Türkiye Artık 9 Milyar Dolara Koşuyor: E-ticaret, Ana Ticaretin Parçası Oldu
İnternetin günlük alışkanlıklarımızı en çok değiştirdiği alan alışveriş olsa gerek. Artık “Görmeden, dokunmadan alamam” dediğimiz şeyleri bile internetten sipariş ediyoruz. Online perakende hacimlerindeki büyüme rakamları da bunu ispatlar nitelikte. Boston Consulting Group’un (BCG), dünyanın en gelişmiş 20 ülkesindeki internet ekonomisini araştırarak sunduğu “4,2 Trilyon Dolarlık Fırsat” başlıklı raporu internetten yapılan perakende satışların toplam perakende satışları içinde giderek daha fazla yer bulacağını gösteriyor. Rapora göre, e-ticarette önde gelen ülkelerden ABD’de 2016 yılına gelindiğinde online perakende hacminin 456 milyar dolara çıkması bekleniyor. Toplam perakende satışları içinde yüzde 5’lik paya sahip online satışların da yüzde 7,1’e çıkacağı öngörülüyor. Aynı yüksek büyüme beklentisi 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi için de geçerli. 2010’da, 289 milyar dolar olarak gerçekleşen online perakende satışlarının 2016 itibariyle 650 milyar dolara yükselmesi, toplam perakende satışları içindeki payının da yüzde 5,7’den yüzde 10,8’e çıkması bekleniyor. BCG raporunda, 2010 için 2 milyar dolar olarak hesaplanan Türkiye’deki online perakende satışlarının ise 2016’da 9 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.
3 milyar dolardan fazla hacim
BCG tarafından sunulan online satış rakamlarının sadece internet üzerinden yapılan perakende satışları içerdiğine de dikkati çekmek gerek. Oysa internetten satın alınan uçak biletleri veya otel rezervasyonları gibi hizmetleri de bu rakama dahil etmek gerekiyor. Bu doğrultuda Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Türkiye’deki e-ticaret hacmini 2011 sonu itibariyle bir önceki yıla göre yüzde 53 artış ile 23 milyar lira olarak hesapladı. Bu rakam 2010’da 15 milyar lira, 2009’da ise 10 milyar liraydı.
Bununla birlikte PayPal Türkiye’nin Genel Müdürü Kıvanç Onan, BKM’nin açıkladığı verilerin turizm veya sigorta acenteleri gibi kurumların birbirleri arasındaki toplu ödemeleri de kapsadığını belirterek “BKM rakamlarına, şirketler arası gerçekleşen B2B para akışları da dahil” diyor. Onan, son kullanıcıların internetten yaptığı alışveriş hacmine dair 2011’e ilişkin 4,5 milyar dolarlık bir büyüklük tahmin ediyor.
6 milyon insan internetten alıyor
Online satış hacmi konusunda rakamların tahminlerle açıklanması internetten alışveriş yapan kullanıcı sayısı için de geçerli. BCG’nin hesaplamalarına göre ABD’de 170 milyon, Çin’de 145 milyon, Japonya’da 70 milyon, İngiltere’de 30 milyon kişi internetten alışveriş yapıyor. 35 milyondan fazla internet kullanıcısının olduğu açıklanan Türkiye’de ise bu konuda net bir rakam vermek kolay değil. Markafoni’nin CEO’su Sina Afra “İnternette para harcayan kitlenin büyüklüğünü tahminen ortaya koyabilmek için büyük e-ticaret sitelerinin üye sayılarına bakıyoruz. O zaman da büyük e-ticaret sitelerinin üye sayısının 5-6 milyon civarında olduğunu görüyoruz. Tek bir sitenin bütün alışveriş yapan kitleyi kapsayamayacağını da hesaba katarak bizim yaptığımız tahmine göre Türkiye’de 6 ila 9 milyon arasındaki bir kitle internetten alışveriş yapıyor” diyor. Bu tahmin aslında internet kullanan 35 milyon insanın sadece yüzde 17’si ila 25’i arasındaki bir oranının internetten alışveriş yaptığını ortaya koyuyor. “Oysa” diyor Afra, “Avrupa’da bu oran internet kullanıcılarının en az yarısı. Hatta Avrupa Birliği’nde yüzde 66 gibi bir oran var”. Afra, bu göstergelerin, arkadan gelip hızlı büyüme gösteren Türkiye’nin sahip olduğu büyük potansiyele işaret ettiğini söylüyor.
