ARGE 250


Yeni dünya dinamikleri ve eğitim

Turkishtime Dergi

Özlem Dağ, salgın tedbirleri nedeniyle 'uzaktan' devam eden eğitim konusunu Turkishtime için değerlendirdi.

Eğitim dünyası son yıllarda artan bir çabayla hem çağı yakalamak hem de gelecek öngörülerini kararlı bir zemine oturtmak için planlamalar yapıyor. Dünyada ve ülkemizde eğitim biliminin çalışma yaptığı alanlar, aslında eğitim kavramının da en başından yeniden tanımlanması gerekliliğini ortaya koydu. Eğitimin amacından, biçimlerine ve ortamlarına dek her şey yeniden gözden geçirilirken pandemi gündemimize girdi. Şimdiye dek yalnızca devletlerin kötü senaryo olarak baktıkları ve acil eylem planlarında yer alan pandemi, bir anda gerçekliğimiz oldu. Bu durum pek çok alanda olduğu gibi eğitimde de öngörülen değişimlerin bir anda hayata geçirilmesi gerekliliğini doğurdu.

K12 düzeyinde tam zamanlı uzaktan eğitim daha önce deneyimlenmemiş bir durum olmasının ötesinde aniden hayatımıza girdi. Dünyada ve Türkiye’de her yaştan milyonlarca insan uzaktan öğrenme platformlarını yıllardır kullanarak farklı beceriler elde ediyor. Uzaktan eğitim ise okul çağındaki çocukların eğitim öğretimlerine kendi ortamlarından bağlanarak devam etmeleri anlamına geliyor. Bir bütün olarak eğitim öğretimi ilgilendiren her konu, uzaktan eğitimin kendi dinamiğinin getirdiği yeni konular da eklenerek devam ediyor. Öğrenci-öğretmen ilişkisi, akademik kazanımlar, akademik hedefler, okul kültürünün devamı ve elbette pandemi sürecinin getirdiği yeni kalıplar konusunda öğrencilerin psikososyal takibi bu süreçte eğitimcilerin üzerinde dikkatle durduğu konular arasında.

Türkiye’nin pandemiyle mücadelesinde sağlıkta elde edilen başarının bir benzerinin eğitim alanında da gösterilmekte olduğunu memnuniyetle belirtmeliyim. Uzaktan eğitim konusunda da Avrupa başta olmak üzere dünyada pek çok ülkeden daha hazırlıklı olduğumuzu gördük. T.C. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen EBA sistemi, eğitim öğretime devam eden öğrenci sayısına bakıldığında oldukça sorunsuz ilerliyor. Özel okulların da bu süreçte başarılı bir sınav verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Pandemi, tüm devletlerin acil durum planlarında olsa da eğitim sektöründe özellikle bu tür durumlar için hazırlanmış acil durum senaryolarından söz edilemez. Buna rağmen bu süreçte verilen sınav, eğitimcilerin öngörü yeteneklerinin gün yüzüne çıktığı durumlara bir örnek teşkil edecektir.

Pandemi önlemleri kapsamında tam zamanlı uzaktan eğitime geçildiği haberini aldığımız zaman çalışma arkadaşlarımızın da kendilerine şaşırmalarına neden olan bir an yaşadık: Haberi aldığımız dakikadan itibaren atacağımızı her adımı eksiksiz olarak biliyorduk. Uzaktan eğitim için gerekli enstrümanlarımız mevcuttu çünkü yıllardır üzerinde çalışıyorduk. İki yıldan bu yana “Yapay Zeka Tabanlı Kişiye Özgü Öğrenme Platformu” olarak adlandırdığımız Metodbox uygulamasını kullanıyorduk. İstanbul ve Ankara’daki teknoparklarda yalnızca uzaktan öğrenme platformumuz için 100’den fazla yazılımcı ve mühendis arkadaşımız tam zamanlı olarak beş yıldır üzerinde çalışmakta oldukları uygulamayı her gün ileriye taşımaya devam ediyordu. Her kademe için her branşta ders anlatım videoları çekiyor, Metodbox üzerinden öğrencilerimize ulaştırıyorduk.

Akademik hedefleri için öğrencilerimize hali hazırda kazanım takibi ve yapay zekâ tabanlı yönlendirme sunan Metodbox, pandemi süreciyle birlikte uzaktan eğitim programımızın yapı taşı haline geldi. Öğrencilerimize ve ailelerine tam zamanlı uzaktan eğitime geçişte tanıdığımız kısa bir alıştırma süresinin ardından da online derslerimize başladık. Online dersler, akademik sürecin devamının ötesinde psikososyal takip ve sosyalleşmenin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli. Bu düşünceyle sürdürülebilir, yerli ve milli online eğitim platformumuz “SeeMeet” için de çalışmalarımıza hız verdik.

Uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimden farklılıkları olsa da tek bir kriter değişmiyor: Uzaktan eğitimin kalitesini de içeriği belirliyor. Yazımın başında bahsettiğim gibi dünya genelinde eğitimin yapı taşları çağın getirdiklerine göre yeniden analiz ediliyor. Eğitim içeriğinin kalitesi; çağın ve geleceğin gerekliliklerine uygun becerilerle donatılmış dünya vatandaşları yetiştirmek üzerine kuruludur. Eğitim yöntemleri ise bilimsel ve toplumsal çalışmalarla sürekli yeniden şekillenebilir. Kişiye özgü öğretim yani herkesin öğrenme stiline uygun eğitim içeriklerine erişimi, öğrenmenin kişinin ihtiyaçlarına yönelik olarak düzenlenebilmesini sağlıyor. Bireyci bir yaklaşım gibi görünse de ortak öğrenme deneyimini güçlendiren bu yapıyı uzun zamandır kullanıyoruz ve başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Kişiye özgü öğretimin, uzaktan eğitim ve yapay zekâ tabanlı teknolojilerle altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. Uzaktan eğitim süreci başlamadan önce Metodbox ile öğrencilerimize sunduğumuz bu sistem, uzaktan eğitim sürecinde de akademik kazanımların kayıpsız devam etmesi konusunda büyük katkı sağladı.

