Şirketlerde Raporlama Süreçleri ve Önemi

İş hayatında yürütülen faaliyetlerin sonuçları hakkında patronların, yöneticilerin, konunun paydaşlarının bilgi sahibi olma isteği her zaman olacaktır. Bu bilginin nasıl, hangi detayda, hangi formatta, içerik ve kabullerle sunulduğu her zaman tartışma konusu olmaktadır.
Raporlama, belirli bir konu, faaliyet, süreç, finansal veya operasyonel durum hakkında bilgi toplama, analiz etme ve düzenli bir formatta sunma sürecidir. Amaç; karar vericilere, paydaşlara (yönetici, yatırımcı, kamu otoritesi vb.) anlaşılır, özet ve güvenilir veri sağlamaktır.
İş hayatında patron, yönetim, sektör, üretim yöntemi, iş akışları, hazırlanacak raporların her türlü unsurunu etkilemekte ve raporları şekillendirmektedir. Her iş birimi, departman, sorumluluk alanı kendi alanlarında rapor hazırlar. Finans departmanı finansal raporların hazırlanmasından; sürdürülebilirlik departmanı sürdürülebilirlik raporunun hazırlanmasından; insan kaynakları departmanı kendi raporunun hazırlanmasından sorumludur ve bazen bu bilgilerin bir kısmı faaliyet raporunda birleştirilir. Bu departmanlar çoğu zaman bir araya gelmezler; raporların uyumu, mutabakatı, mükerrerliği, birbirlerine faydası vb. konularda etkileşim sağlamazlar.
Büyük firmalar yıllık faaliyet raporunun yanında; sürdürülebilirlik raporu, kurumsal yönetişim raporu, ücretlendirme raporu, uyum raporu gibi raporlar da hazırlamaktadır. Hazırlanan her rapor, farklı bir grup paydaşın taleplerini karşılamak için oluşturulmaktadır. Faaliyet raporu hissedarlar için, sürdürülebilirlik raporu sosyal ve çevresel konularda duyarlı paydaşlar için hazırlanır. Hazırlanan raporlarda sunulan bilgilerin, diğer raporlarda sunulan bilgilerle ve şirketin stratejisiyle bağlantısı genelde bulunmaz. Her paydaşa resmin farklı bir boyutunun gösterildiği garip bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Genel kabuller, standartlar çerçevesinde hazırlanan raporların üzerinde çok tartışma yaşanmaktadır. Uzmanların anlayabileceği içerikler olması, kapsamlı veya özet olması, anlaşılır olmaması, kurallar sebebiyle uzun süren süreçler, hızlı ve eş zamanlı olamamak, günlük değişen ihtiyaçlara uyumsuz olması vb. birçok sebep bu raporlar için eleştiri konusu olabilmektedir.
İş dünyasında raporlama, şirketin performansını, risklerini, finansal ve operasyonel durumunu izlemek ve değerlendirmek için kullanılan en önemli araçtır. Özelleştirmeden, güncel ve gündemde olan ve şirket ile kurumların genel durumu ile ilgili ilk akla gelen raporlar olarak; faaliyet raporu, finansal raporlar (VUK, UFRS vb. bazlı), sürdürülebilirlik raporu, entegre rapor, yeminli mali müşavir raporu, kredi derecelendirme raporları, dış denetim raporu, iç denetim raporları, kalite yönetim süreçleri raporları, risk raporları, değerleme raporlarını sayabiliriz.
Değişen dünya ve piyasalar, şirketlerin süreçlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Şirketler artık sadece ürünler, üretim, maliyet, verimlilik ve rekabet koşullarına değil, pek çok detaya odaklanmak zorundadır. Odaklandıkları her husus ise beraberinde yeni strateji ve kararlar gerektirmektedir. Süreçler, departmanlar, paydaşların kendi bilgi ihtiyacı yanında bunların kendi aralarında ilişki ağı sebebiyle ortaya çıkan bilgi ihtiyacı, şirketlerin yönetimlerini zorlamaktadır.
Verinin toplanması, veri havuzu oluşturulması ve buradan elde edilen çıktıların hepsi genel bir yönetim raporlaması çerçevesinde ve mantığıyla değerlendirilmelidir. Artık sadece muhasebe kayıtlarından elde edilen bilgi yeterli olmamaktadır. Her yerden, her kanaldan veri elde etmek mümkündür. Bu durumda ihtiyaç olan verinin toplanması, gruplanması, raporlanması ve yorumlanması konunun esasını oluşturmaktadır. Şirketlerin organizasyonel, teknik ve İK açısından konuyu dikkate ve ciddiye alarak stratejik bir plan çerçevesinde yenilenmesi veya değişmesi gerekmektedir.
Bu yeni yetkinlikleri iyi kavramak ve işletmelerin çalışanlarının buna göre bir yetenek kazanımını sağlaması gerekir. Bu amaçla, çok disiplinli ve disiplinler arası yetkinliklere sahip çalışanları istihdam etmek veya mevcutları koruyarak geliştirmek, dönüştürmek gerekmektedir.
Yazan: DR. H.MURAT ÇEKİCİ

Hakkında: H.Murat Çekici 1967 Bartın doğumludur.Marmara Üniversitesi İktisat mezunudur. İ.Ü İşletme Fakültesi bünyesinde “Elektrik Üretim İşletmelerinde Hasılat ve Raporlanması” isimli tezi sunarak, 2018 yılında, “doktor (PhD)” ünvanını kullanmaya hak kazanmıştır.
İş hayatına 1991 yılında Borusan Holding bünyesinde başlamıştır. Borusan Birleşik Boru Fabrikaları A.Ş. Mali İşler Müdürü iken, 2000 yılında Koray Şirketler Topluluğu’nda Mali İşler Başkanı olarak çalışmaya başlamış, 2013 yılında şirkete Genel Müdür olarak atanmış ve Kasım 2017’de firmanın ortaklık yapısının değişmesi ile birlikte mayıs 2021 dönemine kadar icra komitesinde görev almıştır.
Bu süreçte, yurdışı faaliyetlerde görev almış, yurtiçi ve yurtdışındaki işlerle ilgili birçok konuda ve her kademede görüşme, çalışma ve işbirlikleri yapmıştır. İş hayatına yeni başlayan onlarca genç insana bireysel ve iş hayatları ile ilgili abilik, liderlik, mentorluk ve koçluk yapmıştır. Günümüzde, şirketlerin icra ve yönetim kurullarında görev almakta, mali işler, yönetim, iş-süreç iyileştirme, değişim, yapay zeka gibi konularda faaliyetlerde bulunmaktadır.Üniversite ve kurumlarda eğitim vermekte, yapay zeka ile süreç yönetimi, muhasebe, yönetim raporlaması konuları üzerinde çalışmaktadır.