Nüfus genç, penetrasyon yüksek
Türkiye’deki kredi kartı ve banka kartı penetrasyonu, e-ticaret potansiyelinde oldukça etkili bir unsur. BKM’ye göre Türkiye’de aktif olarak 51 milyon kredi kartı kullanılıyor. Bu da kredi kartı penetrasyonuna yüzde 64’e ulaştığını gösteriyor ki, bu da bizi dünya sıralamasında yedinci sıraya yerleştiriyor. Visa Europe Bölge Genel Müdürü Berna Ülman “Beş yıl önce kartlı harcamalarda internet üzerinden yapılan alışverişin payı yüzde 4 idi. Bu rakam 2011’de yüzde 8’e yükseldi” diyor.
Yine BKM’nin gerilerine göre, sitelerin internetten alışveriş imkanı sunmasını sağlayan sanal POS’ların sayısı 2011 sonu itibariyle 50 bine dayandı. Bu sayı 2009’da 22 bin olarak idi. Genç nüfus oranının yüksekliği de e-ticaret potansiyelini güçlendiren unsurlardan bir diğeri. 2011 sonu itibariyle 75 milyona dayanan Türkiye nüfusunun yüzde 33’ü 15 ile 35 yaş aralığında bulunuyor. Bilgisayar başında geçirilen zaman da yine e-ticarete ilişkin beklentileri güçlendiriyor. Uluslararası araştırma şirketi Comscore’un Ağustos 2011’de yaptığı araştırmaya göre Türkiye, aylık ziyaretçilerin internette geçirdiği zaman ortalamasında 32,7 saat ile dünyada altıncı sırada. Bütün bunlar Türkiye’de online pazarın büyümesinde oldukça etkili. Tüm bu etkenler sonucunda Comscore, Türkiye’nin dünyada 13’üncü, Avrupa’da ise 6’ıncı en büyük online pazar haline gelmiş olduğunu söylüyor.
1 milyar ciroyu hedefliyor
E-ticarete ilişkin rakamsal manzara böyle… Bu rakamların ardında pek çok şirket hikayesi, başarı öyküsü var. Ve bu girişimler Türkiye’de e-ticaretin büyümesinde motor işlevi görüyorlar. Etohum’un kurucusu Burak Büyükdemir’in “1990’ların ikinci yarısında doğdu, 2000’lerin ikinci yarısından bu yana da hızla büyüyor” dediği internet sektörünün bir bakıma sürükleyicisi oldu e-ticaret siteleri. 1998’de kurulan Hepsiburada ve İdefix, 2000’de kurulan Sahibinden.com, 2001’de kurulan Gittigidiyor.com en ünlüleri.
Aralarından Hepsiburada.com’a büyüteç tuttuğumuzda ise ciro bazında ne kadar büyük başarılara imza atıldığını görüyoruz. “Bizim hikayemiz aslında bir bakıma Türkiye’de e-ticaret sektörünün hikayesidir” diyor Hepsiburada.com’un Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Doğan Online CEO’su Yenal Gökyıldırım… 10 yıl önce bir apartman dairesinde 100 bin dolar sermayeyle kurulan sitenin, bugün günde 30 bin ürün satan sanal bir alışveriş merkezi haline geldiğini söylüyor. Hepsiburada, 2011 sonu itibariyle 700 milyon liranın üzerinde bir ciroya ulaştı. Her yıl yüzde 50 üzerinde bir büyüme yakaladıklarını söyleyen Gökyıldırım, 2012 için de “1 milyar TL ciro elde etmeyi hedefliyoruz” diyor.
En büyük mağaza, sanal mağaza
Hepsiburada, Gittigidiyor, Idefix, Sahibinden.com… Bu sitelerin hepsi fiziki hayatta herhangi bir ticari kolları olmaksızın önce internette hayat buldular. Oysa internet, artık organize perakende şirketlerinin de giderek online mağazalarını açtıkları bir alan. Bu şirketlerinden bir tanesi Türkiye’nin en büyük teknoloji perakende şirketlerinden birisi olan Teknosa. Mart 2005’te online mağazasını açan Teknosa 2010’da dijital pazarlama yatırımlarına hız verdi. Teknosa’nın internet sitesinin aylık ziyaretçi sayısı 2 milyona yakın olarak açıklanıyor. Teknosa’nın Genel Müdürü Mehmet Nane internetten yaptıkları satış konusunda net bir rakam vermese de “Bugün teknosa.com, Teknosa’nın büyük bir mağazası kadar ciro yapar hale geldi. Bu kanaldan satışlarda her yıl yüzde 50’nin üzerinde bir artış trendi yaşıyoruz” diyor.
