Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün yazdı... "Hedefimiz uluslararası payı yüzde 7’lere çıkarmak"
Mithat Yenigün,
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı
Küresel ekonomik aktivitenin ivme kaybettiği mevcut konjonktürde, hizmet ihracatı önemini gün geçtikçe artırmakta; uluslararası müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetleri, potansiyeli en yüksek ve en dinamik ihracat kalemleri arasında yer almaktadır.
Global Construction Perspectives ve Oxford Economics kuruluşlarınca ortaklaşa yayımlanan temel küresel inceleme serisinin dördüncüsü olan "Global Construction 2030" başlıklı rapora göre, gelecek dönemde küresel inşaat sektörü, küresel gayri safi hasıladan daha hızlı büyüme gösterecektir. Rapora göre, 2015 yılında yaklaşık 9 trilyon ABD Doları olan küresel inşaat sektörünün büyüklüğünün 2030 yılına kadar yılda ortalama yüzde 3.9 artarak 2030 yılında 17.5 trilyon ABD Dolarına çıkacağı tahmin edilmektedir.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler projeksiyonlarına göre, şu anda 7.5 milyar olan dünya nüfusu 2030 yılında 8.5 milyara, 2050 yılında ise 9.7 milyara ulaşacaktır. 1950'lerde dünya nüfusunun yüzde 30'u kentlerde yaşarken, bu oran 2015'lerde yüzde 55'e ulaşmış olup, 2050'ye kadar yüzde 66'ya varacaktır.
Küresel ekonomik büyüme trendleri, dünya nüfusu ve kentleşme oranına yönelik söz konusu projeksiyonlar, sürdürülebilir bir gelecek kurgusunda inşaat sektörünün önemini büyük oranda arttırmaktadır.
Öte yandan, geçtiğimiz dönemde küresel konjonktürde ve risk iştahında izlenen dalgalanmalar, küresel ekonomik belirsizlikten en çok etkilenen sektörlerin başında yer alan uluslararası inşaat sektöründeki etkisini artırmıştır.
Küresel likidite koşullarında oluşan sıkılaşma ve jeopolitik sorunların da etkisiyle; uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR'ın (Engineering News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayınladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası İnşaat Firması"nın pazar büyüklüğü; 2013 yılında 544 milyar ABD Doları iken, iki yıl üst üste %4.1 oranında azalarak 500 milyar ABD Dolarına gerilemiştir.
Küresel pazardaki büyümeye paralel olarak, firmaların ülkeleri dışında üstlendikleri işleri gösteren uluslararası müteahhitlik hizmetleri büyüklüğünün, bugünlerdeki 500 milyar dolardan, 2023 yılında 650 milyar dolara, 2030'larda ise 750 milyar dolara çıkması öngörülmektedir.
Uluslararası pazar payı arttı
Uluslararası müteahhitlik pazarı 2014-2015 yıllarında daralırken, Türk müteahhitlik firmalarının uluslararası pazar payı artmıştır. ENR listesindeki Türk firmalarının toplam pazar payı 2013 yılında %3.8 iken 2014 yılında yüzde 4.3 olmuş, 2015 yılında ise yüzde 4.6 olarak gerçekleşmiştir. Listede yer alan 40 firma ile Türkiye, 65 firma ile birinci sırada yer alan Çin’in ardından dünyada ikinci sıradaki yerini korumuştur. Üçüncü sırada 39 firma ile ABD bulunmaktadır.
Türk müteahhitlik firmaları, bugün dünyanın beş kıtasında, 113 ülkede rakipleriyle yüksek kaliteli üretimle başarıyla rekabet etmektedir.
Türk müteahhitlik hizmetlerinin dışa açılması 1972 yılında Libya ile başlamıştır. Libya’yı, Suudi Arabistan ve Irak izlemiştir. Türk müteahhitleri son 45 yıllık dönemde yaklaşık 335 milyar ABD Doları tutarında 9000’e yakın proje gerçekleştirmişlerdir.
Pek çok Afrika, Avrasya ve Ortadoğu ülkesinde ve sadece müteahhitlikte değil; inşaat malzemeleri üretiminden, konut, sanayi ve turizme kadar uzanan çok çeşitli yatırım alanlarında faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmaları; uluslararası pazarda en zor projelerde, her çeşit iş ortamında, edindikleri zengin birikim ve deneyim ile rekabet güçlerini artırmaya devam etmektedir.
Yatırım arayışı devam etmekte
Diğer yandan, son dönemde üstlenilen proje tutarı geçmiş yılların aynı döneminde üstlenilen proje değerlerinin belirgin şekilde altında kalmıştır. Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlenilen yıllık yeni proje tutarı 2012-2014 döneminde 25-30 milyar ABD Doları bandına oturmuş durumdayken, 2016 yılında yurtdışında üstlenilen yeni proje tutarı 10 milyar ABD Dolarına inmiştir.
