanı yarattık. Böylece gereksiz kaynak kullanımının önüne geçmiş olduk. Şirket, sistemlerini kesintisiz izlenebilir yapıya dönüştürürken sisteme düşen sorun, talep ya da şikâyetlere yönelik hızla aksiyon alınmasına imkan sağladık. Ayrıca kendi müşterilerine, hızlı ve kesintisiz bir ortamda hizmet verme kabiliyeti kazandı; bilet satış sisteminin veri merkezine taşınması ile birlikte bilet satış süresi kısaldı, sisteme giren tüm müşterilerinin kesintisiz hizmet alması sağlandı.
Türkiye’nin lider otomobil üreticilerinden biri olan müşterimiz için hayata geçirdiğimiz servis hizmet yönetimi projesi de özel projelerimiz arasında yer alıyor. Bu proje ile müşterimiz, Türkiye’nin 200 ayrı noktasındaki bayi ve servislerinde kullanılan ve yaklaşık 3 bin kişi tarafından erişilen, servis yönetim uygulamasının yönetimi projesini yazılımından donanımına ve altyapısına kadar KoçSistem’e emanet etti. Böylece şirketin, servislerinin kullanımındaki uygulamaların performanslarını ölçebilir, kesintiler ya da performans düşüşlerini tamamen raporlayabilir bir yapıda hizmet alabilmesi hedeflendi. Sistemde sağlanması amaçlanan iyileştirmelerle verimli iş akış süreçleri de oluşturulacak. Bulut teknolojileri üzerine kurulan bu sistemle müşterimiz, ihtiyacına uygun olarak hizmet kapsamını artırıp azaltabileceği esnek bir modelde hizmet almaya başlayacak.
Sayısal yayıncılık konusunda hangi örnekler öne çıkıyor?
KoçSistem olarak sayısal yayıncılık uygulamamız Pixage konusundaki yatırımlarımızı yoğun bir şekilde sürdürürken ulusal ve uluslararası projelerle referans sayımızı da artırıyoruz. Özellikle spor sektörüne yönelik, hem stat içi hem de stat dışı uygulamaların bulunduğu projelerimiz, bu alanda gerçekleştirilen en iddialı projeler arasında değerlendiriliyor. Spor sektörü projeleri arasında İngiltere Premier Ligi ve Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena’yı sayabiliriz. Arçelik ve Beko için yaptığımız Pixage projesini de şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz en önemli projeler arasında sayabiliriz. Şu anda binden fazla Arçelik ve Beko bayii, ürünleri hakkında bilgileri Pixage teknolojisiyle anında müşterilerine ulaştırabiliyor. Geniş ürün gamına sahip olan Arçelik, interaktif ekranlar aracılığıyla müşterilerine Pixage üzerinden üç boyutlu olarak tüm ürünleri inceleyebilme olanağı tanıyor ve böylece müşteri deneyimini daha üst seviyeye taşımış oluyor. Ayrıca bu ekranlarla bayide bulunan çalışanlara tek merkezden eğitim verilebiliyor.
KoçSistem’in kurumsal çözümlere yönelik geliştirmekte olduğu yeni projeleri nelerdir?
KoçSistem’in müşterilerinin hayal gücünden ilham alarak onlara hayallerinin ötesinde hizmetler geliştiren yenilikçi bakış açısı ile kurumsal çözümlere yönelik onlarca proje geliştirdiğini diğer taraftan ise geleceğin bilgi teknolojileri konusunda uzun soluklu projeler içinde yer aldığını gururla söyleyebiliriz.
Bu kapsamda, “yazılım” alanında çalışan kuruluşlar arasında “ilk”, Türkiye genelinde ise 16’ncı merkez olma unvanını taşıyan KoçSistem, Ar-Ge ve Yenilik Merkezi’ni 2008 yılında kurdu. 100’ün üzerinde lisans ve lisansüstü mezunlarından oluşan kadromuzla rekabet avantajı sağlayacak projeler yürütüyoruz. Daha önce size bahsettiğim Pixage, müşterimizin hayallerinden yola çıkarak Ar-Ge ve Yenilik Merkezimiz tarafından geliştirilen ilk ürün oldu.
Uzaktan izleme yazılım çözümlerini içeren Sitelink, Türkiye’de ilk defa bir GSM operatörünün baz istasyonlarının 24 saat kesintisiz çalışmasını sağlayan otomasyon projesi olma özelliğine sahip bir ürün.
KoçSistem, uluslararası bazı projelerde de önemli roller üstleniyor. Türkiye’den Arçelik ile birlikte yer aldığımız “FInest” projesi; Avrupa Birliği Komisyonu tarafından Future Internet PPP programında desteklenen sekiz projenin arasında yer alıyor. Dünya genelindeki tedarik zinciri ve taşımacılığının yeniden yapılandırılmasının amaçlandığı bu önemli projede yer almak, hem şirketimiz hem de ülkemiz adına altı çizilmesi gereken önemli bir başarıdır.
Türkiye’nin iki büyük otomotiv üreticisi Ford Otosan ve Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ile birlikte yürüttüğümüz “Güvenli Trafik İçin Araçlar Arası Haberleşme Teknolojileri” de Ar-Ge ve Yenilik Merkezi’mizin uzun soluklu projeleri arasında yer alıyor. “Car2Car” projesi, akademik çevrelerin olduğu kadar uluslararası konsorsiyumların da dikkatini çekiyor.
CRM’DE KOÇSİSTEM’İN ETKİN MODELİ: PIXAGE
Şirketlerin tüketicilerle ilişkilerine nasıl destek sunuyorsunuz?
Hem dış hem de iç mekanda tüketiciye istenilen anda doğru mesajları verebilmeyi sağlayan sayısal yayıncılık uygulamaları son yılların en çok tercih edilen yöntemleri arasında yerini alıyor. Sayısal yayıncılık kurumlara hızlı ve etkin iletişim imkanı sağlıyor. Müşteriye satın alma anında direkt ulaşılabildiği için başarılı ve satış rakamlarına doğrudan etki eden kampanyalar hayata geçirilmesine imkan tanıyor. CRM sisteminden elde edilecek müşteri profiline ait bilgiler doğrultusunda da mesajlar şekillenebiliyor ve böylece satış sonuçlarına olumlu etki sağlanabiliyor. Biz de sayısal yayıncılık uygulamalarını bir adım öteye taşıma hedefiyle 2008 yılında, kurumsal sayısal yayıncılık yazılımı Pixage’ı geliştirdik.
CALLUS FARK YARATIYOR
Sosyal medya takibi hizmeti anlamında çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Dış kaynak çağrı merkezi şirketimiz Callus da dijitalleşen ekonomide şirketlere fark yaratacakları uygulamalar ve hizmetler sunuyor. Özellikle çağrı merkezlerinin kullandığı iletişim kanallarından biri haline gelen sosyal medya takibi hizmetini modelleyerek kurumsal şirketlerin hizmetine sunma kararıyla bir süredir inovatif çalışma modelleri üzerinde çalışıyorduk. Bu alanda ilk projemizi bu yılbaşında Opet için hayata geçirdik. Proje kapsamında Opet’in sosyal medya ağları üzerinde gerçekleştireceği, marka iletişimi, pazarlama ve kampanya iletişimine ilişkin müşteri talep ve şikayet yönetimini verdiğimiz hizmetler arasına ekledik.