İşten ayrılacak yöneticilere öğütler  

Barış Soydan

 

 

 

Yöneticilerin ilk 100 günü çok önemsenir. Oysa son 90 gün de en az onun kadar önemli.

Haber: Selma Şimşek Bektaş

selmabektas@turkishtimedergi.com

Mart sonu itibariyle KOÇ Holding CEO'su Turgay Durak görevini Levent Çakıoğlu'na devretti. Doğa Koleji'nin 15 yıllık CEO'su Uğur Gazanker ise başarılarının zirvesinde iken, "artık tamam" diyerek" görevinden ayrıldığını duyurdu. Ericsson Türkiye ve sonrasında Turkcell'de yönetici koltuğunda oturan Ersin Pamuksüzer de uzun yıllar görev aldığı her iki şirkette "benim için heyecan tükendiyse bırakırım" dediği anda koltuktan ayrılan CEO'lardandı.

Liderlerin gelişi kadar gidişi de aynı oranda önemli. Çünkü araştırmalar, CEO koltuğunda oturma süresinin son yıllarda ciddi boyutta düştüğünü gösteriyor. 2011'e kadar bu süre ortalama 9 yıl civarında iken günümüzde bu süre 3.5 yıla kadar gerilemiş görünüyor. Bu konuda ilk akla gelen örnekler arasında Tahsin Yılmaz’ın Türk Telekom’da 1 yıl 3 ay CEO’luk yaparken, Sami Alan Onur Air’de sadece 52 gün görev yapması ya da P&G’nin 10 yıllık CEO’su Saffet Karpat’ın Sütaş’ta aynı pozisyondan 1 yıl dolmadan ayrılması gösterilebilir.

Bu kadar sık gidişlerin yaşandığı bir zeminde, henüz oturduğu koltuğunu ısıtamadan ayrılmak zorunda kalan CEO'ların şirkete nasıl geldikleri kadar şirketin kapısından nasıl çıktıklarını her zamankinden daha önemli kılıyor. Kimi planlı kimi plansız, isteyerek ya da gönülsüz devir süreçlerinde yöneticinin son 90 günü nasıl geçer? İyi bir yönetici son 90 gününü nasıl değerlendirir? Uzmanlara göre koşullara bağlı olarak her liderin kendi özel hikâyesinin yazıldığı bu süreçlerde, "başarılı bir veda" için her şirkette olması gereken standart kurallar da var.

Akıllı bir yönetici nasıl davranır?

Uzmanlara göre cesur yöneticiler tıpkı ilk 90 günlerinde olduğu gibi son 90 günlerinde de duygusal olmaktan kaçınır. Başta kendilerine olmak üzere dışardakilere güvenmeyi sürdürür ve önemli şeylere konsantre olur ve açıklarını/eksiklerini telafi etmeye odaklanırlar. Bütün bunların yanında duygularını kontrol edemeyen ya da gidişi ile şirketinin hanesine yazdıran liderler de yok değil. Örneğin Lord Browne BP'deki 12 yılından sonra emekliliğinde yazdığı anılarında, "Duygu durumum nedenlere üstün geldi. Nasıl ayrılacağımı bilmiyordum" diyor. Steve Ballmer 2013'te ayrılacağını duyurduğunda Microsoft'un stokları yüzde 7 büyümüştü ya da Citigroup'un yaratıcısı Sandy Weill "Topal bir ördeğe dönüşmüştüm, kendimi uyuşmuş hissediyordum” dediği görevi bıraktıktan sonra sonunda bir psikiyatriste gitti.

