AR-GE 250


Şirketler, 2015 için ücretlerde yüzde 9,3 artış planlıyor

Elif Akın

PwC'nin farklı sektörlerde ve büyüklüklerde 46 kurumun katılımı ile yaptığı Ücret Yönetimi Araştırma'sının sonuçları açıklandı. Katılımcıların yaklaşık üçte ikisi yüzde 9-10 aralığında ücret artışı yapacağını belirtirken, en düşük artış oranı yüzde 5, en yüksek artış oranı yüzde 15 olarak öngörüldü. PwC İnsan Kaynakları Danışmanlığı Kıdemli Müdürü Murat Karakaş, hemen hemen tüm kurumların 2015 ücretleri için yapılacak zam oranlarına yönelik bir bilgi arayışı içerisinde olduğunu ifade ederek, “Kurumlar için ücretleri kontrol altında tutma konusu hem maliyet yönetimi açısından hem de özellikle nitelikli çalışanları çekebilmek ve elde tutabilmek için kritik önemde. PwC olarak bu araştırmayı gerçekleştirmemizin nedeni de kurumlara bu konuda olabildiğince ışık tutabilmek. Olası artış oranlarını bilmek çalışanlar açısından da değerli bir bilgi” diyor. PwC’nin ücret artışı planlarının yanında ücret ve yan haklar yönetiminin de araştırıldığı çalışmaya göre kurumların yüzde 64’ü ücret artışlarında yalnızca geçmiş yılın TÜFE oranını dikkate alıyor. Diğer kurumlar ise geçmiş ve gelecek yılların TÜFE ve ÜFE oranlarını  değerlerinin birden fazlasını dikkate alarak karma bir oran uyguluyor. PwC’nin “Ücret Yönetimi Araştırması”nın sonuçlarına göre 2014’te en çok zam oranı yüzde 6-8 aralığındaydı; 2014 enflasyon oranı ise yüzde 7,4 olarak açıklanmıştı. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Murat Karakaş, 2008’den bu yana yaptıkları araştırmalarda kurumların ücret artışlarını ağırlıklı olarak biten yılın enflasyon oranına paralel yaptığını gördüklerini belirtiyor e ekliyor: “Araştırmamızda çıkan yüzde 9,3 rakamını da bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Yılın sonunda gerçekleşmiş olan enflasyona göre bu rakamda değişiklikler olabilir. Geçmiş yılları nispeten düşük zamlarla geçiren kurumlarda bu oranın üzerine çıkıp bir düzeltme yapma ihtiyacı olabiliyor. Sektörel dinamikler ve beklentiler, kurumsal performans gibi konular da nihai oranlar üzerinde etkili. Araştırma sonucunda ortaya çıkan oranların ağırlıklı olarak beyaz yakalı çalışan grubu için olduğunu ve terfi, görev değişikliği gibi değişkenleri kapsamadığını da belirtmek ve dikkate almak gerekiyor.”

Kurumların yüzde 46’sında artışı üst yönetim belirliyor

PwC’nin araştırmasına katılan kurumların yüzde 46’sı üst yönetimin tüm seviyeden çalışanların baz ücretlerini belirlemede rol aldığını belirtirken, kalan kurumlar üst yönetimin tüm çalışanlar yerine kendine bağlı çalışanlar, bu çalışanlara bağlı olanlar veya kritik pozisyonlar için baz ücret belirlediklerini ifade ediyor. Yönetici pozisyonundakiler ise kendilerine bağlı çalışanların baz ücretlerini belirlemekten çok, baz ücretlerine yönelik üst yönetime veya insan kaynaklarına görüş veriyor. Araştırmaya göre, ücret yönetimi sürecini yöneten insan kaynakları ekiplerinin rolü, daha çok çalışanların ücretleri hakkında ilgili yöneticilere ya da üst yönetime görüş verilmesi şeklinde öne çıkıyor. İnsan kaynaklarının çalışan ücretleri hakkında hem görüş verip hem de bireysel ücretleri belirledikleri kurumların oranı sadece yüzde 22. Araştırmada kurumların çalışanların baz ücretlerini belirlerken dikkate alınan kriterlerin başında eğitim durumu, toplam deneyim, bilgi ve beceri gibi “çalışanın niteliği” ile “geçmiş dönem performansı” gelirken, bunu çalışanın “potansiyeli” çalışanın “kritikliği” takip ediyor.

Ücret yönetimi kapsamında neler yapılıyor?

Ücret yönetimi kapsamında, araştırmaya katılan kurumların 2014 yılında en çok ağırlık verdiği ücret gündemi olan “Şirket içi baz ücret dengelerini oluşturmaya yönelik iş değerleme ve ücret bant yapısı oluşturma/güncelleme” konusunun 2015 yılında da öncelikli olması bekleniyor. Bununla birlikte 2015’e geçerken ücret yönetimi kapsamında “Dış kıyaslama amacıyla, danışmanlık şirketlerinin hazırladığı sektörel/genel ücret araştırmalarını edinme” konusuna da odaklanacakları ortaya çıkıyor. Bu gündem konularını ise, “Performansa dayalı yıllık prim (bonus) ödeme sistemini düzenlemelerin yapılması” takip ediyor.

 

Baz maaş tek başına yeterli mi?

PwC’nin “Ücret Yönetimi Araştırması”na göre, baz maaş önemli ve temel olmakla birlikte, yan hak ve ödemeler de fark yaratan çalışanın gitme ve kalma kararı vermesinde etkili oluyor. Çalışanlar bu kararları verirken maaş, prim, şirket aracı, yemek olanakları, sağlık ve hayat sigortası, çalışma ortamı, yöneticileri, çalışma arkadaşları, eğitim gelişim olanakları, yaptıkları işin niteliği gibi konuları birlikte değerlendiriyor. PwC İnsan Kaynakları Danışmanlığı Kıdemli Müdürü Murat Karakaş bu konuyu şöyle değerlendiriyor, “İnsan kaynakları ekiplerinin yapması gereken; bu unsurlardaki gelişme, iyileştirme alanlarını belirleyip yaratıcı öneriler geliştirerek üst yönetimi ikna etmek gibi görünüyor. Baz maaş açısından belirli kabul edilebilir bir noktaya gelinmiş değil ise diğer unsurların etkileri de minimumda kalıyor. Baz maaşlarda kısıtlı artışların olabildiği günümüzde şirketlerin asıl fark yaratma alanı ise Toplam Ücret Paketi kapsamındaki değişiklikler oluyor”. Toplam ücret paketinin bir parçasını oluşturan yan hakları kapsamında, araştırmaya katılan kurumların büyük çoğunluğunun 2014 yılında “eğitimlerden yararlanan çalışanların kapsamı”nda artışa gittiği görülürken, 2015 yılı planlarında da bu yaklaşımın devam ettirilmesi planlanıyor. Önümüzdeki sene için kapsamının ve/veya tutarının artırılması planlanan yan haklar arasında sırasıyla yemek, sağlık sigorta poliçe kapsamı, nakdi ulaşım yardımı geliyor. Bununla birlikte, 2015 yılı itibari ile esnek yan haklar, esnek çalışma saatleri ve bireysel emeklilik uygulamalarını hayata geçirmeyi planlayan kurumlar olduğu da görülüyor.