Cirosunun %5'ini Ar-Ge'ye Ayıran NOBEL İLAÇ'ın Önceliği Biyoteknoloji

Kuruluşumuzun 58. yılında, genç ve dinamik yönetim kadromuz, alanında uzman 3 bin insanımız, yüksek teknolojili üretim tesislerimiz, biyoteknoloji/Ar-Ge yatırımlarımız, geniş ürün portföyümüz ve köklü geçmişimizden aldığımız güçle geleceğe umutla bakıyoruz.

Türkiye’de hem kimyasal hem de biyoteknolojik ilaç alanlarında Ar-Ge yapan, hammadde ve bitmiş ürün üretim tesislerine sahip olan nadir firmalardanız. Ciromuzun yüzde 5’ini Ar-Ge harcamalarına ayırıyoruz. Bünyemizde iki Ar-Ge Merkezi mevcut, bunlardan biri Düzce’deki Farmasötik, diğeri Gebze’deki Biyoteknolojik Ar-Ge Merkezi. Ayrıca hammadde üretim tesisimiz Ulkar Kimya bünyesinde de Sentez Ar-Ge Merkezimiz bulunuyor. Bu üç tesiste 150’den fazla araştırmacı çalışıyor.

2013 yılından itibaren biyoteknolojiyi stratejik öncelik olarak tanımladık ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Bu alanda öncü olma hedefimizle 2019 yılında kurduğumuz Türkiye’nin en büyük kapasiteli biyoteknolojik hammadde ve üretim tesisimizde ülkemizde üretilemeyen biyoteknolojik anti kanser moleküllerinin üretimlerini önceliklendirdik ve dört ürünümüzün geliştirme çalışmalarına devam ediyoruz. Tıpta çığır açan, bu çok değerli ve hedefe yönelik kanser tedavilerinin tüm süreçlerinin yüzde yüz olarak ülkemizde geliştirilip üretilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.

Yüzde yüz yerli sermayeli bir ilaç şirketi olarak, pandemi sürecinde, ülkemizin de ihtiyaçlarını gözeterek yerli aşı üretimi için tüm kaynaklarımızı seferber ettik. Bu çalışmalarımızın neticesinde, Covid-19 aşımızın Faz I ve Faz II çalışmalarını tamamladık, hali hazırda Faz IIb klinik çalışmalarına devam ediyoruz. 

Önümüzdeki dönemde de sağlık için her şeye değer inancıyla çalışarak uluslararası standartlara göre ürettiğimiz etkin ve yüksek nitelikteki ürünlerimizi, insan sağlığı için dünyanın her köşesine ulaştırmaya, ilaçta Türkiye’nin dünya markalarını yaratmaya devam edeceğiz.

Oğuz AKANDİL
Genel Müdür, Nobel İlaç