Virüs Sonrası Türkiye Tarımında Dijital Dönüşüm

Covid-19 Sonrası Türk tarımında dijital dönüşüm nasıl olmalı? Türk çiftçisi için doğru model nedir?
Eski Normal mi? Yeni Normal mi? Yoksa hepsi artık "A-normal" mi? Tekfen Tarım Genel Müdürü Emrah İnce, Turkishtime için kaleme aldı.
Coronavirus (Covid-19) Kasım 2019’da Çin’den başlayarak şu anda dünyayı tamamen sarmış durumdadır. Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyada hastalığı “pandemi” ilan ettiği bu dönemde, bir yandan virüsün bertaraf edilmesi ve ölümlere çare aranırken, bir yandan da tüm insanların yaşamının devamlılığını sağlayacak gıdaların temini için çalışmalar yapılmaktadır. Bu amaçla birçok ülke öncelikli olarak tarımsal faaliyetlerin ve gıda üretiminin devamı için aldıkları önlemlerini açıklamaktadır. Tüm dünyada bu salgın bir kez daha tarım ve gıdanın önemini öne çıkarmıştır.
Lakin 1925 yılından bu yana Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan Tarım’ da yenileştirme ve iyileştirme çalışmalarının önemini "Çin kaynaklı bir virüs pandemi haline gelince" anlıyor olabilmek-elbette sonuç itibariyle olumlu ama süreç itibariyle de trajikomiktir.
Bu yüzden tarım için aslında Eski Normal-Yeni Normal veya hepsi artık Anormal mi ? (Normal dışı)demek çok doğru olmamakla birlikte; tarım kendisi üzerine atfedilen önem derecesine göre değil de, her dönem insanlığın mevcudiyetinin baş aktörü olması sebebiyle-Normal’den daha ziyade-eskilerin tabiri ile-Mütemmim Cüz-yenilerin ifadeyle-Olmazsa Olmaz-ayrılmaz bir parçamızdır.
Yani insanlığın zaten Normal’in de-Tarım hep vardı-hep de olacak. Buna yenin uyanan insanlık ve kurum/kuruluş/devletler için-eski Normale hoş geldiniz diyorum…
“Buluşun kaynağı ihtiyaçtır.” Platon

Covid-19 salgını dünyanın dört bir yanında insanların tüm yaşantısını ve alışkanlıklarını derinden etkiledi ve aynı zamanda kalıcı etkiler bırakacağı tahmin ediliyor. Salgın sonrası için araştırmalar yapılmakta ve farklı senaryolar üretilmekte. Belirsizliğin hâkim olduğu ve farklı ihtiyaçların oluştuğu bu ortamda, “Covid-19 Sonrası Türk Tarımında Dijital Dönüşüm Nasıl olmalı? Türk Çiftçisi için doğru model nedir?” sorularına cevap oluşturacak,Türk tarımına ve çiftçisine yol haritası oluşturmasına ışık tutacak önerileri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Evden Çalışma Becerisi
Birçok şirketin beklenmedik bir şekilde çıkan salgınla birlikte dijital altyapı sistemlerini yenilediğini ve çalışanlar için evden çalışma imkanını arttırdığı biliniyor. Eskiden bir seçenek olarak sunulabilen evden çalışma olanağı birçok şirket için zorunlu olarak önerdiği bir yöntem olduğunu hep birlikte tecrübe ediyoruz.
Covid-19 sonrası firmalar evden çalışma modellerine devam ederek kısmi veya tamamen uygulama yöntemine geçebilirler. Tarım sektöründe bulunan firmaların ve Türk çiftçisinin diğer firmalarla, kurumlarla veya iş ortaklarıyla işlerinin uygun olan kısmını evden çalışma modelini geliştirerek devam edeceğini öngörebiliriz.
Şu da şüphesiz değiştirilemez bir gerçektir ki ; çiftçinin evi tarlası, bahçesi, ağılı, bağı ve merasıdır. Home-office gündemimizde elbette yaşasın ama en önemlisi Home-Farm daha çok yaşasın ve yaygınlaşsın…
- Sanal Etkinlikler, Toplantılar ve Eğitimler ;
Sanal etkinlikler ve uzaktan bağlanma araçları ile daha az maliyetle daha çok kişiye ulaşma imkânı önümüzdeki dönemde daha fazla gelişmeye devam edecek ve yıkıcı bir etkiye sahip olacaktır. Bu nedenle çiftçilerin bir araya geldikleri etkinliklerin, toplantıların ve eğitimlerin sanal ortamlarda yapılmaya devam edeceği öngörüsü ile çiftçiler kendilerini bu sanal ortamlara mutlaka alıştırmaları gerekmektedir. Aynı zamanda mevzuatların da daha çok dijital ve teknolojik imkanlar kullanılacak yönde değişeceği muhtemeldir.
