Kariyere yön veren sosyal ağ: LinkedIn

Derya Coşkun

Mark Zuckerberg’ün üniversite yurdunun odasında Facebook’un temellerini atmasından tam 14 ay önceye, takvimlerin Aralık 2002’yi gösterdiği tarihe gidiyoruz. PayPal’in eski başkan vekili Reid Hoffman oturma odasında hummalı bir çalışma içinde. Yeni yeni filizlenen sosyal ağların dijital geleceğe damgasını vuracağını düşünüyor. Ve hiç kimsenin daha önce düşünmediği bir fikirle yeni bir girişim başlatmanın hesaplarını yapıyor. İşte Hoffman’ın o günlerde hayata geçirdiği LinkedIn, aradan geçen kısa süre içinde o kadar büyük sosyal ağ haline geldi ki, bugün dünya 150 milyon üyesi bulunuyor. İş dünyasından insanların profesyonel kimliklerini sergilemesi ve bu kimlikleri üzerinden network yaratması mantığı üzerine kurulan LinkedIn, kendi alanında bir ilk olmanın avantajlarını bugünkü büyüme rakamlarıyla görüyor.

Sitenin üye sayısı Türkiye’de ise bir milyonu geçti. Geçtiğimiz yıl halka açılan ilk sosyal ağ olarak adından bolca söz ettiren site, yılsonu rakamlarına göre toplam gelirini de yüzde 105 artırarak 168 milyon dolar seviyesinde bir gelire ulaşmayı başardı. İşe alım çözümleri, pazarlama çözümleri ve premium üyelik olmak üzere üç başlık altında gelir sağlayan sitenin en büyük gelir ve artış yakaladığı alanın işe alım çözümleri olması insan kaynakları alanında yarattığı büyük dönüşüme de işaret ediyor. LinkedIn’in bu başarısını ve yarattığı dönüşümü EMEA Genel Müdürü Ariel Eckstein’dan dinliyoruz...

Dünyada bu kadar hızlı büyümenizi sağlayanın işe alma çözümleriniz olduğunu görüyoruz. Bu alanda sunduklarınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Bu büyüme bize aslında sosyal ağların işe alımlarda kullanılmasında hızlı bir değişim yaşandığını gösteriyor. İşverenler doğru insanlara ulaşmak istiyorlar ve LinkedIn gibi siteler de onlara bunu sağlıyor. LinkedIn’in Ekim 2010 tarihli araştırmasına göre çalışmakta olan profesyonellerin sadece yüzde 18’i etkin bir şekilde iş arıyor. Ancak araştırma, iş sahibi olan ve herhangi bir iş arayışı da bulunmayan profesyonellerin yüzde 60’ının başka pozisyonlara geçmeyi düşünebileceklerini de ortaya koyuyor. Ocak 2011 verilerine LinkedIn üyelerinin yüzde 95’inin profillerin yeni iş fırsatlarına açık. Sunulan bu şeffaflık hem geri dönüşü artırıyor hem de işverenin işe alım sürecini kısaltıyor.
LinkedIn’in sunduğu ürünlere gelince işe alım yapacaklar için tatmin edici araçlar sunuyoruz. Mesela bugün işveren, LinkedIn’de özel işe alım çözümlerini kullanmaksızın da arama yapabiliyor. Diğer yandan, şirketler, dünyada markalarıyla ilgilenen çalışanları tarihlerine göre gösteren ve beş yüzden fazla sayfayı içeren Kariyer Sayfaları, “Bizimle Çalışın” veya “İşe Alım Uzmanı” reklamları ile kaynak bulma çalışmalarını çok daha kolay, hızlı ve etkin yapabiliyorlar. Ya da mesela Kurumsal İşe Alım uygulaması LinkedIn’deki tüm isimlere ulaşılabilmenizi sağlayan tek araç olma özelliği taşıyor. Bu nedenlerle de işe alım çözümlerimizi kullanan şirket sayısı gözle görülür bir şekilde artıyor.

Üyelerinizden ne kadarının sizin sayenizde iş bulduğu konusunda elinizde herhangi bir veri var mı?
Bu tarz bilgileri açıklamıyoruz. Ancak iş arayan kişilere, kişisel markalarını sunma konusunda eşsiz bir yol sunduğumuzu söyleyebiliriz. Bu sayede potansiyel işverenler tarafından keşfedilmeleri mümkün oluyor. Günümüzün rekabetçi iş ortamında kişisel markalaşma, görünürlük ve network edinme kariyerde başarı için en temel araçlar. Online bir profile sahip olmak ‘olmazsa olmaz’lardan. LinkedIn, profesyonellere sadece yeni iş fırsatlarını yakalayabilmeleri için değil, aynı zamanda sahip oldukları işlerde de daha üretici ve başarılı kılabildikleri bir köşe sunuyor. Online mecrada profesyonel kimliğinizi yaratabildiğiniz gibi LinkedIn’le güvenilir kişilere erişerek bir network yaratabiliyor yeni iş anlayışları ve fırsatlarına ulabiliyorsunuz.
Şöyle bir örnek de verebilirim. Temmuz 2011’de LinkedIn, yeni ‘LinkedIn’le Başvur’ eklentisini duyurdu. Bu eklenti geleneksel CV’yi unutup LinkedIn’deki profillerinden butona tıklayarak iş başvurusu yapmalarına izin veriyor. 31 Aralık 2011 itibariyle LinkedIn’le Başvur eklentisini kullanarak yapılan iş başvurularının sayısı yüz binlerce.