"Son 90 günde gündemim yine şirket çıkarları idi"

Peki Türk liderleri son 90 günde ne yapıyor? Şimdilerde Satış Küpü adını verdiğini danışmanlık şirketi ile pek çok lidere yol gösteren gayrimenkul sektörünün başarılı CEO’larından Kürşat Tuncel de plansız gidişlere tanıklık etmiş bir isim. Garanti GYO'daki yöneticilik kariyerinin ardından Ukra İnşaat, Ağaoğlu gibi şirketlerde de yöneticilik yapan Tuncel, Garanti GYO'daki görevinin son 90 gününü, büyük ortakların ve paydaşların çıkarlarını dengelemekle ve şirketi yeni yatırımlar konusunda harekete geçirmeye çabalamakla geçtiğini anlatıyor. Liderin son 90 gününün nasıl geçtiğinin 90 günden önce yaptıklarının belirlediğini söyleyen Tuncel, "Eğer bir lider mevcut organizasyonun içinde kendini önemsiz hale getirmişse ve kendisi olmasa da sistem çalışıyorsa başarılıdır. Bunu başaran liderlerin son 90 günü de başarılıdır. Ben yöneticilik yaptığım her kurumda bunu yapmaya çalıştım. Aksi durum, son günleri her iki taraf için durumu zorlaştırır. Ayrıca liderin giderken eğer hazır bir veliaht yoksa hiçbir hazırlık yapmamış anlamına gelir ki, Türk şirketler veliaht yetiştirmeye alışık değil, Avrupalılarla aramızdaki en büyük fark da bu" diyor.

"Son 90 gün ince detaylara ayrılmalı"

7 yılı İsveç'te 15 yılı Türkiye'de olmak üzere Ericsson Türkiye'de yöneticilik görevinin ardından 13 yıl da Turkcell'de görev alan eski CEO'lardan Ersin Pamuksüzer, yöneticilik yaptığı şirketlerdeki son 90 gününü son derece rahat ve özgüven içinde tamamlamış yönetici profili. “Çünkü diyor Pamuksüzer, "Eğer çalıştığım yerde yapabileceğim her şeyi yapıp, tüm heyecanları tüketmişsem benim için ayrılma vakti gelmiştir. Hem Ericsson'da hem de Turkcell'de bunu yaşadım ve her ikisi görevimi de kendi isteğimle bıraktım." Bir liderin son 90 günü nasıl geçer sorusunun önemli olmakla birlikte, asıl son 90 günden önce ne yaptığının daha önemli olduğu vurgusu yapan Pamuksüzer, "Liderler ayrılırken arkalarında bir kültür bırakabiliyor mu ya da liderin bıraktığı kültür yeterince köklenip köklenmediği ve lider gitse de bu kültürün kendini organizasyon içinde yaşatabilme şansı var mı, başarılı bir liderin şirketten nasıl ayrıldığını belirleyen asıl şey bu konulardır. Eğer bir lider bunu başarmışsa son 90 günde artık ince detaylar üzerinde çalışır ve devreder. Zaten eğer bir yönetici son 90 güne yapılacak iş bırakmışsa o devir de yalandan olacaktır.

Her şirketin ve liderin hikâyesi farklı

Stanton Chase International Başkan Yardımcısı Çağrı Alkaya'ya göre son 90 gün kavramı, her lider ve her şirketin mevcut koşullarına göre değişebilen bir olgu. Devirin ne sebeple olduğu isitfa mı görevden alınma mı, yeni liderin içeriden mi dışarıdan mı seçildiği ya da CEO’nun son 90 günü kaldığından haberi olup olmadığı gibi pek çok detayın devreye girdiğini belirten Çağrı Alkaya, şirket içinde ve planlı devirlerin ayrılan lidere çok daha soft bir geçiş imkânı tanıdığını bunun da lider için daha rahat bir 90 gün anlamına geldiğini belirtiyor.

