Turizmin yeni gözdesi: Kongre ve İş Otelleri
Turizm sektörü hiç kuşkusuz Türkiye ekonomisinin vazgeçilmez temel taşlarından biri. Seyahat sektörü ile birlikte yaklaşık 1,7 milyon insana istihdam sağlayan sektör (ülkedeki toplam istihdamın yüzde 7,2’sine denk gelmektedir), 2011 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 10,6 artarak, 36 milyon turist ve 23 milyar dolar değerinde ekonomik faaliyette bulundu. Türkiye’de 1990'lı yıllarda başlayan turizmin çeşitlendirilmesi, tanıtım, pazarlama, markalaşma ve kaliteli hizmetler sonucunda gerek turizm yatırımlarının belli bir düzeye ulaşması, gerekse turizm planlayıcılarının deniz-kum-güneş ekseninden çıkıp turizmi çeşitlendirerek tüm yıla yayma amacı güden politikaları, sektörde önemli değişimlerin yaşanmasını beraberinde getirdi. Turizm sektörü artık kitle turizmi olmanın yanı sıra kongre, spor, sağlık, kış, yayla, termal, kültür turizmi gibi alanlarda da faaliyet gösteriyor. Özellikle kongre turizmi alanında yapılan çalışmalar oldukça dikkat çekici. Kongre turizmi dünya turizm gelirinin yüzde 25-30’una sahip. Buna göre dünya turizm gelirinin 1.030 milyar dolara ulaştığı düşünüldüğünde kongre turizminin payının 250 milyar dolar civarında olduğu anlaşılıyor. Dünyada durum böyle iken Türkiye’de kongre turizmine dair en önemli hareketin yaşandığı İstanbul’a bu yıl kongre turizmi için 4.5 milyon turistin gelmesi bekleniyor. Kongre turizminden Türkiye’nin yaklaşık 3 milyar dolarlık gelir elde ettiğini bununda toplam turizm döviz gelirinin yüzde 13’üne eş olduğunu söyleyebiliriz. Rakamların yükselişi rekabet artışını da beraberinde getiriyor. Özellikle son 10 yılda fark edilen potansiyel, ülke yönetimleri ve yatırımcıları harekete geçirdi. Sektör temsilcileri hızla büyüyen uluslararası kongre pazarından daha fazla pay elde etmek için birbiriyle yarışıyorlar.
Kongre turizmi daha çok kazandırıyor
Kongre katılımcıları iyi eğitimli, yüksek gelirli, çok harcayan insanlardan oluşuyor. Yapılan araştırmalar, kongre turizminde turist başı harcamanın tatil turizmindeki harcama ortalamasının üç katı olduğunu gösteriyor. Kıyı turizminde kişi başı 600-700 dolar olan harcama miktarı, kongre turizminde 2 bin dolar civarında bulunuyor. Ayrıca kongre turizminin herhangi bir sezona bağlı olmaması turizm sektörü açısından önemli bir avantaj oluşturuyor.
Kongre turizminin yararları, elbette yalnızca katılımcı sayısı, elde edilen doğrudan gelir gibi rakamsal verilerle sınırlandırılamaz. Kongre turizmi bir destinasyonu çok özel pazar segmentlerine tanıtmada da başarılı bir rol oynuyor. Ayrıca, bu turizm türünün uluslar arası basındaki yankıları da oldukça etkili bir tanıtım biçimi oluşturuyor. Türkiye’nin uluslararası toplantılara ev sahipliği yapmasının sağladığı reklam değeri yüz milyonlarca dolara karşılık geliyor.
Kongre turizmi ekonomiye güç katıyor
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Turgut Gür, kongre ve etkinliklerin ekonomiye üç ana kaynaktan katkı sağladığını söylüyor. İlki, bina ve diğer tesis yatırımları, ikincisi yapılan tesislerin işletilmesi, üçüncüsü kongre operasyonları, kongre katılımcı ve ziyaretçilerinin harcamaları şeklinde sıralanıyor. Kongre turizmi ekonomiye sağladığı faydalar ile birlikte iş dünyasına da pek çok avantaj sunuyor. Gür’e göre, günümüz iş ve yaşam koşulları içerisinde iş dünyası yetkilileri ve profesyoneller, kendi engellerini aşmak ve daha iyi koşullar sağlamak amacıyla bir araya gelmenin önemini fark ettiler. Bu bağlamda kongre ve fuar gibi etkinlikler, insanların sosyal kaynaşmasından, bilgi paylaşımına, yeni gelişmeler ve teknolojilerle tanışmasından, hedef pazarlarla karşılaşmasına kadar birçok olanağı barındırdığından iş dünyası için büyük avantaj sağlıyor.