Ama şu da unutulmamalıdır ki,Dünya’nın heryerinde çiftçi gözüyle görür-inanır-karar verir-satın alır.
Bu gözü-Digital Eye-haline evirmek çok da kolay değil…
- Artan Hijyen Uygulamaları;
Covid-19’un gıdalardan bulaştığına dair bir kanıt olmamasına rağmen gıda hijyenine dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılar yapılmaktadır. Toplum sağlığı için, tarımsal ürünler ile canlı hayvanların taşınması ve gıda zincirinin tüm aşamalarında hijyene dikkat edilmesi gereklidir. Yetiştiriciler, iş yerleri ve tedarik zincirinin tüm unsurları bu hususta gerekli önlemlerini almıştır. Yeterli önlem alınması konusunda Türk çiftçisi de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
- Çalışan Sağlığı Takibi;
Ülkemizde tarım sektöründe oldukça yoğun emek gücü kullanılmaktadır. İnsanların aynı ortamlarda uzun süreli çalışmaları gerekmesi nedeniyle çalışanların sağlığı konusunda gerekli takip tedbirlerini tüm çiftçilerin mutlaka alması gerekmektedir. Bu tedbirler arasında maske kullanımı, ateş kontrol, dezenfektan uygulaması, genel ve detay temizliklerin sıklaştırılması, sosyal mesafenin korunmasını sağlayacak önlemler, riskli gruplara giren çalışanlara izin verilmesi, tek kullanımlık malzemeler gibi birçok uygulamayı içermektedir.
- E-ticaret
Günümüzde internet kullanıcısının ve ağının gelişmesiyle beraber artan e-ticaret pazarı, insanların evlerinden çıkamadığı bu dönemde alışverişlerini yapmasına imkân vermesi ile büyüme göstermiştir. E-ticaret altyapısı olan firmalar, bu dönemde öne çıkmıştır.
Her yıl büyüme gösteren e-ticaret, Covid-19 salgını ile birlikte hızlı ivme göstererek büyümeye devam edecek. Gıda ve tarım sektöründe de bu yönde değişimlerin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Tarımsal ürünlerin ve Gıda’nın Güney Kore ve Uzak Doğu’da e-commerce platformunda retail’de çevrim içi %48 ‘lere gelen oranı henüz Avrupa’da ve ülkemizde tek hanelidir.
Bu konuda oldukça genişleme ve hareket alnı bulunmakta olup-çevrim içi satış organizasyonlarını Avrupalı ve Amerikalı süpermarket devlerinin evirmesi için-çok yoğun insan kaynakları ve dijital yatırımlar içinde olduğunu her hafta takip ediyoruz.
- Uzaktan Kontrol Teknolojileri ;
Covid-19 salgınına karşı alınan önlemlerden biri de seyahat kısıtlamaları. Bulunduğumuz bölgeden hatta evimizden çıkmadan işlerimizi yürütmemiz gerekiyor. Bunu yapabilmenin yolu dijitalleşmekten geçiyor. Teknolojiyi kullanarak uzaktan takip ve kontrol edebilmek mümkün.
Seraların ve tarlaların fiziki durumlarını, aynı zamanda ürün sağlığını kontrol ve yönetilebilmesini sağlayan teknolojiler, çiftçilerin bu dönem üzerinde durmaları gereken konuların başında geliyor. Her ne kadar yatırım gereken teknolojiler olsa da, bu teknolojilerle orta ve uzun vadede veriye dayalı üretim gibi birçok parametre ile verimlilik ve kazanç sağlıyor.
Salgından önce de Sanayi 4.0 ile gündemde olan bu teknolojiler, Covid-19 salgınında insan faktörünü ve dolasıyla insana bağlı riskleri en aza indirmekte, web, masa üstü veya mobil uygulamaları ile işlerin
yönetiminde kolaylık sağlamaktadır. Bu teknolojilerin bazıları; uydu ile tarla bitki sağlığı kontrolü, akıllı sera ile sera içi tüm iklimsel faktörlerin kontrolü ve yönetimi, akıllı sulama sistemleri, akıllı depo, akıllı silo takip sistemleri ve bunlara benzer birçok teknolojik çözümler.
