Silikon Vadisi'ndeki başarılı Türk girişimci yazdı: Bilgiyi ürüne dönüştürmek
DÜNYADAN MEKTUPLAR...
SAN FRANCISCO - ABD
Kemal Apaydın - Chain Networking Kurucusu
Son yedi yıldır ekiplerimle birlikte web, mobil ve donanım alanında fikirden ürüne pek çok proje geliştirerek girişimcilikle ilgili farklı konularda deneyim sahibi olduk. Son projemiz Chain ile Webrazzi, Etohum, Teknojumpp,YFYİ ve TEB Girişim Evi tarafından çeşitli ödüllere layık görülerek son bir yıldır Amerika odaklı olarak çalışmalarımızı San Francisco’dan devam ettiriyoruz.
Teknolojideki gelişmeler ve yenilikler çok hızlı bir şekilde hayatımıza giriyor. Bu teknolojilerin uygulamalı bir şekilde hayatımıza entegre olması durumuna girişimcilik denebilir. Girişimciler ise bu fırsatları görerek bu fikirleri ürüne dönüştüren kişilerdir. Bir-iki yıl öncesinde hiç duymadığımız bir ürünü şu anda çok aktif bir şekilde kullanabiliyoruz. Hatta sosyal medya uygulamaları anında hayatımızın önemli bir parçası haline gelebiliyor. Bu büyüme göz önüne alındığında girişimciliğin hızlı bir şekilde arttığını ve önümüzdeki dönemlerde daha da popüler bir hal alacağını görecek olmamız mümkün.
Biz de ekip olarak bunu erkenden görerek, hızlı bir şekilde piyasaya atılmaya karar verdik. Geliştirdiğimiz pek çok proje Türkiye ve yurtdışında çeşitli başarılar kazanarak, bu alanda yenilikçi yaklaşımımızı devam ettirmemiz konusunda bizi teşvik etti. Yapay zeka uygulamalarından tutun da, yenilenebilir enerji alanına kadar birçok gelecek vaat eden teknolojilerle alakalı projeler üretmiş olup bu alandaki deneyimlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz.
Son bir yıldır Amerika’da devam ettirmekte olduğumuz çalışmalar boyunca, Silikon Vadisi tarafındaki girişimcilik ekosistemini gözlemleyerek Türkiye’de ki sistemle karşılaştırma şansımız oldu.
Dünyanın çeşitli yerlerinde de Silikon Vadisi benzeri oluşumlar yaratmak isteyen hükümetlerin, Silikon Vadisi dediğimiz olgunun sadece binalardan, iklimi güzel bir şehirden veya da firmalardan oluşmadığını görmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştirmenin yolu doğru girişimcilik ekosistemini oluşturmaktan geçtiğini söyleyebilirim. Örneğin Ankara pek çok başarılı üniversite öğrencisinin bulunduğu önemli girişimcilik merkezlerinden biri. Pek çok kalifiyeli mühendisin yetiştiği bu ekosistemi, İstanbul gibi pazarın daha aktif olduğu bir şehirle ne kadar bir araya getirebilirsek, ülkemizden o kadar başarılı girişimler çıkacaktır. Bununla birlikte bu sürecin doğru mentorlar tarafından desteklenmesi de büyük önem taşıyor. Girişimcilik alanında tecrübeli kişilerin, daha yolun başında olan kişilere aktardıkları, o girişimcinin çok daha hızlı bir şekilde ilerleyebilmesine olanak sağlayacaktır. Yatırımcı da bu denklemde çok önemli bir yere sahip, fikirden ürüne gelmiş bir girişimin ticari değer kazanmasını sağlayabilmek için ‘melek yatırımcı’ dediğimiz kişi veya da kurumlardan yeterli desteği alabilmesi gerekiyor. Yatırım almadan da para kazanmak mümkün, ancak bunun sürekliliğini sağlamak veya da daha büyük hacimlere ulaşmayı amaçlayanların yatırım alması gerekiyor. Türkiye’de beş yıldır bu alanda aktif oyuncular olmaya başladı, umarım bu alanda ki yatırımlar daha da büyüyerek devam edecektir.
Sadece yatırımcılar tarafından değil, devletimiz tarafından da dünyanın çoğu ülkesinde verilmeyen teşvikler girişimcilere açılıyor. Bu avantajların akıllıca kullanılarak Türkiye’nin dünya bilişim sahnesindeki yerini bir an önce alması gerektiğini düşünüyorum.
Bilgi, içinde bulunduğumuz çağın en önemli kaynağı. Bilgiyi ürüne dönüştüren girişimciler ise bu kaynağı işleyen kişilerdir. Girişimcilik ekosistemine harcanacak zaman ve emek geleceğe yapılan en önemli yatırım olacaktır. Ben dünyada 20'den fazla ülkeyi ziyaret etmiş ve hatta çalışmış biri olarak, Türk girişimcilerinin dünya sahnesinde ayrı bir öneme ve yaratıcılığa sahip olduğuna inanıyorum. Umarım yakın zamanda bu tezimi kanıtlayacak daha çok girişim örneği görmeye başlarız.