Hiçle rekabet etmek
Bugün çoğu markanın en büyük hatası mevcut pazarda mevcut müşterilere haddinden fazla odaklanmak. Penetrasyon onlar için en kolay strateji. Verili koşullarda müşterileri ve rakipleri bilmek büyük rahatlık sağlar. Kimse hiçle rekabet etmek istemez!
Halbuki mevcut müşterilerden çok daha büyük bir kitle vardır. Reyonlardaki mevcut ürünleri ve hizmetleri reddedenler! Bu insanlar mevcut çözümleri yeterince tatmin edici bulmadığı için hiç satın alma yapmazlar. İşi yarım yamalak yapmaktansa hiçbir ürünü almamayı tercih ederler.
Eğreti çözümler yerine ya kendi çözümlerini geliştirirler ya da ihtiyaçlarını ertelerler. Airbnb müşterilerinin %40’ı Airbnb olmasaydı seyahate çıkmayacağını söylüyor. İdrar sorunu olan yetişkinler ses çıkartmayan, konforlu, normal bir iç çamaşırından farksız ürünü bulamadıkları için sosyalleşmek yerine evde kalmayı tercih ediyor.
Hiçbir şey satın almayan bu kitleler yeni büyüme dalganızı yaratabilir. Eğer bu insanlara ulaşmazsanız hiçle rekabet edersiniz ki mevcut rakiplerden çok daha yıkıcı sonuçlara neden olabilir.
Şu an için ihtiyaçlarını göremediğiniz ya da görmezden geldiğiniz, hiçe saydığınız bu müşteri olmayanlar grubu/asiler yarın yıkıcı startuplar olarak karşınıza çıkabilir. Ya da sektörün büyük oyuncuları yani asıl rakipleriniz sizden önce bu asilere ulaşır ve ihtiyaçlarını anlarsa hep birlikte sizi pazardan süpürüp atabilirler.
Hiçlerde büyük fırsatlar vardır. Hiçbir şey yapmayanlara odaklanın. Bu insanları bulup dertlerini anlayın. Sonrasında onlarla birlikte değer önermesini geliştirebilirseniz yani onları stratejinin bir parçası kılarsanız asiler yeni zaferleri getiren en büyük savaşçılarınız olabilirler.