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu’da benzer şekilde, iş ve kongre sektörünün nitelikli yerli ve yabancı yatırımı teşvik ettiği için şehirlerin gelişmesini sağladığını söylüyor. “Kongre şehirleri katılımcılar için cazip olmak durumundadır ki, bu da fiziksel altyapının, ulaşımın, diğer turizm ürünlerinde çeşitliliğin geliştirilmesi anlamına gelmektedir” diyor ve ekliyor: “Delegeler, sosyo-ekonomik konumlarına bağlı olarak alım güçleri diğer turistten 4-5 kat daha fazla olan turistlerdir ve dolayısı ile dünyanın her yerini gezen, seyahat kültürü yüksek bu kişiler şehrin otelleri, restoranları, eğlence mekanları, alışveriş merkezleri, mağazaları, banka ve kredi kart şirketleri dahil olmak üzere tüm ticari hayatına önemli bir canlılık getirirler ve vergi gelirlerini artırırlar.”
İstanbul dünya kongre merkezi sıralamasında 9’uncu sırada
Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Derneği’nin (ICCA) yayınladığı 1999-2011 arasındaki değişim verilerine göre, Türkiye dünya etkinlik sıralamasında 23’üncü sırada yer alırken, kent bazında İstanbul dünya kongre turizminde 9’uncu, Avrupa’da ise 6’ncı oldu. İstanbul, 113 uluslararası niteliğe sahip kongre ile Lizbon, Amsterdam ve Pekin’i geride bıraktı. Aynı raporda Antalya da 23 kongre ile 79’uncu sırada yer alırken, İzmir ise 6 kongre ile 284’üncü oldu. Bu arada Antalya da bu alanda bir süreden beri yürüttüğü çalışmalardan sonuç almaya başladı. Almanya’nın Frankfurt kentinde toplanan ICCA Yönetim Kurulu’nun yaptığı değerlendirme sonucu, dünya çapında 95 ülkeden kongre düzenleyicisi ve dünya kongre sektörüne yön veren en az 3500 profesyonelin katılacağı 2014 yılı Genel Kurulu’nun Antalya’da yapılmasına karar verildi. Türkiye’de gerçekleştirilen kongrelerde delege sayısını baz aldığımızda Türkiye 148 bin delege ile dünya kongre pazarında 11’inci sırada yer alıyor. İstanbul, 76 bin delege ile katılımcı sayısı bakımından dünyada 4’üncü sırada yer alıyor.
“İş oteli” konsepti gelişiyor
Business oteller denilince akla ilk olarak Hilton, Ritz Carlton, Four Seasons, Çırağan Palace Kempinski, Swissotel The Bosphorus, Mövempick İstanbul gibi sektörde rüştünü ispatlamış, markalaşmış oteller geliyor. Ancak portfolyo çok daha geniş. Sadece iş ve toplantı oteli konsepti ile kurulmuş otel yatırımları da karşımıza çıkıyor. Wow İstanbul, Point Hotel Istanbul, Renaissance Istanbul Bosphorus ilk anda karşımıza çıkan yatırımlar…
Polat Holding iş oteli konseptini uygulayan otellerin başında geliyor. Renaissance Polat İstanbul yılda ortalama 200 adet organizasyon gerçekleştiriyor. 12 adet toplantı salonunda bin 500 kişiyi ağırlayabiliyor. Renaissance Polat İstanbul lokasyon olarak “business hotel” konseptine çok uygun bir noktada bulunuyor. Havaalanı, fuar merkezleri ve iş merkezlerine yakınlığı otel için çok belirleyici bir faktör oluşturuyor. Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, “Bir business center’ımız mevcut. İş insanları burada sekreterlik hizmeti alabiliyorlar. Özel club katımız ve club lounge’mız var. Bu katlarda konaklayan iş insanları resepsiyon hizmetlerini bile ayrı bir bölümden alabiliyorlar. Navigator birimimiz ile İstanbul ve Türkiye’deki öğrenmek istedikleri tüm bilgilere ulaşabiliyorlar” diyor.
Polat Holding’in bir diğer yatırımı olan Renaissance Istanbul Bosphorus ise 212 adet odası, bir ana restoranı, 12 adet konfor ve teknolojiyi birleştiren toplantı odası ile İstanbul’un merkezinde yeni bir konaklama anlayışı sunuyor. Renaissance Istanbul Bosphorus, lokasyonu da göz önünde bulundurarak hem iş hem de seyahat amaçlı misafirleri hedefliyor. Bunun yanı sıra konaklamalı gruplar ve toplantı organizasyonları konusunda da kendilerini iddialı görüyorlar.
Toplantı sonrası verilen hizmetler önemli
Türkiye’nin en iyi iş otellerinden biri olarak gösterilen Four Seasons Bosphorus sekiz toplantı ve iki balo salonu ile yılda 400 kurumsal toplantıya ev sahipliği yapıyor. Tercih edilme sebeplerinin başında iş seyahati sebebiyle evinden uzaklaşan iş insanlarını evlerinde hissetmelerini sağlamaları geliyor. Four Seasons Hotels Istanbul Satış Direktörü Yeşim İnsel, “İş insanlarını toplantıların sıkıcılığından kurtaracak mola hizmetlerimiz var. Kahve molalarında misafirlerimiz eğer dilerlerse mini masaj alabiliyorlar. Bunun için Spa'ya hiç gitmeden, önceden planladığımız şekilde, uzmanlarımız sayesinde Spa ortamı toplantı salonlarına getirilebilir” diyor.
