AR-GE 250


Proust'tan 20 soru, Kelebek Genel Müdürü'nden 20 yanıt!

Barış Soydan

dogtas kelebek genel muduru hulusi acarDoğtaş Kelebek Mobilya Genel Müdürü Hulusi Acar'ın, Proust'un meşhur 20 sorusuna verdiği yanıtlar...

Sizi siz yapan baskın özelliğiniz nedir?

Zorluklardan yılmadan, asla pes etmeden, aklına koyduğunu yapmak.

Sizde hayranlık uyandıran ama sizde olmayan özellik nedir?

Sakin ve sabırlı olmak diyebilirim. Planladığım şeylerin hayata geçme sürecini öyle büyük enerji ve sabırsızlıkla yaşıyorum ki azıcık sakin olmak hiç fena olmazdı.

Hayatınızdaki en büyük hatanız nedir?

Lise yıllarımda hem okulda hem farklı kulüplerin genç takımlarında futbol oynardım. Üniversiteye giriş ve sonrasında kariyer ilerledikçe yavaş yavaş hayatımdan çıktı. Ama bıraktığım için pişmanım.

En keyifli kötü huyunuz nedir?

Güzel dostlar, iyi de sohbet varsa, bir de mis gibi açık hava, sade Türk kahvesi ve şişede soda eşliğinde puro keyfim var. Ama tabi haftada birkaç tane ile sınırlı tutuyorum.

Şu andaki işinizi yapmıyor olsanız ne iş yapıyor olurdunuz?

Topluma faydalı olmak konusunu çok önemsiyorum. Bunu profesyonel hayatta şirketimin içinde yer aldığı sosyal sorumluluk projeleri ile gerçekleştirme fırsatı buluyorum. Şu anki işimi yapmasaydım topluma fayda sağlama misyonunu daha büyük ölçekte gerçekleştirmeye fırsat veren bir meslek seçerdim. Örneğin, aktif siyaset ya da bir STK’da çalışma olabilirdi.

Hangi mesleği yapmak istemezdiniz?

Emek verilen her iş çok değerli, ancak yüksek enerjili bir insan olduğum için kendini tekrarlayan, rutini fazla masa başı meslekler bana göre değil.

Kendiniz olmasanız kim olurdunuz?

İnsanların hayat stilini değiştirecek inovasyonlarla fenomen olan Steve Jobs ya da yarattığı teknolojilerle değer katmanın yanı sıra, kişisel servetinin önemli bir kısmını toplumların gelişmesine ve dertlerine derman olmaya harcayan Bill Gates olmak güzel olurdu.

Mutluluk tanımınız nedir?

Mutluluk benim için hayal ettiklerimin gerçekleştiğini görmenin verdiği haz duygusu. Bazen şirketin yıllık ciro hedefinin tutması, bazen kızımın yılsonu gösterisinde piyano çalması ya da oğlumun maçta potayla buluşturduğu bir basket, bazen de Fenerbahçe’nin son dakikada attığı gol.

Mutsuzluk tanımınız nedir?

Hayatı birlikte yaşamak istediklerimin yanımda olmaması beni en mutsuz eden şey olurdu.

Seçme şansınız olsa nerede doğmak isterdiniz?

İstanbul aşığıyım. Öyle de kalsın.

Peki, nerede yaşamak isterdiniz?

Türkiye’de doğmuş olmaktan ve bu ülkenin vatandaşı olmaktan her zaman gurur duydum. İstanbul çok özel bir şehir. Zor yanları olsa da insan buradan kolay kolay kopamıyor. Yurtdışında birçok yere seyahatte bulundum. Döndüğümde fark ediyorum ki İstanbul’un yeri ayrı. Ama çok zorlarsam Türkiye’de İzmir, dünyada ise San Diego olabilir.

Favori edebiyatçınız kim?

20’li yaşlarda Vedat Türkali’nin kitaplarını çok severdim. Sonrasında siyaset ve yakın tarih kitaplarına merak sardım. Bu aralar genellikle iş kitapları okuyorum.

Favori müzisyeniniz kim?

Ofisimde hep derinden bir klasik müzik duyarsınız; Johann Strauss, Vivaldi.

Tarihte en sevdiğiniz kadın karakter kim?

Sevdiğiniz demeyelim ama en unutulmaz ve hayranlık uyandıran dersek Marilyn Monroe derim. Çünkü medyanın bugünkü kadar etkin şekilde hayatımızda olmadığı yıllarda dahi çok büyük kitlelere ulaşmış olması ve genç yaşta ölümünün ardından uzun yıllar geçmesine rağmen hala ikonik özelliğini koruması beni büyülüyor.

Tarihte en sevdiğiniz erkek karakter kim?

Mustafa Kemal Atatürk.

En nefret ettiğiniz karakter kim?

Kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, bencil ve gizli ajandalarla hareket eden karakterlerden hiç hoşlanmıyorum.

Hayatta en nefret ettiğiniz şey?

Yalan ve haksızlık.

Sizde doğuştan olmasını istediğiniz özel yetenek ne olurdu?

Çok başarılı bir sporcu veya müzisyen olmayı çok isterdim.

Nasıl ölmek istersiniz?

Ölüm kaçınılmaz sonumuz. O yüzden yaşadığım her anın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Ailem, arkadaşlarım, sevdiklerimle kaliteli vakit geçirmek benim için çok önemli. Acı çekmeden hızlıca gerçekleşmesini isterim.

Hayat mottonuz nedir?

Her ne yapıyor olursanız olun, tutkuyla yapın. Çünkü tutkuyla yapılan bir işte başarısız olmanız mümkün değil.