Son dönemlerde dikkat çeken bir eğilim olarak daha fazla şirketin ayrılan liderini yönetim kuruluna dâhil etmek ya da danışman olarak şirketle bağını koparmamak gibi yöntem izlediğine vurgu yapan Alkaya bu yöntemin lider devirlerini hem şirket hem de lider için kolaylaştırdığını belirtiyor. Çağrı Alkaya, "Lider son gününde ne yapmalı? Bu konuda tek bir doğru formül yok ancak, şirketin her zaman net bir strateji ve iş planının olması önemli. Şirket CEO olmadan da yönetilebilir olmalı, kişiye bağımlılığın ortadan kalktığı şirketlerde liderler de şirketler de ortak başarıya imza atar. Planlı devirler bu nedenle daha tercih edilir süreçlerdir ancak Türkiye’de şirketler çoğunlukla son 90 gün vitrine yönelik de tamamlayabilmekte".

Türk lider için son 90 gün az

Heidrick&Struggles Kurucu ve Yönetici Ortağı Ayşegül Dicle Aydın’a göre is e Türkiye koşularında son 90 gün kavramı çok geçerli bir süre değil. Devreden kişinin 90 günden daha fazla zamana ihtiyacı olacağını belirten Aydın, Türk şirketlerinde sağlıklı devir için en az 1 yıllık bir süre gerektiğini söylüyor. Lider değişimi konusunda son 10 yılda büyük aşama kaydedildiğine dikkat çekenAydın, “Bu süreçlerin en sistemli ve sağlıklı bir şekilde yaşandığı yerler uluslararası şirketler. Holdingler de bu konuda son derece önemli tecrübeler edindi. Ancak KOBİ’in üstü yerel patron şirketlerinde bu konuda hala sıkıntı yaşanıyor” diyor.

Fotoğraf altı:

Ersin Pamuksüzer Ericsson Türkiye Eski Genel Müdürü

"Hem Ericsson'da hem de Turkcell'de köklü bir sistem ve iz bırakacak bir kültür oluşturacak zamanım oldu. Bu açıdan şanslı bir yönetici idim. Bu nedenle son 90 gün benim için ince ayarları yaptığım zaman olarak geçti."

Kürşat Tuncel Garanti GYO Eski Genel Müdürü

"Türkiye'de genelde liderler plansız ayrılıklar yaşıyor. Son 90 günün nasıl geçtiği sorusu bu nedenle iki senaryoya bağlı, devir planlı mı plansız mı oldu. Planlı süreçlerde daha soft geçiş olurken plansızlarda standart süreçler yaşanabiliyor.

Çağrı Alkaya Stanton Chase International Başkan Yardımcısı

"Doğru hareket ayrılma noktasında değil ayrılmadan önce yapılması gerekiyor. Kurumsal şirketler ve çokuluslu şirketlerde daha iyi yedekleme yapabildikleri için bu süreçler daha kolay yaşanıyor. Patron şirketlerinde CEO ve patron ilişkisi daha bire bir ve öncel olduğu için oradaki kırılmalar düzgün olmayabiliyor."

 

Heidrick&Struggles Kurucu ve Yönetici Ortağı Ayşegül Dicle Aydın

"Şirketlerde  lider değişimi son dönemlerde en çok yoğunlaştığımız konulardan biri. Şirketlerin bu konuda her yıl her departmanı kapsayacak kapsamlı testler, anlizler yapması ve geleceğin liderinin takibini yapması gerekiyor. Bu süreçler ne yazık ki Türkiye'de hâlâ sancılı yaşanıyor."

 

 

Liderin ne zaman ayrıldığı da önemli

Büyük bir Amerikan firmasında ortalama bir patron 8 yıl süre ile görev yapmalı. Daha uzun süre koltukta oturmaya çabalamak yapışkan bir görev süresi olarak algılandığı gibi hata yapma riskini de artırıyor. Örneğin Oracle’ın CEO’su Larry Ellison vakti geldiğinde gitmek gerektiğinin örnekleri arasında gösterilir. Fakat bazen de liderin elinde olmayan gidişler olabiliyor. Sony’nin Kurucu Ortağı Akio Morita, felç geçirdiği için ayrılmak zorunda kalmıştı. Apple’ın efsane lideri Steve Jobs’un vedası da aynı şekilde.