Enerji Piyasalarında Nasıl Bir Yılı Geride Bıraktık?

Ersin Kaplan

PwC’nin Türkiye petrol, doğal gaz ve elektrik pazarlarındaki birleşme ve satın alma işlemlerini yıllık bazda analiz ettiği Energy Deals – Türkiye Enerji Sektöründeki Birleşme ve Satın Almalar Raporu’nun 2014 sonuçları çıktı. Bu yıl yedincisi hazırlanan rapor her yıl, Türkiye enerji piyasalarındaki hareketlerin düzenli bir grafiğini ve geçmiş yıllara göre etkin bir karşılaştırmasını sunuyor. Türkiye’de 31 Aralık 2014 tarihine kadar gerçekleşen enerji sektöründeki birleşme ve satın alma işlemlerini kapsayan bu yılki rapor, enerji sektöründe yaşanan güncel gelişmelerin yansımalarını gözler önüne seriyor.

Rapora göre Türkiye enerji pazarı, toplamda 5,6 milyar dolar değerinde 40 birleşme ve satın alma işlemi ile 2013 yılında gerçekleşen işlem sayısına ulaşmış oldu. Ancak işlem değeri olarak 2014 biraz daha geride kalan bir yıldı. Özelleştirmeyi bekleyen varlıklarla birlikte altyapı segmenti 2014 yılında başı çekti ve toplam işlem değerinin yüzde 98’ini oluşturdu. Devlete ait üç termik santrale ilişkin ihale, enerji pazarının toplam işlem değerinin büyük bir kısmını oluşturdu. Yine devlete ait daha küçük hidroelektrik santrallerin satışı da altyapı segmentini büyüten işlemler arasında yer aldı.

Özel altyapı işlemlerinde ise varlıkların büyüklükleri ve hacimleri sınırlı kaldı. Buna karşılık, yenilenebilir enerji jeneratörlerine ilişkin sunulan 10 yıllık tarife garantisi, büyük yabancı emeklilik fonlarının dikkatini Türkiye pazarına çeken gelişmelerden oldu.

PwC’nin senenin başında 2014 yılı için bulunduğu öngörüleri doğrulayan şekilde 2014 yılında Türkiye petrol ve doğalgaz piyasasında sadece altı işlem gerçekleşti. PwC, Enerji Sektöründeki Birleşme ve Satın Almalar raporunda hacimlerin artırılmasına yönelik alternatif modellerin ortaya çıkışıyla birlikte, birleşme ve satın alma seçeneğinin gereklilik olmaktan çıkacağı görüşünü doğruladı.

Yabancı sektörün ilgisi artmıyor

Yabancı sektör oyuncularının mesafeli duruşu 2014'te de sürerken Türkiye enerji sektöründeki tüm birimlerde iş faaliyetlerini sürdürenler yine yerel oyuncular oldu. Rapor sonuçlarına dair değerlendirmede bulunan PwC Türkiye Enerji Sektörü Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Engin Alioğlu “Önümüzdeki sürece bakıldığında, yaklaşan genel seçimler, 2015 yılında eski güzel günlere ihtişamlı bir dönüş yaşanacağıhakkında tahminlerde bulunmamızı engelliyor. Buna karşın, süreç devam ettirilirse, İstanbul'da faaliyet gösteren doğalgaz dağıtım şirketi İGDAŞ'a yönelik bizi bekleyen önemli bir özelleştirme işlemi bulunuyor. Ayrıca, her yıl tamamlanmasını beklediğimiz Afşin-Elbistan B özelleştirmesinin sonuca kavuştuğunu görmek güzel bir gelişme olacak. Geriye kalan kömür santrallerinin ve bağlı madenlerin özelleştirilmesine yönelik büyük bir beklentimiz bulunmuyor” dedi.

2014 yılına ait 40 işlem ile, işlem sayısı bakımından 2013 yılındaki rakama ulaşılmış oldu. Ancak 2014 yılındaki toplam işlem değeri, 2013 yılında ulaşılan 7,1 milyar dolara kıyasla 5,6 milyar dolarda kaldı. Ortalama işlem değeri açısından da küçülme yaşanırken 2013 yılındaki 176 milyon dolarlık ortalama işlem değerine karşın 2014 yılında bu değer 140 milyon dolar olarak gerçekleşti.

PwC’den gelecek tahminleri: Bundan sonra ne olacak?

PwC’nin son gelişmeler ışığında gelecek öngörülerini aktaran Engin Alioğlu 2015 yılının 2014'ten çok farklı olmayacağını söylüyor. Düşen petrol fiyatlarının olumlu etkisi olsa da, Dolar kurundaki artış karşısında değer Türk ekonomisi hassasiyetini koruyor. İkinci çeyrekte yapılacak seçimlerin piyasadaki faaliyetleri olumsuz etkilemesi beklenmiyor ancak bununla birlikte bazı işlemlerin yılın ikinci yarısında ertelenmesi söz konusu olabilir.

