Sürdürülebilir büyüme için inovasyon

Yakalandığı orta gelir tuzağından Türkiye’nin de kendini kurtarması için bilim ve teknoloji geliştirmeye daha fazla ağırlık vermesi gerekiyor. Özellikle yerel ihtiyaçlara dönük inovasyonun mümkün olduğunca yurtiçinde oluşturulan seçeneklerle karşılanması gerekiyor.

İnovasyon, mal, hizmet ve süreç yönetimi üzerine oluşan yeni fikirlerin değer yaratan çıktılara ve toplumsal faydaya dönüştürülmesidir. Sürdürülebilir büyümenin, verimliliğin ve üretkenliğin temel girdisidir. Eski köye yeni adet getirmek istemeyen ülkemizde bilim ve teknoloji geliştirmeye karşı olan ilgi her zaman için zayıf kalmıştır. Beşeri sermayeyi doğru yönlendirmek ve üretime dönüştürmek için gerekli olan ekosistemin zayıflığı beyin göçüne sebep olmuştur. Nasa İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde baş astrofizikçi olarak görev yapmış olan Feryal Özel; bilgisayar oyunu teknolojilerinde çığır açan teknolojileriyle bilinen Alman firması Crytek’in kurucuları Cevat, Avni ve Faruk Yerli kardeşler; Finlandiyalı Rovio firmasının bilindik Angry Birds oyununun yöneticiliğini yapmış olan Serdar Soğancı buna birkaç örnek.

Çin, Hindistan ve Güney Kore gibi ülkelerin son 20 yılda elde ettikleri ekonomik başarıların temelinde doğru tasarlanmış bilim ve teknoloji politikaları yatıyor. Yakalandığı orta gelir tuzağından Türkiye’nin de kendini kurtarması için bilim ve teknoloji geliştirmeye daha fazla ağırlık vermesi gerekiyor. Özellikle yerel ihtiyaçlara dönük inovasyonun mümkün olduğunca yurtiçinde oluşturulan seçeneklerle karşılanması gerekiyor. Teknolojiyi ithal edip yerel koşullara adapte etmek sağlıklı sonuçlar üretmiyor.

Durum bu kadar önemliyken ve eğitim sisteminin bu yönde güçlendirilmesi gerekiyorken, ne yazık ki tam tersi oluyor. Yetersiz ilgiden dolayı temel bilimlerle ilgili eğitim programları birer birer kapanıyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç da ülkenin bilim hayatı için çok önemli olmasına rağmen, dolmayan programlar nedeniyle fizik, kimya, biyoloji ve matematik programlarına kontenjan verilemediğini, devlet üniversitelerinde 2014 yılında 241 olan program sayısının 2015’te 145’e düştüğünü açıkladı.

Durumun ciddiyetinin farkında olan özel sektör konuyu sürekli dile getiriyor. Ulusal inovasyon ihtiyacının sürekli altını çizen TÜSİAD’ın STEM çalışma grubu da Türkiye’nin inovasyon ve teknolojide yetkinleşmesi için gerekli nitelikli işgücü ihtiyacına dikkat çeken çalışmalar yürütüyor.

Gençler ve çocuklar arasında kimya ve bilime olan ilgiyi artırma çabalarıyla dikkat çeken BASF’nin Türkiye Ülke Müdürü Buğra Kavuncu “sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratma” misyonuyla çalıştıklarını belirtiyor. Kendisi de sahip olduğu patent sayısıyla son altı yıldır dünyada birinci sırada olan BASF’nin 1,2 milyon euro bütçeyle maddi imkandan yoksun okullara kurdukları “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” ve İstanbul Modern’de özel eğitmenler eşliğinde faaliyetlerini yürüten “Kid’s Lab” projeleri sayesinde Anadolu’daki birçok genç ve çocuk kimya ve bilimin gizemli dünyasıyla yakından tanışma fırsatı buluyor.

BASF’nin dikkat çekici başka bir uygulaması da ekonomik, sosyal ve çevresel konularla ilgili inovasyon temelli çözüm önerilerinin tartışıldığı “Creator Space Online” portalı. Bilime ilgi duyan gençlerin uzmanlarla bilgi paylaşımında bulunabileceği portala creator-space.basf.com adresinden ulaşmak mümkün.

