"Doğayla Dost iletişim" ile Belgrad Ormanı kadar karbon emisyonu azalacak
Türk Telekom, kurumsal vatandaş sorumluluğuyla çevre ve sürdürülebilirlik konusunda tüm çalışanlarıyla birlikte daha iyi bir gelecek için çalışmalarını sürdürüyor. Sürdürülebilirlik hedeflerini açık bir şekilde tanımlayan Türk Telekom, iklim değişikliği risklerinin yönetilmesi ve çevresel sürdürülebilirlik alanında ürün ve hizmetlerinde olduğu gibi yine öncülüğü hedefliyor. Türk Telekom, kendi iş süreçlerinde ve ofis uygulamalarında düşük karbon ve sürdürülebilirlik ilkelerine yönelik geniş ölçekli çalışmalarında Türkiye’nin dört bir köşesine yayılan 24 bin çalışanı ve yönetim merkezi ile binalarından oluşan ağını kullanıyor.
Sürdürülebilir kalkınma çalışmalarına 90’lı yılların başında enerjiyi yedeklemek üzere kurduğu güneş enerjisi panelleriyle başlayan Türk Telekom, 2010 yılında Türk Telekom Sürdürülebilirlik Komitesi’ni kurdu. Komitenin liderliğinde gelecek nesillere daha iyi bir gelecek bırakmayı hedefleyen Türk Telekom, ofis uygulamalarını ve iş süreçlerini sürdürebilirlik prensiplerine göre dönüştürdü.
5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında sürdürülebilirlik çalışmalarını kamuoyu ile yeniden paylaşan Türk Telekom, güneş ve rüzgar gibi alternatif enerji kullanımından, görüntülü görüşme teknolojilerine, çevreci yazı karakteri Ecofont kullanımından e-eğitime, filo optimizasyon çalışmalarından enerji tasarruflu ürün ve hizmetlere kadar pek çok sürdürülebilirlik projesini, çalışanlarını, onların ailelerini, tedarikçilerini, yatırımcılarını, müşterilerini ve halkı da içine aldığı Doğayla Dost İletişim projesi çatısı altında gerçekleştiriyor.
Türk Telekom, bir yıl önce başlattığı Doğayla Dost İletişim projesi ile sağladığı karbon salınımının azaltılması ve yenilenebilir enerji kullanımı ile gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakma hedefinde önemli adımlar attı. Uzun vadedeki hedefi ise enerji dönüşümü programının 2014 yılında tamamlanması ile her yıl 5 bin 400 hektarlık bir ormanın azaltacağı kadar karbon emisyonunu engellemek. Bu programın taşıyıcı unsuru olan Doğayla Dost İletişim projesi için dünyanın sürdürülebilirliğini sağlamada kararlılık ve ortak gayret gösteren 24 bin Türk Telekom sürdürülebilirlik ve çevre elçisi çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.
Çevresel sürdürülebilirlik yatırımcıların dikkatini çekiyor
Düşük karbon ekonomisine geçişi destekleyen, dünyanın en prestijli çevre projelerinden biri olarak kabul edilen Carbon Disclosure Project/Karbon Saydamlık Projesi’ne (CDP)* Türkiye’den raporlama yapan ilk telekomünikasyon şirketi olan Türk Telekom, bu çalışmalarıyla hem Türkiye’de en iyi raporlama yapan şirket ödülünü aldı hem de uluslararası yatırımcıların ilgi odağı oldu. Türk Telekom'un yatırımcıları arasında Türk Telekom’un sürdürülebilirlik vizyonunu destekleyen ve CDP üyesi olan birçok yatırımcı yer alıyor.
“Hollandalı Yatırım Fonu Robeco’nun Duyarlı Yatırım Kıdemli Uzmanı Sylvia van Waveren, son yıllarda yatırımcılarda çevre ve sürdürülebilirlik konusunda ciddi bir hassasiyet oluştuğunu belirtti. Yatırım tercihlerini yaparken şirketlerin bu konulardaki çalışmalarını da göz önünde bulundurduklarını belirten Waveren şunları söyledi: “Şirketlerin karbon emisyonlarına yaklaşımları ile birlikte iklim değişikliğine bağlı fırsat ve tehditleri algılayış tarzları da yatırımcılar için ayrı bir önem taşıyor. Bu bilgiler yatırım portföyü içerisindeki risk ve fırsatları en doğru şekilde değerlendirme imkanı sunuyor. Çevre ve sürdürülebilirlik konusunu stratejilerinin odağına yerleştiren halka açık şirketlerin yaptıkları bilgilendirmeler doğrultusunda paydaşlarının güvenini kazanmaları mümkün olabiliyor.” Sosyal sorumlu yatırım şirketi Robeco’nun Karbon Saydamlık Projesini (CDP) aktif olarak desteklediğini vurgulayan Waveren, “Türk Telekom’un CDP raporunda yer alan Türkiye’nin ilk telekomünikasyon şirketi olmasından memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.