Konkordato ve şüpheli alacak uygulaması
Konkordato sürecine giren borçludan olan alacakların şüpheli alacak uygulaması karşısındaki durumu
Nedim Tolga SÜER - EKONOMİ GÜNDEMİ
tolga.suer@audit.com.tr
22 Ekim 2018 tarihinde bu köşeden yayınlanan yazımızda konkordato süreci hakkında çeşitli bilgilere yer verilmiş ve konkordato soncunda borçludan alacağı olan alacaklının bu alacaklarının değersiz alacak haline geldiği ve zarar olarak dikkate alınabileceği ifade edilmişti. Gelir İdaresi Başkanlığı, 14.02.2019 tarihinde yayımladığı 112 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile konkordato müessesesinin şüpheli alacak karşılığı uygulaması karşısındaki durumu hakkında detaylı açıklamalarda bulunmuştur. Bu yazımızda, söz konusu Sirküler’de yer alan düzenlemeler ele alınmıştır.
Konkordato süreci, borçlunun konkordato talebi ile başlamaktadır. Usulüne uygun konkordato talebi üzerine mahkemece üç aylık geçici mühlet kararı verilmektedir. Bu süre en fazla iki ay daha uzamaktadır. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilmektedir. Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Mahkeme her aşamada konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verebilir.
Geçici mühlet kararından önce dava veya icra safhasına intikal etmiş alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılmış ise, geçici mühlet kararı verilmesi, alacağa ilişkin şüphelilik durumunda herhangi bir değişiklik meydana getirmediğinden, daha önce ayrılan karşılığa ilişkin herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır. Eğer geçici mühlet kararından önce, alacak, dava veya icra safhasına intikal etmemişse; geçici mühlet kararı ile birlikte takip yapılması mümkün bulunmadığından, geçici mühlet kararına istinaden şüpheli alacak karşılığı ayrılabilecektir. Şüpheli alacak karşılığı ayrılmasına ilişkin mevzuat uyarınca, karşılık alacağın şüpheli hale geldiği hesap döneminde ayrılmalıdır. Bu nedenle, geçici mühlet kararının verildiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacak için sonraki hesap dönemlerinde verilen kesin mühlet kararına istinaden karşılık ayrılamayacaktır.
Mahkemece, geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesi durumunda; geçici mühlet kararından önce ayrılan karşılıklar için bir düzeltme yapılmayacak, bununla birlikte geçici mühlet kararına istinaden ayrılan karşılık iptal edilerek gelir hesaplarına alınacaktır. Aynı durum, borçlunun mali durumunun düzelmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılıp konkordato talebinin reddine karar verilmesi durumunda da söz konusudur.
Kesin mühlet süreci içerisinde konkordato talebinin reddi ve borçlunun iflasına karar verilebilmektedir. Bu durumda ilgili mevzuatına uygun olarak iflas masasına kaydedilen alacaklarda şüphelilik hali devam edeceğinden daha önce ayrılan karşılıklara ilişkin düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Konkordato projesinin tasdiklenmesiyle birlikte, alacakların borçlu lehine vazgeçilen kısmı değersiz alacak haline gelecek ve tasdik kararının ilan edildiği hesap dönemi itibariyle alacaklılar açısından zarar olarak dikkate alınabilecektir.