Szymanski futboldaki ekonomi şifrelerini verdi

Spor ekonomisi alanında duayen olarak kabul edilen Stefan Szymanski, Boğaziçi Üniversitesi’nin 150. yıl kutlamaları kapsamında konferans verdi. İngiltere’nin en saygın gazetelerinden The Guardian’da ve birçok gazetede köşe yazıları yayınlanan ve Türkiye’de Simon Kuper ile birlikte yazdığı ‘Futbolun Şifreleri’ kitabı büyük beğeni toplayan Szymanski, futbolda uluslararası rekabetin evrimini ve ekonomiyle ilişkisini anlattı. Szymanski, “Benim fikrime göre futbol ve ulusal ekonomilerin aynı şekilde büyüdüğünü iddia etmek çok saçma. Futbol basit bir süreç. Tam olarak ne yapılması gerektiğini biliyorsunuz. Rakip takımların, teknik direktörlerin, futbolcuların neler yaptığını görüyorsunuz. Başkasının taktiğini taklit etme imkanınız var. Ekonomide ise bunu yapmak daha zor. Çünkü gerçek bir doğru ve başarıya ulaştıran bir kesinlik yok” şeklinde konuştu.
Konuşmasında verdiği örneklerle sporun ekonomik gelişmişlik düzeyiyle ilişkilendirildiğine de dikkat çeken Stefan Szymanski, “Futbolun gelişmesi ile ilgili bizzat yaşadığım bir olay var. 1974 Dünya Kupası’nda Brezilya ile Zaire karşı karşıya gelmişti. Fakat daha hakem işaretini vermeden bir Zaireli futbolcu koşarak topu vurdu ve neredeyse tribünlere yolladı. Bu olay sonrasında basın, Afrika’yı aşağılayıcı başlıklar atarken, bu olay Afrika’nın geri kalmışlığı ile ilişkilendirildi. Şu anda ise Afrika ülkeleri ciddi bir rakip haline geldi. Dünyanın en iyi oyuncularından bazıları orada yetişiyor. Bir şekilde daha iyi hale geldiler. Göreceli olarak düzeldiler. Ben bunu futbolda yakınsama, öndekilere yakınlaşma teorisi olarak görüyorum” dedi.
“FİFA futbola erişimi artırıyor”
FIFA'nın dünyada futbolun geldiği noktada önemine dikkat çeken Szymanski, “2006 Dünya Kupası’da Togo Futbol Federasyonu oyunculara para vermiyordu. Oyuncular da Dünya Kupası’na katılmayacaklarını açıkladı ancak devreye giren FIFA bu parayı kendilerinin vereceklerini söyledi. FIFA, futbola erişimi artırıyor. Afrika ve Asya ülkelerinin futbola erişimini sağlıyor. Avrupa’da Togo’dan daha iyi pek çok takım var ama FIFA, Afrika futbolunu geliştirmek istiyordu. Bu talepleri masum muydu o tartışılır ama sonuçta bu ülkelerin futbolları gelişti. Bu ülkelerin destek bütçeleri olsa da savunma sanayiine gidiyor” diye konuştu.
“Türkiye çok büyük bir tutkuyla bu oyuna bağlı”
Türk futbolunun gelecek yıllarda daha da gelişeceğini söyleyen ünlü yazar sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin öğrenmesi gereken gereken şey İngilizlerin yıllarca yaşadığı sancıdır. Bu oyunu biz icat ettik kazanamıyoruz. Herhangi bir kupayı kazanma şansınız çok düşük. FIFA’ya üye 208 ülke var ve bunların sadece biri Dünya Kupası’nı kazanabiliyor. Türkiye’de oynanan futbolun genel seviyesini iyileştirmek adına yapılacak çok şey var. Bence en iyi uygulamalara dair önümüzde pek çok delil var. Genç oyuncuların eğitimine yatırım yapmalısınız. Ne kadar çok genç oyuncu varsa seçim yelpazeniz de o kadar artacaktır. Türkiye son 30 yılda kayda değer başarı elde etti. Bu iyileşme de devam edecek. Çünkü büyük bir tutkuyla bu oyuna bağlısınız.”