Marka değerine katkı
Kurumsal sosyal sorumluluk yatırımlarının şirketlere kazanımlarından biri de marka değerine yaptığı olumlu katkılardır. CSRHub’ın 1000 firma üzerinde yaptığı beş yıllık bir çalışmaya göre, KSS ve marka değeri üzerinde yüzde 28 oranında çok ciddi bir korelasyon bulunuyor. Başka bir deyişle, marka değerinin yüzde 28’i KSS performansıyla ilişkili.
CSRHub’ın modelinde çalışanlar, çevre, toplum ve yönetişim başlıkları altında 12 KSS faktörü ele alınıyor. Bunların arasında en yüksek korelasyon marka ve çalışanlarla ilgili konular. Çalışan katılımı ve ağızdan ağza iletişim marka değerine en fazla katkıda bulunan faktörler.
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Yönetimi Bölüm Başkanı ve Avrupa Reklam İletişimi Eğitimi Kurumu Başkanı Doç. Dr. Gresi Sanje ile konuyu tartıştık. Dr. Sanje’ye göre, çalışanların her biri aynı zamanda bir marka temsilcisi. İşyeriyle gurur duyan, yaptığı işten keyif alan ve markasına güvenen bir çalışan şirketin imajını güçlendirecek bir tutum içinde hareket ediyor ve markayı güçlendirecek söz ve davranışlarda bulunuyor.
Dr. Sanje’nin bu konuda iyi örnek olarak verdiği iki firma var. Bunlardan biri toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki politikaları ile Boyner Grubu. BM İş Yerinde Kadının Güçlendirilmesi Sözleşmesi’ne de taraf olan Boyner’e “Kadın Çalışanlar İçin Marka Şirket Olma” çabası için 2013’te bir UNDP özel ödülü de verilmişti. Boyner’in “Yönetim Kurullarında Daha Fazla Kadın” ve “Nar Taneleri Güçlü Genç Kadınlar Mutlu Yarınlar” adında başka projeleri de bulunuyor. Hem çalışanları hem de müşteri kitlesi kadın ağırlıklı olan Boyner’in işyerinde demokrasi ve fırsat eşitliğini bir refleks haline getirmesi Dr. Sanje’ye göre sadece marka değerini yükseltmiyor, aynı zamanda çalışanların ve müşterilerin firmaya olan bağlılığını artırıyor.
Orta yaş grubu internetle tanışacak
Dr. Sanje’nin iyi örnek olarak verdiği diğer firma ise TTNet. Sayısal uçurum elektronik ortamlardan bilgiye erişebilen ve erişemeyen kesim arasında oluşan uçuruma deniyor. Sayısal ‘katılım’ı olmayan bireyler giderek artan oranda sağlanan e-hizmetlere ulaşmakta sıkıntı yaşıyor. 2015-2018 Ulusal Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nın da hassasiyetle üzerinde durduğu bu ihtiyaca dönük çeşitli çalışmalar bulunuyor. TTNet’in UNDP ve Habitat işbirliğiyle yürüttüğü “İnternetle Hayat Kolay” ise online hayatla henüz tanışmamış orta yaş ve üzeri grubun internet okuryazarı olmasını hedefleyen bir KSS projesi.
İnternetin küresel ekonomiyi dönüştürdüğü ve toplumların kalkınmasında çok önemli bir rolü olduğunu düşünen Türk Telekom Grup CEO’su Rami Aslan da, Türkiye’nin kalkınmasına destek olmak amacıyla dijital ekosistemi büyütecek çalışmaları görev üstlendiklerini belirtti.
Geniş nüfus kesimlerinin internet okuryazarı olması, bilgiye ve e-hizmetlere erişimi hem ülke kalkınmasına olumlu hizmet edecek hem de pazarın güçlenmesine ve rekabet gücünün artmasına sebep olacaktır. Bu alanı sosyal iş modeli olarak benimseyen kurumların da marka değerinin güçlenmesi ve gelişen pazardan daha büyük bir pasta alacak olması aşikâr.