2009 sonuna doğru online mağazasını açan ayakkabı mağazası Flo’nun Mağazacılık Pazarlama Müdürü Özgür Saraç “Sunduğu ayrıcalıklar sayesinde online mağazamızdan yapılan satışların toplam satışlardaki payı her geçen gün artıyor” diyor. Türkiye’de ilk sanal mağazasını açan organize perakende şirketi ise Migros oldu. 1997’den bu yana hizmet veren Migros Sanal Market, üzerinden en çok satışı gerçekleştirilen ürünler belki de internetten şimdiye kadar hiç almayı düşünemeyeceğiniz türden. Bu e-ticaret sitesi 17 farklı şehirde 75 operasyon noktasında en çok sebze-meyve, süt ve süt ürünleri, balık, et ürünleri, gazlı içecekler, yumurta, dondurulmuş gıda ürünlerinin satışını gerçekleştirdi. 2011’de 600 binden fazla siparişi kapıdan teslim etti.
Mobil ödeme modelleri
E-ticaretin bundan sonra nereye kayacağının yanıtı ise basit: mobil cihazlar… Bu alanda nasıl bir büyüme sergileneceğiyle ilgili bilgileri dergimizdeki “Geleceğin Ödemesi” başlıklı yazımızda bulabilirsiniz. Mobil alana ilginin nasıl olduğunu ise e-ticaret sitelerinin uygulama indirme sayılarından anlamak mümkün. Hepsiburada.com’un uygulaması bu konuda iyi bir örnek. Gökyıldırım “2011’in son aylarında sunduğumuz iPhone uygulamamız günde bin 700 kişi tarafından indirildi. 2 ay içinde 100 bin kez indirilerek Türkiye’de kısa sürede bu kadar düzeyde indirilen tek uygulama oldu” diyor. Bu iki ay içinde en çok mobil alışverişin 27 - 34 yaş arasındaki müşteriler tarafından gerçekleştirildiğini de belirten Gökyıldırım “iPhone’dan en çok bilgisayar, oto aksesuarı, kitap, telefon, sağlık ürünü, spor ürünü ve anne/bebek ürünü alındı” diyerek de ilginç bir bilgiyi daha paylaşmış oluyor.
2010’da hayata geçen Migros Mobil Market uygulaması da bu alanda dikkat çekenlerden... İlk olarak iPhone için sunulan uygulamanın sadece App Store’dan indirilme sayısı 150 bin. Diğer cihazlara uyumlu olarak da geliştirilen uygulama sadece mobil cihazınızdan sipariş vermenize veya markette ürün barkodlarını okutmanıza yaramıyor. Aynı zamanda eski ile yeni ürün fiyatları arasında fiyat karşılaştırmasını yapmanıza da izin veriyor. Migros Sanal Merkez Grup Müdürü Hüseyin Aktuğ, Sanal Market’in özellikle son iki yılda üç kat büyüme yaşadığını söylüyor. Bu da gösteriyor ki, artık e-ticareti daha çok kullanıyoruz.
YENİ TREND: SOSYAL TİCARET
Hasan Başusta
Dijital Pazarlama Stratejisti twitter.com/hasanbasusta
Yükselen iki trend olan sosyal medya ile e-ticaretin kesiştiği noktada sosyal ticaret yer alıyor. Şu aralar ağırlıklı olarak Amerika’da örneklerini gördüğümüz bir konu. Teknolojiye hızlı adapte olan Türkiye’ye bu trendin yansımasının çok uzun sürmeyeceğine eminim. Sosyal ticaret, sosyal ağlarda paylaştığımız verileri kullanarak daha akıllı sistemler yaratmamızı sağlayan yeni nesil bir e-ticaret özelliği. Herhangi bir sosyal ağda arkadaşlarımız vasıtası ile satın alma kararımızı etkileyecek ve sonunda ağırlıklı olarak kredi kartı ile satın almamızı sağlayacak eylemlerin bütünü. Bir ürünü satın almadan arkadaşlardan tavsiye almak, sosyal ağ verisi ile kişiselleştirilmiş ürünler sunmak, ürünü aldıktan sonra Twitter’da, Facebook’da paylaşmak gibi eylemler hep sosyal ticaretin parçası. Sosyal medyanın amiral gemisi Facebook bu konuda önde ancak alanda tek başına değil. 100 milyondan fazla aktif kullanıcısıyla Twitter aslında sosyal ticaret konusunda önemli fırsatlar sunuyor.
Yine son zamanlarda çok popüler olan ve özellikle sosyal ticaret ile özdeşleştirilen Pinterest bu konuda dikkat çekici. Fancy gibi herkesin kullanımına 2011 yılında açılan ama 18 milyon dolar yatırım alan daha niş sosyal ağların doğuyor olmasını da boş geçmemek gerek. Son olarak American Express geçtiğimiz ay başlattığı yeni bir uygulama, bu alanda sizin için ilginç bir örnek olabilir. Uygulama basitçe şöyle işliyor: Kredi Kartınızı Twitter kullanıcı adınız ile eşleştiriyorsunuz, sonrasında marka ile ilgili bir twit gönderiyorsunuz, otomatik olarak indirim kazanıyorsunuz, kredi kartınız ile indirimli tutarı ödüyorsunuz.