2015'te piyasadaki ilerlemenin sürmesini sağlayabilecek birkaç potansiyel işlemin söz konusu olduğunu söyleyen Engin Alioğlu 2015 yılında İGDAŞ özelleştirme işleminin tamamlanmasının önemli olduğunu vurguluyor: “İstanbul'daki doğalgaz dağıtım şirketi İGDAŞ'ın özelleştirilmesi gerçekleşirse, 2015 yılının en yüksek değerli işlemi olacak gibi görünüyor ”.

Doğalgaz altyapılarında tek işlem

Doğalgaz altyapılarına ilişkin tek işlem, bir Avrupa altyapı şirketinin, 11 şehirde dağıtım lisansının yanı sıra doğalgaz ve elektrik ticaret lisansına da sahip bir Türk şirketindeki azınlık hisselerini satın alması oldu.

Petrol ve doğalgaz segmenti bir önceki yıl rapor tahminleriyle uyumlu olarak 2014 yılında da bir canlanma yaşayamadı. İşlem sayısı yıldan yıla iki katına çıkmasına rağmen, hâlâ toplam rakamın küçük bir kısmını oluşturuyor. Yeni Petrol Kanunu’nun petrol ve doğal gaz arama ve üretimi için önemli yatırımlar çekememesi, birleşme ve satın almanın akaryakıt dağıtım faaliyetinin büyümesinde artık tek çözüm olmaması, söz konusu birimin yeniden canlanamamasının altında yatan nedenlerin birkaçını oluşturdu.

Petrol ve doğalgazda ışık görünmüyor”

2014 yılında kullanım haklarına ilişkin yapılan düzenleme sonrasında, pazarın işleyişine yönelik gerçekleştirilen önemli değişiklikler akaryakıt dağıtım ve depolama faaliyetinin büyüme yollarına yeni bir anlayış getirdi. Öyle ki uygulanacak bu yolların içinde artık bayiliklerin uzun süreli kiralanması ve yetkili ajans modeli temelli yenilenebilir sözleşmeler gibi seçenekler bulunuyor. Sonuç olarak, distribütörler için büyüme seçeneği olarak birleşme ve satın alma işlemi, yerini en doğru seçeneğin uygulanmasına bıraktı. Engin Alioğlu, “Distribütörler ve bayiler arasındaki uzun vadeli özel sözleşmeleri uygulamadan kaldıran kullanım hakkındaki düzenleme, tüm dağıtım şirketi yerine istasyonların satın alınması konusunda distribütörlere izin veriyor. Bu şekilde, lisanslı dağıtım şirketlerinin sayısı 2013 yılında 53 iken, bu sayı 2014 yılına gelindiğinde 80'e yükseldi. Bu durum, ilk beş şirketi takip edenler için pazar payını daha da küçük hale getirdi” değerlendirmesinde bulundu.

Afşin-Elbistan termik santrali ile ilgili yakın zamanda bir gelişme gerçekleşebilir

Afşin-Elbistan termik santralinin A ünitesi ile ilgili olarak ERG-Verbund konsorsiyumunu kısa zamanda mutlu bir son bekliyor olabilir. Türk- Avusturya konsorsiyumu 1994 yılında, elektrik santrali kompleksinin ve linyit yataklarının işletme hakkını 20 yıllığına satın almıştı. Ancak, mahkeme sürecinin uzaması nedeniyle işlem o zamandan bu yana tamamlanamadı.

Yapılması muhtemel bu iki işlemin dışında, geriye kalan ve daha az cazip olan kömür santrallerinin ve bağlı madenlerin özelleştirilmesine yönelik çok fazla bir beklenti ortamı ise bulunmuyor. Özelleştirileceği açıklanan, doğalgazla çalışan büyük hidro-elektrik santralleri ile ilgili yorum yapmak için ise çok erken; çünkü ihale takvimi henüz belli değil. Gelişmelerin yatırıma aç olan bu iki sektöre can verebileceğini belirten Alioğlu, “Rusya'dan Türkiye'ye daha fazla gaz akışı sağlanması potansiyelini barındıran Güney Akım Doğalgaz Boru Hattı’nın tamamlanması, gaz türbinli kombine çevrim santrallerindeki tedarik sıkıntısına çözüm getirebilir. Böylece projelerin gerçekleştirilmesinin önündeki bir tane engel eksilmiş olur. Bu durum, uygun bir ortam hazırlayarak uluslararası enerji, tedarik ve inşaat şirketlerinin ve ekipman tedarikçilerinin müşteri projelerinde azınlık hisselerini satın almaya daha istekli olmasını sağlayabilir” dedi.

Yenilenebilir enerji için fırsat!

Yenilenebilir enerji cephesinde ise Kanada emeklilik fonlarının rüzgar enerjisi piyasasındaki hareketi, diğer benzer kurumların Türkiye pazarında uzun vadeli tarifeleri göz önünde bulundurmaları için bir örnek sunabilir. Ancak, güneş enerjisi alanındaki işlemler açısından büyük çaplı hareketler beklenmiyor.