Konkordato hakkında bilmeniz gerekenler

EKONOMİDE GÜNDEM - Nedim Tolga Süer
tolga.suer@audit.com.tr
Turkishtime'da bu ay, son günlerde sıkça gündeme gelen konkordato uygulamasına yakından bakacağız. İflas Erteleme Hükümlerinin Mart 2018’de yürürlükten kaldırılmasıyla konkordatonun da kapsamı genişletilmiştir. İlan edilen konkordato sayısının artmasında bu düzenlemeyle beraber ekonomide yaşanan belirsizlikler de etkili olmaktadır. Peki konkordato nedir? Konkordato, bir borçlunun alacaklılarına mahkeme aracılığıyla yaptığı ödeme teklifinin, alacaklıların en az yarısı (belirli durumda 2/3’ü) tarafından kabul edilmesi ve Ticaret Mahkemesi tarafından onaylanması şartıyla, borçlunun tüm adi borçlarını, bu kapsamda ödemesine olanak sağlayan bir uygulamadır.
Kimler Konkordato Talep Edebilir?
Konkordato talebi borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu tarafından yapılabileceği gibi alacaklılardan birisi de iflasa tabi borçlu hakkında konkordato talebinde bulunabilir.
Borçlu tarafından yapılan konkordato talebinde, borçlu borçlarından bir tenzilat yapılmasını veya borçlarını ödeyebilmek için vade verilmesini ister. Bu konkordatolara sırasıyla, tenzilat konkordatosu veya vade konkordatosu denilmektedir. Çoğu kez, borçlu hem tenzilat hem de vade istemektedir ki buna da karma konkordato denilmektedir.
İcra İflas Kanunu’nda konkordato şekilleri; adi konkordato, iflastan sonra (iflas içi) konkordato, rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yapılandırılması ile malvarlığının terki suretiyle konkordato şekillerinde tanımlanmıştır.
Konkordato Süreci Nasıl İşler?
Konkordato talebi üzerine mahkeme, gerekli belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde hemen geçici mühlet kararı verecek ve borçlunun malvarlığının korunması için gerekli gördüğü tedbirleri alacak ve bu aşamada geçici komiser atanacaktır. Geçici mühlet süresi üç ay olacak, bu süre dolmadan önce borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühlet mahkemece en fazla iki ay daha uzatılabilecektir.
Geçici mühlet verilmesinin sonucun olarak; konkordato talep eden borçlu aleyhine, haciz yoluyla icra takibi yapılamaz, başlatılan haciz takipleri durur, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir fakat rehinli mallarının satışı yapılamaz, borçlu aleyhine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir uygulanmaz. Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve taşınırlarını devredemez.
Kesin Mühletin Verilmesi
Geçici mühlet süreci içerisinde mahkeme duruşma açarak borçluyu, varsa konkordato talep eden alacaklıyı ve gerekli görülmesi halinde geçici konkordato komiserini davet eder. Mahkeme, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunu değerlendirirse borçluya bir yıllık kesin mühlet verecektir. Kesin mühlet süresi mahkemece 6 aya kadar uzatılabilecektir.
Kesin mühlet kararıyla birlikte, yeni bir komiser görevlendirebileceği gibi geçici komiserin görevine devam etmesine de karar verebilir. Ayrıca, mahkeme uygun görülecek bir zamanda 7 alacaklıyı geçmemek üzere bir alacaklılar kurulu da oluşturabilecektir. Alacaklılar kurulu ayda en az bir kere toplanacak ve kararlarını hazır bulunanlar nezdinde oy çokluğuyla alacaktır.
Kesin mühlet süresi içinde, borçlu aleyhine, imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip hariç hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz.
Borçlu ise bu süreç içerisinde, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren; Rehin tesis edemez, Kefil olamaz, Taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyid edemez, İvazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi halde yapılan işlemler hükümsüzdür.
Mühletin Erken Son Bulması
Kesin mühlet süresinin bitiminden önce, komiser borçlunun mali durumunda amaçlanan iyileşmenin sağlandığını mahkemeye bildirirse, mahkemece resen kesin mühlet kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir.
Bununla birlikte, kesin mühlet süresi içerisinde; borçlu tarafından; borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılmasının gerekmesi, konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması, borçlunun konkordato şartlarına aykırı davranması veya komiserin talimatlarına uymaması ve borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat etmesi hallerinde de mahkeme komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Konkordatonun Vergisel Sonuçları
Borçlu açısından konkordatonun sonucu, alacaklıların bir alacaktan vazgeçmeleri şeklinde ortaya çıkmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 324’üncü maddesi uyarınca konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar borçlunun defterinde özel bir karşılık hesabına alınacak, bu hesap alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak 3 yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına aktarılarak vergilenecektir. Bu suretle, halihazırda zor durumda olan borçlunun, borçlarındaki tenzilat suretiyle elde ettiği karın vergilendirilmesi 3 yıl ertelenmiş olacaktır.
Konkordato, borçlunun borçlarında bir tenzilat öngörürken alacaklı açısından vazgeçilen bir alacak söz konusu olmaktadır. Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesi uyarınca konkordato suretiyle vazgeçilen alacaklar, değersiz alacak olarak kabul edilip zarar hesabına alınacaktır.
NEDİM TOLGA SÜER Kimdir?
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezuniyeti sonrasında çalışma hayatına 2004 yılında Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu’nda başlayan Süer 2004-2011 yılları arasındaki Hesap Uzmanlığıgörevi esnasında enerji, finans, telekomünikasyon, tekstil, otomotiv, bilişim, lojistik, gayrimenkul, sağlık, gıda, turizm, ilaç, inşaat, lojistik, metal, petrokimya ve benzeri sektörlerde Maliye Bakanı adına vergi denetimi yapmış ve bu sektörlere yönelik oluşturulan araştırma ve inceleme ekiplerinde yer almıştır.
2011-2013 yılları arasında Vergi Denetim Kurulu Örtülü Sermaye, Transfer Fiyatlandırması ve Yurtdışı Kazançlar Grup Başkanlığı’nda incelemelerini sürdürmüştür.
Süer, Maliye Bakanlığı’ndaki görevi esnasında İngiliz Vergi Sisteminde Yabancı Sermaye Teşvikleri hususunda araştırmalar
yapmak üzere 1 yıl süreyle İngiltere’de görevlendirilmiştir.
2013 yılının Ocak ayında kamudaki görevinden ayrılan Süer, ülkemizin önde gelen gruplarından Kibar Holding A.Ş. şirketler topluluğunun Mali İşler Direktörlüğü’ne atanmıştır.
Günümüzde halen Kibar Holding Şirketler grubunun Vergi Danışmanı olarak çalışmalarına devam eden Süer, Mali İşler Direktörlüğü görevinden 2015 yılında ayrılmıştır.
Bugün Kurucusu olduğu AUDIT-Turkey NTS Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Danışmanlık A.Ş. çatısı altında Yönetim Kurulu Başkanı ve Yeminli Mali Müşavir olarak mesleki hayatını sürdüren Süer, SPK tarafından 2011 yılında, Kamu Gözetimi Kurumu tarafından da 2016 yılında Bağımsız Denetçi ünvanına hak kazanmıştır. SPK tarafından verilen Kurumsal derecelendirme lisansına sahiptir.
Hesap Uzmanları Vakfı, İstanbul YMM Odası, Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü, Mülkiyeliler Birliği üyelikleri bulunmaktadır.