AR-GE 250


GÖÇ ‘TERS'İNE DÖNDÜ

Zehra Tike

Gelişmekte olan ülkelerin ana problemlerinden biri olan beyin göçü artık gelişmiş ülkeleri vuruyor. 2006’dan beri Almanya’da yaşayan Türk kökenli 30 bin kişi Türkiye’ye göç ettigi tespit edildi.Almanya’da 80 milyon insandan yüzde 20’si yani 16 milyon kişi yabancı kökenli. 16 milyon içinde 3 milyon Türk kökenli insan yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda bu göç dalgasının Alman ekonomisine etkileyeceği çok açık. Göçün en önemli sebepleri arasında  Alman piyasasının yabancılara karşı taşıdığı ön yargı olarak gösteriliyor. Konu ile ilgili Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı`ndan Bilimsel Personel Caner Aver ile konustuk.

Türk kökenli Alman vatandaşlarının işe girememe nedenleri nedir?

İş Piyasası ve Meslek Araştırmalar Enstitüsü’nün (IAB) 2009’da yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, ankete katılan şirketlerin yüzde 49’u personel alımlarında tanıdık çevrelere başvuruyor. Ayrıca bu şirketlerin yüzde 29’unun da bu çevrelerden personel alımı yaptığı ortaya konuldu. Türk kökenli insanlarda işçi sınıfından geldiği için güçlü sosyal ağ ve çevre yapısı zayıf ve kaliteli iş bağlantılarına sahip değil. Bu yüzden iş piyasasına girmekte zorluk çekiyorlar. Bir taraftan Türk ve Müslüman isimlerine ön yargı duyuluyor. Yani yapısal bir dışlanma söz konusu.

Türkler arasında yaşanan beyin göçü Alman ekonomisini etkilediğini düşünüyor musunuz?

Sayısal olarak iş piyasasına baktığımızda 2050’ye kadar  çalışma yaşında olan 15-64 yaş arasındaki kitle yüzde 20 azalarak 55 milyondan 44 milyona düşecek. Sonuç itibariyle yaşlı nüfus artış gösterecek. Onların yerini dolduracak vasıflı işçi sayısı eksilecek. Ancak bu bütün branşlar için geçerli değil. Daha çok doktor, mühendis ve fen dalları olumsuz etkilenecek. Ama bu eksiklik sosyal zeka gerektiren alanlarda söz konusu değil. Ülkeyi terk eden Türk kökenli insanların vasıflarına baktığımızda mühendislik dalları erkekler arasında daha popüler. İş piyasası gerektirdiği halde işsiz kalmaları insanların kafasında soru işareti yaratıyor. Almanya’da vasıflı iş gücüne İhtiyaç var ama buna rağmen iş bulamıyor. Bu da büyük anlamda dışlanmayla ilgili sıkıntı yaratıyor. Bu beyin göçü sadece Türk kökenliler tarafından yapılmıyor. Almanlar arasında bu yaygınlık gösteriyor. Dolayısıyla bir değişim söz konusu. Bu da iş piyasasının gelenekselleşmekten çıkarak küreselleşmiş iş piyasasındaki kuralların Almanya’ya geçmesi konusunda bir sıkıntı yaşanıyor. Yurt dışından gelen, İngilizce bilen biri diğer ülkelere göre burada sıkıntı yaşıyor. Çünkü burada hala dil konusunda muhafazakarlık söz konusu. Yabancılara karşı ön yargı zaman içinde azalma göstermiş olsa da ön yargının tamamen bittiğini söylemek zor.

Yılda ortalama kaç kişi Almanya’dan Türkiye’ye dönüyor?

Yılda ortalama 30 bin kişi Türkiye’ye geri dönüyor. Örneğin 2008’de Türkiye’den Almanya’ya 28 bin 742 kişi, Almanya’dan Türkiye’ye ise 38 bin 889 kişi göç etmiş.  Göç eden Türk kökenlerilerin arasında yüksek okul mezuniyet oranı 2011’de yüzde 10.4… 3 milyon Türk kökenli insan yaşadığını düşünürsek Türkiye’ye dönen yüksek okul mezunlarının oranı da oldukça yüksek bir rakam.

Türkiye’den Almanya’dan yapılan kalifiye beyin göçü Türkiye ekonomisine nasıl yansıyacak?