Şirketlerin işe alımlarda LinkedIn’i kullanma eğiliminde neleri gözlemliyorsunuz?
Dünyada 500 milyondan fazla profesyonel ve LinkedIn’de de şu anda 150 milyon düzeyinde üye var. İşe alım çözümlerimiz dünyada yaklaşık 85 milyon dolarlık bir kısmı oluşturuyor. LinkedIn sektörde standart uygulamaların çoğuyla karşılaştırıldığında muhteşem bir geri dönüş sağlıyor. Bunu şu örnekle açıklayabilirim. L’Oreal’in Uluslararası İşe Alım Direktörü Francois de Wazières’in şöyle bir açıklaması olmuştu: “LinkedIn bize, (henüz) aday olmayan kişiler arasında arama yapma imkanı veriyor.” L’Oreal, LinkedIn’in işe alım çözümlerini kullanarak her yıl 100 civarında çalışanı işe aldı. “Bu adayların açıkçası hiçbiri L’Oreal’daki açık pozisyonları daha öncesinde bilmiyordu” diyor Wazières. İngiltere’deki SAB Miller da LinkedIn İşe Alma uygulamasını kullanarak yılda 1,2 milyon sterlin kâr etti.

2011’de kaç üyenizin iş değiştirdiği konusunda herhangi bir bilginiz var mı?
Bu bilgileri açıklamıyoruz. Ancak ağımızdaki üyelerin çok aktif olduklarını söyleyebilirim. Aslına bakarsanız birçok üye iş arama konusunda pasif. Yani hali hazırda iş sahibi olanlar aktif bir şekilde iş aramıyorlar. Ama doğru olabilecek bir pozisyonu değerlendirmeye alabilecekleri düşüncesindeler. Bu kişiler de işe alım yapacak şirketler tarafından keşfedilebiliyorlar.

Gelirinizdeki ikinci en büyük payı da pazarlama faaliyetlerinizin aldığını görüyoruz. Bu alanda neler sunuyorsunuz?
Business Elite Europe 2011 araştırmasına göre LinkedIn, her gün CEO gibi en üst düzey ve bölüm yöneticileri gibi orta düzey yöneticilere, iş veya haber sitelerinden daha fazla erişebiliyor. Bu da demek oluyor ki LinkedIn, hergün, Ft.com, Economist.com veya WSJ.com gibi “geleneksel” haber sitelerinden bile daha fazla CEO gibi en üst düzey yöneticilerinin gözleri önünde. Rakamsal olarak baktığımızda bu, Avrupa’daki en üst düzey yöneticilerin yüzde 15’ine, diğer bir ifadeyle günde 40 binden fazla yöneticiye denk geliyor. Doğru, güvenilir ve ayrıntılı bir izleyici hedeflemesiyle markalar, bu profesyonel kişileri, uzmanlık alanları ve şirket büyüklükleri, bulundukları yer, sektör, kıdem ve gruplarına göre ayırarak profesyonel bir izleyici kitlesini kendilerine hedef kitle yapabilirler.

Markalara sunduğumuz pazarlama çözümleri arasında temiz, karışık olmayan ortamında belli bir standartta sunulan banner reklamlar, bir pazar araştırma aracı olarak kullanılan LinkedIn Seçim Bürosu uygulaması, markaların kişilere özel mail gönderebildikleri inMail aracı, şirket sayfalarındaki takipçi reklamları, tavsiye reklamları ve grup reklamları var.

Reklamların LinkedIn’in toplam gelirindeki payı ne?
2011’in son çeyreği itibariyle pazarlama çözümlerimizin toplam geliri 49,5 milyon dolar. Bir önceki yıla göre yüzde 77 düzeyinde bir artış söz konusu.

Bu pazarlama çözümlerini Türkiye’de de sunuyor musunuz?
Türkiye’deki pazarlama portföyünü genişletmek için geçtiğimiz ay yerel pazarlama grubu Publik ile bir işbirliği yaptık. Böylece pazarlamadaki müşterilerimize daha yerelleştirilmiş bir destek sunmaya başladık.

