Niye yeni kurulan şirketler ve yeni girişimler başarısız olur?

1.    Neden: Ürün veya servisi son kullanıcı için tasarlamamak
Birçok yeni kurulan şirket ve yeni girişimler, özellikle ‘yapılacak iş’ yerine, insanlar için bir sürü şey yapmaya kalkışarak hedeflenen son kullanıcıya odaklanmazlar. Örneğin Apple 1990’ların başında Newton PDA cihazını tanıttı. Kişisel bilgisayarlardaki bütün uygulamaları bir küçük PDA cihazına sığdırmaya çalıştılar. Newton, Apple tarihindeki başarısızlıklardan biridir. Buna karşılık Palm sadece takvim ve iletişim listesi gibi birkaç uygulamaya odaklandı, işadamı profilindeki tüketicileri dikkate aldı. Sonuç hızlı bir başarıydı. Buradan çıkarılan ders şunu gösteriyor ki,  yeni girişimlerinizde, yeni ürün ve servis tasarımında; önemli ve karşılanmamış ihtiyaçları olan özel bir tüketici grubuna odaklanmalısınız. Örneğin, Godrej 69 dolarlık soğutucuyu geliştirdiğinde, ChotuKool çok net bir şekilde kırsal bölgede çabuk bozulan ürünler kullanan tüketiciyi hedef aldı, böylece küçültülmüş geleneksel buzdolabı yerine onların ihtiyacı boyutlarında bir soğutucu tasarlandı.

2.    Neden: Mecrayı (kanalları) anlamamak
Çok sık olarak, yeni girişimler ve yeni kurulan şirketler ürünün veya servisin tasarımına çok zaman harcayıp bu ürün veya servisin ‘satılacağı’ mecrayı anlamaya yeterince zaman ayırmazlar. Bu özellikle satış kanallarının hâlâ geliştiği pazarlar için geçerlidir. Hepimiz, müziğin ve kitapların internetten dijital cihazlara indirilerek kullanılması dolayısıyla müzik marketlerin ve kitapçıların hızlı düşüşüne tanıklık ediyoruz.
Birçok geleneksel tuğla ve harç perakendecisi nasıl çalıştığını bilmeden çevrimiçi kanalda rekabet etmeye çalıştı. Bizim önerimiz, “yeterince iyi” ürün veya servis prototipi geliştirilince, hemen olabilecek en uygun kanalda değerlendirilip ölçülmelidir. Godrej soğutucuları, hedef kitleye ulaşmak için ilk olarak doğrudan STK’lara (sivil toplum kuruluşları) satıldı. Bununla birlikte anladılar ki, girişimin ölçüsü için ölçülebilir bir kanal geliştirmeleri gerekiyordu. Ardından Hindistan'da 150 binden fazla noktada faal olan India Post ile partner oldular.

3.    Neden: Erken ölçüm
Başarılı bir yeni girişim veya şirket kurmak herkesin arzusu, ancak sadece 12'de 1 oranında başarılıyor. “The Startup Genome” projesinde 3 bin 200 şirketin bilgileri analiz edildi ve gösterdi ki, herhangi başarılı bir girişimin temelini iyi bir ürün veya servis ile bunlar için büyük bir pazar oluşturuyor. Diğer bir deyişle, yeni şirket kurmak ölçülebilir olmalıdır. Ve doğru düzgün bir ölçüm büyümeyi 5 ana boyutta dengede tutmalıdır: Müşteriler, ürün, ekip, iş modeli ve finansman. Startup Genomu gösterdi ki, başarısızlıktaki en baskın neden bu 5 boyuttan bir veya birkaçında erken ölçümdür.

4.    Neden: Doğru bir okul deneyiminin eksikliği
Yeni kurulan şirket veya yeni girişim belki çok iyi bir ürüne veya teknolojiye sahip olabilirken, ekip sıklıkla doğru bir birikime sahip değildir. Büyük şirketlerde, yeni girişimler için sıklıkla işin esasından gelen operasyonel uzman uygulaması yapılır. Bunların yeni iş kurma deneyimleri yoktur. Aynı zamanda ekip üyeleri istenilen düşünce yapısından ve yeni iş kurma deneyiminden de yoksundur. Genelde büyük kurumların güvenliğinde hareket etme eğilimleri vardır. Ayrıca “öğrenme” yerine “sonuç”  için teşvik sağlarlar. Tipik olarak, ana iş kolunun erken gelirleri için uğraşırlar ve bu şekilde yeni girişim, öğrenme odaklı değil de sonuç odaklı hale gelir. Risk ve ödül profili genellikle çalışanlar arasında başarısızlık korkusuna yol açar ve yeni girişimin ilerlemesi zorlaşır.

5.    Neden: Fazla sermayenin laneti
Sermaye; yeni girişimler ve yeni kurulan şirketler için gerekli malzemedir. Bununla birlikte, bol sermaye ve kaynak şirketleri ölçmeye yönlendirir ve altyapı için çok fazla yatırımın fazla kısa sürede yapılmasına neden olur. 1990’ların sonlarına doğru “nokta com şirketlerinin” patlamasıyla birçok şirket alelacele altyapı ve insan konusunda yatırımlar yaptı çünkü çok miktarda sermaye topladılar.
Şirketlerde de aynı konu var, başka bir alana girmeye karar verirler. Zorlukları tam olarak anlamadan organik veya kazanım olarak özgürce para harcarlar. Yokluk ve kıtlık duygusu, erken dönemde, kritik alanlara yatırım yaparken daha akıllıca seçimler yapma konusunda bir avantaj sayılır.