 Beyin göçünün Türkiye ekonomisine olumlu etkileri olacağını düşünüyorum. Göç eden insanlar buradan 2 ana dil ve orta seviyede İngilizce ile gidiyor olacaklar. Türk şirketlerinin Almanya ile iletişim kurmasında çok faydalı olacaklar. Zaten Almanya’da Türk kökenli insanların çift kültürlülüğü ön plana çıkıyor. Alman şirketleri içinde aynı şey söz konusu. Türkiye’de 5 binden fazla Alman şirketi faaliyet gösteriyor. Vasıflı işçilerin Türkiye’ye geri dönmesi mevcut çalışanların konumunu etkileyeceğini düşünmüyorum. Sadece Türk piyasası yarışmacı bir iş piyasası haline dönüşebilir. Sonuçta Türk piyasası da küreselleşmiş. Yurt dışından gelen vasıflı işçileri pek işe almak istemiyorlar. Çünkü Türkiye’deki çalışma şartlarına yurt dışından gelenler uyum sağlayamıyorlar. Bu göçten Türkiye yararlanıyor, Almanya zarar görüyor. Çünkü Almanlar bu insanları kendi ücretsiz eğitim sisteminde okutmak için bir bütçe ayırıyor. Dolayısıyla onlardan iş piyasasında yararlanamıyor. Ama beyin göçünün ilk etapta Türkiye’nin ne kadar yararına olduğu konusu henüz belli değil.  Çünkü ABD ya da AB ülkelerinde yüksek okul eğitimi almış kişilerde Türkiye’ye dönmeyi tercih ediyor. Bu sayıda giderek yükseliyor. Dolayısıyla Almanya’dan dönenler onlar ile rekabet içine giriyorlar. Geri dönüşün Türk kamuoyunda Almanya’da olduğu kadar kadar yankı bulduğunu düşünmüyorum. Geri dönüşün büyük bir bölümü İstanbul ve çevresine endeksli olması sadece sanayi ilgilendiren bir durumu ortaya çıkarıyor. Umarım yankı duyar.

Göç eden kişiler Türkiye’de ne gibi zorluklarla karşılaşıyor?

Türkiye’yi cazip bulan kesimden insanlar gidiyor. Bir taraftan dili konuşuyorsunuz bir taraftan Türkiye’ye iki kültürü götürüyorsunuz. Onlar Türkiye’ye dönmekle bir avantaj sağladıklarını düşünüyorlar ama Türkiye’deki çalışma hukuku Alman çalışma hukukuna benzemiyor.  Çalışma saatlerinin esnek olması, patron personel ilişkisinin ve gelir düzeyinin de kıyaslanacak durumda olmaması bazı sorunlar yaratıyor. Çünkü mesela Almanya’da giderleriniz fazla olduğu için gelirlerinizde ona göre endekslenmiş.

Kasım ayının sonunda İzmir’de yapılacak konferanstan bahsetmek gerekirse…

İki ülke bilançosuna bakıldığında 2006’ya kadar Türkiye’den Almanya’ya yoğun bir göç söz konusuydu. 2006’dan sonra Almanya’dan Türkiye’ye geri arttı. Bu durumun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz. Türkiye’den Almanya’ya göçün bürokratik olarak zorlaşması, Türkiye’nin ekonomisinin son 10 yılda kalkınmasıyla birlikte yurt dışında çalışmanın gerekliliği de azaldı. 2006’dan sonra eğitimli kesim içinde uyumdan çıkan sorunlarla ilgili olarak iş piyasasında yaşanılan sıkıntılar Türkiye’yi cazip kıldı. Ayrıca son yıllarda iç politikada uyum sorunlarının yaşanması büyük etken oldu. Ama bence bu tamamen geçiçi bir göç olarak nitelendirilmeli.

Önemli bir bölümü birkaç yıl sonra Almanya’ya geri dönüyorlar. Burada doğup büyüyenlerin oradaki düzene ayak uydurması zor. İzmir’in Goethe Enstitüsü Başkanı bizimle irtibata geçti. Türk kökenlilerin eğitim ve iş piyasasındaki mevcut durumunu ve kariyer yapmaları için eksikliklerini ve gereken şartlar hakkında bir makale yazmıştım. Başkana da belli periyodlarda Almanya’dan İzmir’e taşınmak isteyen Türk kökenli Almanlar’dan mail geliyormuş. Bu konuyu bu bağlamda ele alabilir miyiz diye düşündük. Sonra bir konsept geliştirdik. Kasım ayının sonunda bu konuyla ilgili bir konferans düzenleyeceğiz.  Bu konsept kapsamında İzmir Ticaret Odası Başkanı, Alman Başkonsolosu, Türkiye Uyum Araştırmaları Merkezi’nden ben beyin göçü, göçün sebepleri ve uzun vadede göçün iki ülkeye doğuracağı sonuçlar hakkında sunum ve panel yapılacak. Alman Ekonomi Enstitüsü Köln’den Uzman Dr. Oliver Koppel Beyin Göçü’nün Alman Ekonomisi’ne yapması muhtemel zararları anlatacak.