ARGE 250


Ekonomik kalkınma ve bağımsızlık için özgün ürünler üretilmeli

Turkishtime Dergi

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin; sanayici, akademisyen, araştırmacı ve girişimcileri aynı çatı altında toplayarak Ar-Ge ve inovasyon sürecinde sağladığı ekonomik avantajlar, nitelikli insan gücüne yakınlığı, ürünlerin yerelde ve globalde ticarileşmesine verdiği destekler ile her şeyden önce orta düzeydeki milli gelir sarmalından çıkarak daha yüksek milli gelir noktasına ulaşmamıza katkı sağlamaktadır.

Ar-Ge faaliyetleri; bilgi, teknoloji ve inovasyon bileşenlerini destekleyen, yeni rekabet avantajlarının geliştirilmesinde kilit bir faktördür. Bu faaliyetler ile teknolojinin yaşam döngüsü hiç olmadığı kadar kısalmış; Ar-Ge’ye yapılan yatırım, verimlilik artışı ve yeniliklere adapte olma arasındaki ilişki güçlenmiştir. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, bulut teknolojileri hayatımıza her geçen gün daha fazla dâhil olmuş; üretimden satışa, tedarikten lojistiğe her süreci dijitale entegre ederek sürdürülebilirliğin sağlanması hedeflenmiştir. 

Günümüzün rekabetçi ortamında hızla gelişip büyüyen ülkelerin, araştırma ve geliştirmeye önem veren yenilikçi yapılara sahip oldukları görülmektedir. Küreselleşmenin hız kazanmasının ve etkisinin artmasının en büyük nedeni, teknoloji alanında yeniliklerin üretilmesinde Ar-Ge yönetiminin, stratejinin bir parçası değil bizzat strateji olmasıdır. 

Ekonomik kalkınma ve ekonomik bağımsızlık için özgün ürünlerin üretilmesi gerekmektedir. Özgün ürün için Ar-Ge şarttır. Ülkemizin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve ekonomik olarak tam bağımsız bir ülke olabilmesinin yolu Ar-Ge ve inovasyondan geçmektedir. Üreten bir toplum olabilmek ve bu anlamda farklılaşabilmek için Ar-Ge’ye dayalı ekonomi politikaları geliştirmek gerekmektedir. Ar-Ge ve yenilik çalışmaları gittikçe artan bir öneme sahip olmakla beraber, ekonomik büyüme ve kalkınma performansını da etkileyen faktörler arasında hayati bir konumda bulunmaktadır.

Ar-Ge ve yenilik fikirlerini, üretimin en önemli girdilerinden birisi haline getirerek teknoloji tabanlı girişimciliğin desteklendiği ve geliştirildiği Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin bu noktadaki rolü ve vizyoner bakışı çok önemlidir. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin; sanayici, akademisyen, araştırmacı ve girişimcileri aynı çatı altında toplayarak Ar-Ge ve inovasyon sürecinde sağladığı ekonomik avantajlar, nitelikli insan gücüne yakınlığı, ürünlerin yerelde ve global de ticarileşmesine verdiği destekler ile her şeyden önce orta düzeydeki milli gelir sarmalından çıkarak daha yüksek milli gelir noktasına ulaşmamıza katkı sağlamaktadır. 

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, yüksek ve dijital teknolojiyi üretimin her alanında yaygınlaştırarak teknolojinin çeşitlendirilmesini ve ekonominin gelişmesini destekleyen mekanizmalardan biri haline gelmiştir. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ocak 2021 verilerine göre Türkiye’de ilan edilen bölge sayısı 87’ye ulaşmıştır. Bu bölgelerden 72 tanesi faaliyetlerini aktif olarak sürdürürken 15’inin alt yapı çalışmaları devam etmektedir. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ndeki toplam firma sayısı 6 bin 394’ü aşarken bu firmalardaki toplam istihdam sayısı ise 66 bin 615’i bulmuştur. Şimdiye kadar biten proje sayısı 39 bin 034, üzerinde çalışılan proje sayısı ise 10 bin 654’e ulaşmıştır. Bilginin ürüne dönüşüm sürecinde Ar-Ge çalışmalarına verdiği destekle kaldıraç görevi gören bu ekosistem, her geçen yıl biraz daha büyüyerek ülke ekonomisine destek olmaya devam etmektedir.

Satış tutarı; 117.5 milyar TL

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde; bilgi ve iletişim teknolojileri, yazılım, elektronik, savunma sanayii, makine ve teçhizat, biyoteknoloji, enerji kaynakları, otomasyon ve robotik kodlama gibi alanlarda da önemli ilerlemeler yaşanmaktadır. Firmalar iç pazarın yanı sıra uluslararası alanda da satış yaparak yüksek cirolara ulaşmaktadır. Bölgelerde yürütülen çalışmalar girişimcilerin Ar-Ge ve inovasyon bilincinin yanı sıra markalaşma ve tasarım konusundaki farkındalıklarını da geliştirerek toplam satış tutarını 117.5 milyar TL’ye ulaştırmıştır. Toplam ihracat rakamları ise 5.6 milyar doları aşmıştır. Bu rakamlar, yalnızca prototip ve lisans satış rakamlarını içermektedir. Direk ölçülebilen ekonomik katkı ile birlikte, yapılan Ar-Ge çalışmaları neticesinde elde edilen çıktılardan dolayı oluşan fayda, verimlilik artışı şeklinde ilerlemeye dayalı ölçülemeyen katkı ve ithal ikame gibi dolaylı ekonomik katkıyı da hesaba kattığımız zaman, oluşturulan fayda çok daha önemli boyutlara ulaşmaktadır. 

TGBD, teknoloji geliştirme ekosistemine fayda sağlıyor

‘’Türkiye’nin Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Ağı’’ olan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği; Türkiye’de yer alan teknoloji geliştirme bölgeleri arasında bilgi ve deneyim paylaşımı için ortak bir platform oluşturarak, Ar-Ge ekosistemindeki paydaşlarla iş birlikleri kurmak amacı ile ekosistemin gelişimini desteklemektedir. TGBD, teknoloji geliştirme bölgeleri işletimi ve yönetimi konusunda standartları belirleme ve ülkemizde Ar-Ge yatırımı ve teknoloji politikalarının belirlenmesi ve uygulanması konusunda ortamı geliştirme ile birlikte, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri arasında bilgi ve tecrübe transferini hedeflemektedir. TGBD aynı zamanda kamu, sanayi ve üniversiteler arasında iş birliğini güçlendirmek ve toplumun teknoloji konusunda duyarlılığını artırmaya yönelik çalışmalar da yapmakta, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin gelişimini destekleyici toplantı, seminer ve çalıştaylar düzenleyerek üyelerini bilgilendirmekte, ulusal ve uluslararası projelerde yer alarak teknoloji geliştirme ekosistemine fayda sağlamaktadır.

Tüm dünyada derin bir ekonomik durgunluk yaşanmasına rağmen teknolojinin olumlu anlamda yıkıcı ve dönüşümsel etkisinin fazlaca hissedildiği ve dolayısıyla teknoloji yatırımlarının ivme kazandığı bir yılı geride bıraktık. Eğitim, doküman yönetimi, proje yönetimi, spor, alışveriş, ödeme sistemleri, gibi pek çok aktivite bu dönüşümün temel unsurları arasında yer almıştır. Hayatın her alanında, işlemlerin daha hızlı ve mümkün olduğunca insan eli değmeksizin gerçekleştirilmesi gelecek yıllarda daha çok tercih edilecek, iş yapış biçimlerinde dijitalleşmenin devam edeceği öngörülmektedir. Pandemi sürecinden; ulaşım, eğlence, turizm gibi birçok sektör olumsuz etkilenmesine rağmen teknoloji sektörünün olumlu yönde etkilendiğini standartlarımızın ve dinamiklerimizin değiştiği ve sistemlerin değişime zorlandığı olağanüstü bir dönem olduğunu söyleyebiliriz.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri; üstlendikleri rolün büyüklüğünün bilincinde olarak, iş birliklerinin gelişmesi, girişimcilerin küresel pazarlara açılması ve Türkiye’ye küresel rekabette büyümeyi getirecek her türlü katma değeri sağlamak üzere çalışmaya devam edecektir. Bu hizmetler neticesinde ülkemizin 2023 vizyonunda yer alan hedeflere ulaşması için gerekli tüm desteği verdiğimiz nettir. 

Ar-Ge sektörüne katma değer sağlama misyonu edinen ve kıymetli enstrümanlardan biri olan Türkiye Ar-Ge 250 Araştırması listesinde yer bulmuş firmalarımız başta olmak üzere Ar-Ge ve yenilikçiliğe önem veren tüm firmalarımıza başarılar diliyorum ve bu kıymetli çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

FARUK İNALTEKİN
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği Başkanı