------------------------------------------------------------------------------------------------

BASF’nin gündemindeki KSS projeleri

Eğitici projeler aracılığıyla çocuklara bilimi ve kimyayı sevdirmeyi amaçlayan BASF’nin öne çıkan çalışmalarının başında “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” projesi geliyor. Bu proje kapsamında şirket Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içerisinde maddi imkânlardan yoksun okullarda yeni kimya laboratuvarları kuruyor ya da mevcut laboratuvarları modern ekipmanlarla yenileme yoluna gidiyor. “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” çerçevesinde, Anadolu’nun en ücra kasabalarına kadar Türkiye’nin her ilinde, bugüne kadar eğitim olanaklarından diğer bölgelere göre daha az faydalanabilmiş yörelerdeki birçok lisenin laboratuvarını yenilendi, bazılarına da ilk kez laboratuvar yaptırıldı. Bugün itibariyle, 50 farklı şehirde 50 laboratuvarın yapım ve yenileme çalışmaları tamamlandı. BASF, 2016 yılı sonuna kadar 81 ilde 81 kimya laboratuvarı hedefine ulaşmayı amaçlıyor.

Projeye ayrıca “Anadolu'nun Kimyası” başlıklı bir kitap serisi de dâhil edildi. Dört kitaptan oluşacak serinin ilk kitabı tamamlandı. Her kitap bir tema etrafında Anadolu’nun 20 kentini anlatıyor. Seri tamamlandığında 81 il tek tek tanıtılmış olacak. Bu kitaptan oluşan bütün gelirler de Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı TEGV’e bağışlanacak.

BASF Türkiye’nin çocuklara kimyayı ve bilimi daha yakından tanıtmak amacıyla 2011 yılında başlattığı Kids’ Lab projesi ise 6-12 yaş arası çocukların özel eğitmenler eşliğinde, interaktif ve eğlenceli deneyler yapmasına olanak sağlıyor. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen proje kapsamında şu ana kadar 10 bin çocuk bilim ve kimya ile tanıştı.

Kids’ Lab kapsamında her ayın dört günü çocuklar, özel eğitmenler eşliğinde deneyler yapıyor. Kids’ Lab’i ziyaret eden çocuklar; zararsız maddelerle interaktif deneyler yaptıktan sonra, BASF’nin verdiği eğitici hediyelerin sahibi oluyor.

BASF bu yıl tüm dünyada 150. yılını kutluyor. Bu amaçla, küresel çapta üç temel zorluk alanı belirledi ve sürdürülebilir bir gelecek için akıllı enerji, gıda ve şehir yaşamı alanlarında kalıcı çözümler üretmeye odaklandı. Bu kapsamda başlatılan “Creator Space Online” adlı platformda www.creator-space.basf.com üzerinden iletişime geçen müşteriler, bilim insanları, halk ve BASF uzmanları; akıllı enerji, gıda ve şehir yaşamı olarak belirlenen üç konuyla ilgili gelecekte ortaya çıkması muhtemel küresel zorluklara çözüm üretmek üzere fikir alışverişinde bulunuyor. 2015 yılı boyunca bu platformdan elde edilecek verilerin, hayata geçirilecek çözümler için bir temel oluşturması planlanıyor.

Öte yandan BASF, “Sürdürülebilirlik” ana başlığı altında da birçok farklı alanda çeşitli STK’lar ile işbirliği içerisinde çeşitli projelerde yer alıyor. Son dönemde, Plastik Derneği ile işbirliği içinde hayata geçirdikleri “Yuvaya Dönüşecek Plastikler” adlı KSS projesi oldukça ilgi gördü. “Sıcak Bir Yuva Her Canlının Hakkıdır” ilkesiyle yola çıktıkları bu proje ile geri dönüştürülen plastikler, sokakta yaşayan hayvan dostlarımızın barınabileceği yuvalar haline geldi.

BASF, WWF’nin (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) her yıl Mart ayında global çapta düzenlediği “Dünya Saati” uygulamasının önceki yıllarda da olduğu gibi bu yıl da “Dünya Elçisi” oldu. Bütün bunlara ek olarak şirket, TEMA ile birlikte Dünya Çevre Günü için İzmir Urla’da her çalışanı adına bir fidan dikerek BASF Hatıra Ormanı oluşturdu.