Bu durum, büyük ölçüde sektörün ana pazarlarındaki jeopolitik sorunlardan kaynaklanmıştır. Ayrıca, düşen enerji fiyatları nedeniyle önceki yıllarda yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin son derece güçlü olduğu enerji ihracatçısı pazarlarda gerçekleştirilen yatırımların da ivme kaybettiği gözlenmektedir.
Toplam yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 35'ini oluşturan Rusya, Libya ve Irak pazarlarından doğan kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, Sahra-altı Afrika ve Güney Amerika ülkelerindeki potansiyel yatırımlar takip edilmektedir. Etiyopya, Ekvator Ginesi, Senegal, Kongo, Kamerun, Nijerya ve Venezüella gibi ülkelerde son yıllarda üstlenilen projeler, önümüzdeki dönemde bu coğrafyalarda daha önemli işler alınabileceğine işaret etmektedir.
Hedef pazardaki payı yüzde 7’ye çıkarmak
Hizmet İhracı kavramı altında hedefimiz, 500 milyar ABD Dolarlık uluslararası pastada %4.6 olan payımızı %7'lere çıkartmak olmalıdır. Nitekim, 26 Ekim 2016 tarihinde Ekonomi Bakanlığı Hizmet İhraçatçıları işbirliğinde yapılan Yurtdışı Müteahhitlik ve Müşavirlik Hizmet İhracı Çalıştayı'nda 2023 yılı için yıllık yeni proje tutarının 40-50 milyar ABD Doları bandına oturtulması öncelikli hedef olarak genel kabul görmüştür.
Uluslararası müteahhitlik pazarından aldığımız payı yüzde 4.5'lerden yüzde 7'lere, yıllık yeni proje tutarımızı bugünkü 10 milyar ABD Doları düzeyinden 40-50 milyar ABD Dolarına çıkarabilmek için, önümüzde kat edilmesi gereken uzun bir yol vardır.
Entegre hizmet sunuyoruz
Uluslararası pazarlarda büyük ve önemli projeler son yıllarda artık konvansiyonel ihale yöntemleri yerine entegre proje yönetimi anlayışı ile gerçekleştirilmektedir. İşlevsel açıdan bakıldığında müteahhitlik firmalarından artık sadece inşaatçılık değil, kısaca EPC (Engineering-Procurement-Construction) olarak adlandırılan ve mühendislik, tedarik ve inşaat fonksiyonlarının tümünü kapsayan daha entegre ve daha organize hizmet sunumu beklenmektedir. Hatta bazı yurtdışı pazarlarda örneklerini gördüğümüz üzere, EPC'nin kapsamı EPC+F olarak genişlemiş, entegre proje anlayışına projenin finansman boyutu da katılmıştır.
Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde en büyük rakiplerimiz, özellikle de yeni gelişme gösteren Sahra altı Afrika veya Güney Amerika gibi pazarlarda büyük fon ve finansman desteğine sahiptir. Benzer şekilde, büyük ölçekli batılı firmaların da en önemli kozu farklı finansal enstrümanlardır.
Hem çok güçlü organik bağlara sahip olduğumuz Ortadoğu pazarlarında, hem de alternatif pazar arayışımız için, fon desteği ve finansman enstrümanları yaratılması konusunda başta Ekonomi Bakanlığımız ve Türk EXIM olmak üzere yaratıcı çözümler büyük önem taşımaktadır.
Değişen dünyada ve artan küresel rekabet ortamında, şirket birleşmeleri ve uluslararası ortaklıklar yoluyla güçlenen, yeni pazarlarda projeler yaratan ve daha sonra da bu projeleri Türk mühendislik hizmetleri ve inşaat malzemeleri ile hayata geçiren bir yeni düzene ihtiyacımız vardır.
Türk müteahhitlik firmaları, bugün tüm dünyada havaalanları, raylı sistemler, yenilenebilir enerji tesisleri, elektrik ve su dağıtım şebekeleri, prestij yapıları gibi özellikli ve uzmanlık gerektiren projelerde başarılarını kanıtlamıştır. Firmalarımız, havaalanlarında, kongre merkezlerinde, raylı sistemler alanında birer global marka haline gelmiştir.
Ortak çabayla, yerel ilişkiler ve ortaklıklar kurularak yeni pazarlar yaratılabilir, bu pazarlara yönelik finansman desteği de arttırılabilirse, pazar payımız katlanarak büyüyecek, sektör dünya markası olma yolunda çok daha hızlı ilerleyecektir.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Sn. Mithat Yenigün'ün de yazısının da yer alacağı "Hizmet ihracatı ve en büyük 500 hizmet ihracatçısı" dosyası, Turkishtime'ın Mart sayısında yayınlanacak.