Bu durumda Türkiye’den reklam almaya başladığınızı söyleyebiliriz.
Publik’le yaptığımız işbirliği, LinkedIn’e reklam vermek isteyenler veya sosyal medya pazarlama kampanyalarını yürütmek isteyen Türk şirketlerinin ilk defa yerel bir destek sağlayacakları anlamına geliyor.

2012 yılı için hem Türkiye pazarı hem de uluslararası pazar için beklenti ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
Geçtiğimiz yaz sitemizi Türkçe sunmaya başlamamızla birlikte giderek daha fazla Türk üye LinkedIn üzerindeki uygulamalardan daha fazla yararlanmaya başladı. Bizim stratejimiz her zaman ihtiyaçları en uygun ve mümkünse inovatif yollarla karşılamak oldu. Olmaya da devam edecek. Bu yaklaşımımızı Türkiye’ye uyarlamayı sürdüreceğiz. Önce yerelleştirilmiş dilleydi. Şimdi de yerel pazarlama ortağımız Publik ile…

 

“SOSYAL AĞLARIN MARKA DEĞERİ DAHA DA BÜYÜYECEK"
Halka açılmanın LinkedIn’e etkisi ne oldu? Bundan ne kazandınız?
“Halka açılma bizim için büyük bir pazarlama girişimi oldu. Böylece dünyada daha geniş bir kitleye ulaştık. Bugün internette ses getiren şirketler 2000 yılında gördüğünüz türden şirketler değil. Mesela LinkedIn 2003’ten bu yana var olan bir şirket. Dünyada yaklaşık bin 800 kişiye istihdam sağlıyoruz. Güçlü üç farklı alanda işimiz var ve çok hızlı büyüyoruz.
Sosyal medyanın kendisinin aslında iş dünyasında önemi büyüyor. Şirketler sosyal medyayı gerçek anlamda kucaklayarak geleceğin inovasyonunu bulup bunu ileri sürüklemede başkalarının uzmanlıklarından da faydalanabilir. Bu yüzden biz sosyal ağların marka değerlerini sürdüreceklerine inanıyoruz. Ayrıca on yıl öncesinde yaşanan internet balonu gibi bir durumun bugün yaşanmayacağını düşünüyoruz. Dot-com balonunun ilk zamanlarında şirketler insanları kendi sitelerine çekebilmek için pazarlama faaliyetlerine çok fazla para harcıyordu. Oysa bugün LinkedIn gibi şirket, hızlı bir şekilde yayılıyor. Büyüme hiç olmadığı kadar organik bir şekilde gerçekleşiyor”.
ARIEL ECKSTEIN: “LINKEDIN’DE ETKİLİ PROFİL İÇİN BUNLARI UNUTMAYIN!”
• İyi bir profil başlığı yaratın. Profil başlığını, profesyonel anlamda kim olduğunuzu kısa ve akılda kalıcı bir yoldan sunmak şeklinde düşünün. Başlığınız bir anlamda profesyonel markanızın sloganı olsun.
• Uygun bir profil fotoğrafınız olsun. Parti fotoğrafları, çizgi film karakterleri veya köpeğinizin tatlı bir fotoğrafının LinkedIn’deki profesyonel çevrenize pek uygun kaçmayacağını bilin.
• Eğitim bilgilerinizi eksiksiz bir şekilde yazın. Program dışında aldığınız derslere kadar tüm eğitim bilgilerinizi yazın. Utangaç olmayın. LinkedIn, kazandığınız burs ve ödülleri sergilemeniz için en uygun yer.
• Profesyonel yaşamınızı kısaca açıklayın. Bunu çok iyi yazılmış bir önyazı olarak düşünebilirsiniz. Az ve öz olsun. Hedef ve niteliklerinizi içersin. Kolay okunabilen bir metin yaratın. Koyu renklerle gösterilen olması da muhteşem olur.
• Anahtar kelimeler yerleştirin. Profilinize anahtar kelime ve ifadeler yerleştirin. Bu ifadeleri bulmak için en iyi yerler, profilinizde görünen iş listeleri veya girmek istediğiniz pozisyondaki insanların LinkedIn profilleridir.
• Farklı tavsiyeler toplayın. Üçüncü tarafların onaylamalarından daha güvenli referans yoktur. En etkileyici LinkedIn profillerinde, her pozisyondan bir insanın en az bir tavsiyesi vardır.
• LinkedIn Grup rozetleriyle, kimlerle bağlantıda olduğunuzu gösterin. Gruplara katılmak ve bu grupların rozetlerini profilinizde göstermek ortak noktaları paylaştığınız insanlarla iletişim kurmaktaki istediğini göstermeniz açısından muhteşem bir yoldur. Mezun olduğunuz üniversitenin LinkedIn’deki grubu ile buna başlayabilirsiniz.