Senkron ve asenkron eğitimlerimizi birbirlerini destekleyecek şekilde planladık. Tüm sınıf düzeylerinde, tüm öğrencilerimiz sorunsuz şekilde kendilerine iletilen ders programlarına göre eğitimlerine kendi öğretmenleri ile devam etmeye başladılar. Sınıf öğretmenlerimizin, mentör öğretmenlerimizin ve rehber öğretmenlerimizin gerçekleştirdiği takip ve destek aramalarıyla, 360 derece bir uzaktan eğitim yakından takip planını hayata geçirdik.

Uzaktan eğitim sürecinde merak edilen konularda biri de ulusal sınavlar ve bu sınavlara hazırlık süreci. Telafisi olmayan sınavlar söz konusu olduğunda, deneyimlenmemiş bir dönemde sınava girecek olmak öğrencilerimizin ve ailelerinin kaygı duymasına yol açıyor. Eğitimciler olarak bu konuda da hazırlıklıyız. Ancak eğitim öğretim yılı başında yapılan planlara sadık kalarak hazırlıklarımızı eksiksiz sürdürüyor olsak da bu dönemde öğrencilerimizin de aynı güveni hissediyor olması önemli. Bu güveni onlara da hissettirebilmek ve elbette sınav hazırlıklarını eksiksiz tamamlayabilmelerini sağlamak amacıyla uzaktan eğitim sürecinde lise ve üniversite giriş sınavlarına katılacak öğrencilerimiz için hazırladığımız ders planlarına sadık kaldık. Kullandığımız uzaktan eğitim platformları Metodbox ve Zoom uygulamalarıyla her kademede uzaktan eğitime devam ettik. MEB’in YKS ve LGS sınavlarıyla ilgili yaptığı yeni açıklamalar doğrultusunda da Metodbox üzerinden sürdürdüğümüz uzaktan eğitim sürecini de bu yenilikler kapsamında yapılandırdık. Sınavlar yaklaşırken yoğun deneme sınavı takvimimize geçtik. Metodbox’ın 7/24 ulaşılabilir dijital içerik sunabiliyor olması da tekrar sürecinin kolaylıkla yapılandırılmasına imkân sağladı. Yine sınav döneminde olan öğrencilerimiz için hazırladığımız PDR çalışmalarına da uzaktan eğitim sürecinde aynı şekilde devam ettik. Rehber öğretmenlerimizle düzenli olarak toplantılar yaparak içerikleri ihtiyaç dahilinde revize ettik ve uzaktan eğitime başlanan ilk hafta tüm kademelerde online rehberlik derslerine başladık. Öğrencilerimiz için bilgilendirici videolar ve bültenler hazırlayarak adapte olmaları konusunda destek olduk ve yönlendirici bir rol üstlendik.

“İş yapma biçimimizden gündelik hayata her şey yakın gelecekte değişecek…” Endüstri 4.0 yani nesnelerin interneti olarak da tanımlanan dönüşümden bahsederken sıklıkla vurguladığımız bir cümle… Bilişim camiası başta olmak üzere pek çok sektör henüz bu tanımlamaları yaparken, ayak sesleri işitilen geleceğin hemen kapımızda olduğunu gördük. Dünya, yepyeni dinamiklerle yeni bir çağa ilerlerken, Covid-19 pandemi süreci bu dönüşümün aslında ne kadar yakınımızda olduğunu bir kez daha gösterdi. Dünyanın evlerine kapandığı bu süreç geride kaldığında eğitimden üretime her alanda köklü değişiklikler bizleri bekliyor. Bugünlerde temellerini attığımız tüm değişimler köklenerek geleceğin dünyasını meydana getirecek. Bu gelecekte yer almak için insanlık eğitim yoluyla, her durumda dünyayı daha iyi bir yer yapmak için el ele vererek birlikte çalışan dünya vatandaşları yetiştirmeye devam edecek.

Özlem Dağ Kimdir?

Özlem Dağ, 2012 yılında Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak katıldığı Bahçeşehir Kolejinde, 2016 yılından bu yana Genel Müdürlük görevini yürütüyor.

1994 yılından bugüne iş hayatının içerisinde olan ve uzun yıllardır eğitim sektöründe yönetici olarak çalışmakta olan Özlem Dağ, Bahçeşehir Kolejinin “eğitimde kalite ve yenilikçilikle ilerlemek” ilkesi ile kurumsal değerlerini öne çıkaran iletişim ve eğitim profesyonellerinden oluşan ekiplerinin başında yer alıyor. Tüm süreçlerin profesyonel yönetimini üstlenen; insan kaynakları, finans ve tüm lojistik destek birimler de liderlik ettiği ekipleri oluşturuyor.

İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü mezunu olan ve aynı alanda yüksek lisansını alan Özlem Dağ, evli ve bir kız çocuğu sahibi. Eğitim, teknoloji ve bilim alanları başta olmak üzere kitap okumaktan, Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencisi olan kızıyla fizik üzerine sohbet etmekten, spor yapmaktan ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldığı Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü Basketbol Takımı’nın çalışmalarını yakından izlemekten zevk alıyor.