Başarı için AR-GE etkinliği, AR-GE harcamalarının düzeyinden çok daha önemli
Şirketlerin Ar-Ge’de etkin olabilmek için klasik iş yapma yöntemlerinden farklı yaklaşımlar geliştirmesi gerekiyor. Bu noktada; müşteriye, bütünsel çözümlere, hızlı uygulamaya, iş birliklerine ve paylaşıma ağırlık verilmesi önem taşırken, şirket başarısı için Ar-Ge etkinliği, Ar-Ge harcamalarının düzeyinden çok daha önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Şirketleri geleceğe taşıyan onların yenilikçilik kapasitesidir. Bu nedenle geleceğe hazırlanmayı hedefleyen şirketler her Ar-Ge yatırımlarına önemli kaynaklar ayırıyor. Elbette geleceğe hazırlanmak için ayrılan kaynaklar yenilikçilik performansının girdisi olarak önemli. Ancak, sonuçlar sadece girdilerle değil, aynı zamanda bu girdilerin ne kadar etkin kullanıldığını belirleyen süreçlerle de belirleniyor. Bu nedenle Ar-Ge bütçelerini etkin kullanan şirketlerden kıyaslama yoluyla öğrenme sağlamak, başarılı Ar-Ge ve yenilikçilik performansı için önem taşıyor.
Bu konuda yapılan çalışmalar Ar-Ge harcamalarının tek başına şirket performansını etkilemediğini, hatta patent sayısının bile kârlılıkla olan ilişkisinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Ancak, Ar-Ge çalışmalarında da ölçek ekonomisinin güçlü bir avantaj yarattığı ve özellikle şirket kültürünün ve fikir üretme sürecinden, yeni fikirleri ticari hayata yansıtabilme sürecine kadar yenilikçilik sürecini iyi yöneten şirketlerin Ar-Ge harcamaları satışlara oran olarak ortalama başarı gösterenlerin yarısından az olmasına rağmen elde ettikleri brüt marj, ortalamanın yüzde 20 üstünde, şirket değerleri ise ortalamanın 2.5 misli olarak ortaya çıkıyor. Şirket değerinin büyüme hızı olarak ise altı misli daha iyi performans gösteriyorlar. Bir başka ifade ile şirket başarısı için Ar-Ge etkinliği, Ar-Ge harcamalarının düzeyinden çok daha önemli bir faktör.
Bu konuda başarılı olan şirketler fikir üretilmesi (temel Ar-Ge), desteklenecek projelerin seçimi (yatırım kararı), ürün geliştirme (organizasyon tarafından içselleştirilme) ve ticarileştirme (çıktıların müşteri odaklı olması ve pazara sunma) süreçlerinin entegre bir şekilde birbirleriyle uyumlu olmasına dikkat ediyorlar.
"Yenilikçiliğin tamamen iç kaynaklarla değil, aynı zamanda müşteri, üniversite kaynaklarıyla da desteklenmesini sağlamak üzere iş birliği ortamları yaratmak, başarılı şirketlerin tercih ettiği yöntemler arasında yer alıyor."
Başarılı şirketler çalışanlarını yenilikçiliğe teşvik ediyor
Başarılı şirketler çalışanlarının önemli bir kısmının zamanlarının yüzde 20’sini kendi departmanlarının dışında farklı projelerde çalışarak geniş deneyim kazanmaları ve yine zamanlarının yüzde 10’unu tamamen kendi seçtikleri yenilikçilik projeleri geliştirmek için kullanmaya teşvik ediyor. Böylelikle yenilikleri uygulamaya alacak olanların sürece önemli katkılar yaparak sahiplenmesi sağlanıyor.
Başarılı şirketlerde uygulanan bir diğer özellik ise satış ve pazarlama departmanı dışındaki çalışanların da müşteri ile yoğun ilişki yaşamasını sağlayacak ortam ve süreçler tasarlanması. Çalışanlarını zaman zaman müşterinin yerinde onlara destek vermek üzere görevlendirilmesi birçok yeni fikrin ilham kaynağı oluyor. Çalışanların işe müşteri gözüyle yaklaşmalarına yardımcı oluyor.
Yenilikçiliğin tamamen iç kaynaklarla değil, aynı zamanda müşteri, üniversite kaynaklarıyla da desteklenmesini sağlamak üzere iş birliği ortamları yaratmak da başarılı şirketlerin tercih ettikleri yöntemler arasında yer alıyor.
Ekonomik ölçekten daha önemli olan; hızlı olmak
Özellikle küçük ve orta boy şirketler iş birlikleri ve ortaklıklar kurarak ölçek dezavantajlarını ortadan kaldırmaya gayret ediyorlar. Bu tip iş birlikleri hem daha çok fikir üretilmesine, hem de sürecin daha iyi kontrol edilebilmesine yarıyor.
Ekonomik ölçekten daha önemli olan ise hızlı olmak, bütünsel çözüm üretebilmek ve yetkinliklerde farklılaşabilmek. Bu nedenle, başarılı şirketler özellikle müşterilerin ihtiyaçlarına, sorunlarına odaklanarak bunlara bütünsel çözümler üretebilecek iş birliklerine önem veriyor ve yeniliklerini pazara hızlı sunabilmek için paylaşmaktan çekinmiyorlar.
Özetle, Ar-Ge’de etkin olabilmek için klasik iş yapma yöntemlerinden farklı yaklaşımlar geliştirmek gerekiyor. Müşteriye, bütünsel çözümlere, hızlı uygulamaya, iş birliklerine ve paylaşıma ağırlık vermek gerekiyor.
DR. YILMAZ ARGÜDEN