Diğer dikkat çeken otellerden biri de W Istanbul Hotel. Konuklara 24 saat odada yemek keyfi, kuru temizleme, ekspres check-in/check out gibi imkanlar sunuyor. 340 metrekarelik toplantı salonu W Istanbul Studios ile özgün sunumlar içeren organizasyonlara duyulan ihtiyacı karşılıyor.
Atatürk Havalimanı karşısındaki Wow Hotels&Convention Center, İstanbul Serbest Bölgesi’ne, Dünya Ticaret Merkezi ve İstanbul Fuar Merkezi ile CNR Expo Center’ın çok yakınında bulunuyor. 3 bin metrekarelik ana salonu yanında 10-235 kişi kapasiteli sekiz toplantı salonu da bulunuyor. Kapasitesi ve teknik altyapısı ile iş insanları tarafından tercih ediliyor.
Müstakil kongre merkezlerine ihtiyaç duyuluyor
Türkiye’de düzenlenen Habitat, Agit, Nato Zirvesi, Dünya Muhasebe Kongresi, IMF- DB Toplantıları, Dünya Komünikasyon Kongresi ve Avrupa Klinik Mikrobiyoloji gibi uluslararası organizasyonlar kongre turizmine ivme kazandırdı. ICVB Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu’na göre kongre turizmini İstanbul dışında geliştirmek için müstakil kongre merkezlerine ihtiyaç duyuluyor. İzmir, Antalya, Kuşadası, Pamukkale, Kapadokya gibi turistik merkezler konaklama altyapısı ve tarih/kültür varlıkları bakımından kongre turizmine çok uygun. Ancak otel bünyesinde bulunan salonların çoğu büyük ölçekli toplantılar için yetersiz. O nedenle müstakil kongre merkezlerine gereksinim duyuluyor. Bunun dışında kongre merkezlerinin yapılacağı bölgelere doğrudan uçuşların yapılması da çok önemli.
Taklit etmek yerine, özgün konseptler yaratılmalı
Kongre turizmi dünyada en çok katma değer yaratan ikinci büyük turizm çeşidi olarak kabul ediliyor. Türkiye gibi büyük bir turizm ülkesi için bunun önemi de ortada. Türkiye Otelciler Federasyonu(Türofed) Başkanı Ahmet Barut, bu turizm çeşidine uygun kapasiteye ve alt yapıya sahip yeni kongre merkezlerinin ilave edilmesi gerektiğini belirtiyor. Barut'un önerileri şöyle: “Bunun için eğitim ve pazarlamaya yönelik organizasyonlar desteklenmeli. Çünkü istatistikler kongre misafirlerinin daha fazla harcama yaptığını gösteriyor. Öte yandan önemli olan bir diğer konu da kongre turizminden pay almak isteyenlerin bunun gereklerine uygun altyapıyı tesislerinde yerine getirmeleri gerektiği. Bunun için de profesyonel destek alınmalı. Birçok örneği bulunan bir kongre otelini taklit etmek yerine, özgün kapasiteye yönelik hedef ve beklentilere uygun bir tesisi hayata geçirmek daha önemli.”
UZMANLAR TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNDEN UMUTLULAR
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Turgut Gür, “Türkiye büyüyen nüfusu, kriz içindeki dünya ekonomisine göre sağlam duruşu ile krizden etkilenmiş ülkeler arasında büyümesini sürdürüyor. Bu nedenle Türkiye’de iş dünyasının hareketliliği kongre turizmini de canlandırıyor. Kongre ve toplantı ortamında olan iş insanı bu ortamda muhatapları ile buluşuyor, bilgi alışverişi yapıyor ve kendine pazar bulma fırsatları yakalıyor. Bu nedenle avantajı kullanan ülkeler büyüyor ve gelişiyor. Türkiye’de koyduğu hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerliyor.”
İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu, “Kongre turizminde Türkiye’nin ülke olarak daha büyük başarılar göstermesi için diğer illerimizde de kongre turizmi faaliyetlerinin teşvik edilmesi gerekiyor. Bugün Antalya, İzmir ve Kuşadası bölgesi kongre turizminin diğer yükselen yıldızları. Bursa, Ankara, Eskişehir, Mersin, Eskişehir gibi şehirlerimiz de kongre turizminden daha fazla pay almak üzere etkinliklerini artırıyorlar. Biz ICVB olarak bu şehirlerde kongre turizminin gelişmesini ve dünya listelerine girmelerini çok önemsiyoruz ve bu alandaki tüm çalışmalara aktif destek veriyoruz.”
RAKAMLARLA İSTANBUL’UN KONGRE KARNESİ
• İstanbul 113 etkinlik ile dünya sıralamasında 9’uncu sırada yer alıyor.
• İstanbul, otellerin doluluk oranlarında Avrupa ülkeleri içerisinde 4’üncü sırada yer alıyor.
• Türkiye 148 bin delege ile dünya kongre pazarında 11’inci sırada yer alıyor.
• İstanbul’a 2011 yılında 76 bin delege geldi.
• Kıyı turizminde kişi başı 600-700 dolar olan harcama miktarı, kongre turizminde 2 bin dolar civarında buluyor.