- Gıda Güvenilirliği ve Tedarik Zinciri İzlenebilirliği ;
Bu terimi daha çok duyacağımız bir döneme hızlı giriş yapacağız; Tracebility-İzlenebilirlik
Salgınla beraber dünyada insan sağlığı ve sürdürülebilirlik en ön plana çıkmıştır. Bu nedenle, gıda güvenliği olgusu kamuoyunun gündeminde oldukça fazla yer tutmaktadır. Gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar, Tarım ve Gıda Sektöründe “İzlenebilirlik” merkezli yürütülmektedir. İzlenebilirlik çalışmaları ürün, girdi ve süreç izlenebilirliğini kapsamaktadır. Etkili bir izlenebilirlik sistemi en uygun teknolojilerin kullanımı ve zincirin tüm süreçlerinde entegrasyonu ile mümkün olabilmektedir.
Gıda tedarik zincirinde bulunan tarladan çatala tüm tedarik sürecinde, uygun izlenebilirlik teknolojilerinin belirlenmesi ve birbiri ile bağlantılı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çiftçilerde gıda güvenirliğinin korunabilmesi için izlenebilirlik süreçlerinde üzerlerine düşen çalışmaları yapmaları gerekmektedir.
- Dijitalleşme ve İnovasyon
Dünyada Sanayi 4.0’ın yarattığı değişim ve gelişim devam ederken, TÜBİTAK’ın (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) Türk Sanayinin Dijital Olgunluk Seviyesi çalışmasına göre ülkemizde sanayinin seviyesi Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında yer alıyor. Tarım sektöründe de benzer düzeyden bahsetmek mümkün. Ülkemizde henüz Sanayi 4.0’ı yakalama yolunda gidilecek çok yol var iken CoVID-19 salgını ile dijital dönüşüm ve inovasyon artık şirketlerin için giderek ihtiyaçları hale geliyor. Salgınla beraber zorunlu duruşlarla yaşanan ekonomik durgunlukta, şirketlerin ayakta kalabilmesi ve pazarda tutunabilmesinin yolu dijitalleşmeye ve inovasyondan geçiyor. Bu nedenle tarım sektöründe dijitalleşmenin ve inovasyonla gelişmenin sağlanması gerekiyor. Bunun için gerekli ortam ve imkanların oluşturulması lazım. Gelişmeleri yakından takip etmek, teknolojiyi yakalamak ayakta kalabilmek için son derece önemli.

Emrah İnce Hakkında
1996 yılında Deniz Harp Okulu’ndan Deniz İkmal Teğmen rütbesiyle mezun olan Emrah İnce, 2011 yılına kadar Lojistik ihtisası ile çeşitli görevlerde bulunmuş ve Binbaşı rütbesi ile 15 yıllık mecburi hizmeti hitamında Deniz Kuvvetleri’nden ayrılmıştır.
2013-2014 yıllarında Arcelor Mittal-Rozak Çelik Servis Merkezi A.Ş. de Üretim ve Fabrika Müdürlüğü yapmış, akabinde Yeditepe Üniversitesi ve İstek Vakfı iştiraklerinden Yeditepe Sağlık Hizmetleri A.Ş’de Genel Müdürlük ve YK Başkanlığı ile Organik ile Mikrobiyal gübreler alanında iştigal eden Bactogen Biyoteknolojik Ürünler A.Ş’de Genel Müdürlük görevlerini icra etmiştir.
2016 yılında Tekfen Holding bünyesine Strateji, Yatırımlar ve İş Geliştirme Müdürü olarak katılan Emrah İnce, aynı zamanda 2016 yılında Hishtil-Toros Fidecilik Yönetim Kurulu üyeliği görevine getirilmiştir. Ağustos 2017’ de Tekfen Tarımsal Araştırma Üretim ve Pazarlama A.Ş ‘nin Kurucu Genel Müdürlüğü görevini üstlenmiş ve 2018 yılında Grup bünyesine katılan Alanar Meyve ve Gıda Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş. şirketinin Genel Müdürlük görevini de yürütmektedir.
Emrah İnce, Endüstri Mühendisliği lisans derecesine sahip olup, Lojistik alanında ihtisas eğitimi ile İngilizce İşletme (MBA ) ve Atatürk İlkeleri İnkılap tarihi dalında Yüksek Lisans derecelerine sahiptir.
2017 Haziran ayından itibaren Somali Federal Cumhuriyeti Tarım ve Sulama Bakanının Resmi Türkiye Danışmanı görevini yürüten Emrah İnce, aynı zamanda 2018 yılından itibaren DEİK- Danimarka İş Konseyi Başkan Vekilliği görevini takiben 2020 Ocak ayı itibariyle 2 yıllık dönem için DEİK Türkiye - Danimarka İş Konseyi Başkanı olarak seçilmiştir ayrıca 2019 Ağustos ayından itibaren UYMSİB (Uludağ Yaş Sebze Meyve ihracatçılar birliği) Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürütmektedir.