Albaraka ve kârlılık

Albaraka, bankacılık sektörünün çok üzerinde özkaynak kârlılığıyla dikkat çekiyor. Bu başarıda, bankanın izlediği stratejinin payı büyük. Topladığı kaynakları başta gayrimenkul olmak üzere kârlı projelere yatırdı. Bankanın uzmanlaştığı KOBİ segmentinin büyümesi de kârlılığı pozitif etkiledi. Toplam aktifleri geçtiğimiz yıl yüzde 34 büyüyerek 23 milyar TL’ye ulaşan bankanın Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi, izledikleri stratejiyi Turkishtime dergisine anlattı…

Tamamı Turkishtime'ın Eylül sayısında yer alan röportajda Dr. Yahşi'nin yaptığı değerlendirmelerden bazıları:

"Kârlılık oranı bankacılıkta yüzde 13'lerdeyde. Kamu bankacılığını ayrıştırdığınızda yüzde 11'ler civarında. Ama tablo bu yıl kötü gitmiyor. Biz sektördeki en iyiler içinde olduğumuzu görüyoruz."

"Özellikle gayrimenkul alanında çok aktifiz. Bu alanın iş bilen insanları ile yatırımlar yapıyoruz. Bunun da kârlılığımız üzerinde önemli etkisi var."

"Kamunun bir katılım bankası kurmasının doğru olabileceğini düşündük. Bu sektörün büyümesine katkı sağlayacağını düşündük. Hala aynı kanaatteyim."

"Türk bankacılık sektörünün bu yıl büyümesi olumlu... BDDK verilerine göre kârlılık ve büyüme tarafı fena değil. Bu senenin en önemli sorunlarından bir tanesi, aktif kalitesinde kısmi de olsa bir bozulmanın ortaya çıkabilmesi... Doğal olarak bu, kârlılıkları etkileyecek bir durum."

"Türkiye’de yasal sermaye oranı yüzde 8, hedef oran yüzde 12. Türk bankacılık sektörünün dünya finansal krizinden en az etkilenmesini sağlamak için BDDK'nın getirmiş olduğu bir rasyoydu bu. Aslında bunun geçici olması beklenirdi. Avrupa'da sektör yüzde 9'lar seviyesinde sermaye yeter rasyosuyla faaliyetlerini sürdürürken biz yüzde 12'lerin üzerinde bir rasyo ile çalışıyoruz."

"Krediler öz kaynak kârlılıklarıyla değerlendiriliyor. Türk bankacılık sistemini, yüksek maliyetli sermaye benzeri kredi teminine mahkum etmektense bir miktar esneklik sağlanması ve hedef rasyonun yeniden belirlenmesinde büyük fayda olacağı kanaatini taşıyorum."

"FED'in faiz artırımı yapacağı kesin. Bu artık bilinmeyen bir şey değil. İkincisi, faiz artışının kademeli olacağı da kesin, bunun Türkiye gibi gelişmekte olan ülke ekonomileri üzerinde ne tarz etki yapacağı da biliniyor. Bunun etkilerini de kısmen yaşadık. Ekstra ne olabilir, kısmi bir şey daha yaşayabiliriz. Ama bu bizim ekonomimizi allak bullak edecek bir şey olmaz."

"Bir yatırımcının, bir sanayicinin, borçtan para kazanma düşüncesi olabilir mi? Yani kurun düşeceğini varsayıyor ve o borçtan bile para kazanmayı düşünüyor adam... Sen asıl faaliyet gelirine odaklan."

"Bankacılık sektörü olabildiğince reel sektörü destekliyor. Desteklediği sürece reel sektörün kâr problemi, borçluluk oranları yüksek olsa bile faaliyetini devam ettirmesi mümkün."

"Aslında reel sektör şapkasını önüne koyup kendine sormak zorunda: Bu kadar borçluluk oranlarıyla yola devam etmek mümkün mü? Bu eleştirimi hep söylüyorum."

"Kâr zarar projeleri kapsamında değerlendirmemiz gereken varlıklar ortaya çıkıyor, onların da değerlendirileceği ama dışarıya da hizmet verebilecek bir portföy yönetim şirketi kuruyoruz. Bunun altında her bir proje bazında gayrimenkul yatırım fonları kurulacak."