Beyaz eşya ihracatı iç pazardaki daralmaya rağmen güçlü

Beyaz eşya sektörü yılın ilk çeyreğinde ihracatta yüzde 6 büyüme yakalarken, yüksek baz etkisi nedeniyle iç satışların yüzde 9 gerilediği sektör önümüzdeki dönemde girdi kalemleri kaynaklı maliyet artışı ve ihracat kaybı riski ile karşı karşıya.
Beyaz eşya üretiminde ana girdilerden biri olan sıcak sac ürünlerinde başlatılan anti damping soruşturmasına işaret eden sektör temsilcileri, anti damping önlemlerinin devreye alınması durumunda ilgili girdiler nedeniyle üretim maliyetlerinin yüzde 16 artacağını, buna bağlı olarak sektörün 750 milyon dolarlık ihracat kaybına uğrayabileceğini belirtiyor.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği'nin (TÜRKBESD) ilk çeyrek sektör değerlendirmesi ile ilgili düzenlenen toplantıda açıklanan verilere göre; Ocak-Mart döneminde altı ana ürün grubunda iç satışlar yüzde 9 düşüşle 2.1 milyon adet, ihracat ise yüzde 6 artışla 6.6 milyon adet oldu. Üretim ise yüzde 3 gerileyerek 8.5 milyon adede indi.
Mart ayı özelinde ise iç satışlar yüzde 7 düşüşle 830,000 civarında gerçekleşirken, ihracat yüzde 11 artışla 2.47 milyon adet oldu. Üretim yatay seyirle 3.22 milyon adet oldu.
TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, "Yılın ilk üç ayında yüksek baz etkisi nedeniyle iç satışlarımız daralırken, ihracatımız hız kesmekle birlikte artmaya devam etti. Küresel çapta etkili olan enflasyon, yanı başımızda önemli hammadde tedarikçisi konumundaki ülkelerin dahil olduğu savaş gibi gelişmeler, başta yassı çelik olmak üzere hammadde fiyatlarının daha da yükselmesine neden olarak, ihracatta rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor" dedi.
Sektörün performansı üzerinde baskı yaratan bir dizi unsura işaret eden Dinçer şöyle devam etti:
"Artan navlun maliyetleri, enerji ve petrol fiyatları, Rusya-Ukrayna savaşı metal, çelik ve plastik fiyatlarının yüksek seyretmesine ve arzda sıkıntılara yol açıyor. Çip tedarikinde devam eden sorun, Rusya-Ukrayna krizi ve hammadde fiyatları nedeniyle zor bir yıl geçiriyoruz. Beyaz eşyanın en önemli girdisi olan yassı çelikteki vergiler sektörümüz açısından büyük endişe yaratıyor. Türkiye’de üretilen yassı çelik; kalite, miktar ve tedarik devamlılığı açısından sektörümüzün ihtiyacına yanıt veremiyor. Bu alanda korumacı politikaların, tedarik ve üretimde maliyet artışlarına neden olarak, enflasyonu da olumsuz etkileme riski bulunuyor."