AR-GE 250


Merkez Bankası faizi yüzde 19'a yükseltti

Turkishtime Dergi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), yüzde 17 olan politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 19 seviyesine çekti. Piyasalarda ağırlıklı beklenti 100 baz puan artırım olacağı yönündeydi.

Merkez Bankası, merakla beklenen faiz kararında piyasalara sürpriz yaptı. PPK, 'önden yüklemeli, güçlü sıkılaştırma' kararı ile politika faizini, 200 baz puan artırarak yüzde 19'a yükseltti. Beklentilerin üzerindeki faiz artışı sonrası dolar/TL, 7,47 seviyelerinden 7,35'in altına indi.

Merkez Bankası'nın 200 baz puanlık faiz artırım kararının ardıdan döviz piyasalarında aşağı yönlü hareket hız kazandı. Karar öncesinde 7,46-7,47 düzeyinde seyreden dolar/TL, ilk tepki olarak 7,40 seviyelerinin altına geriledi. Dolar/TL, şu ana kadar en düşük 7,3265 seviyesini gördü. Benzer performansı kaydeden euro/TL de 8,92'den 8,85'lere çekildi.

'Önden yüklemeli, güçlü sıkılaşma'

Faizi 200 baz puan artıran TCMB, toplantı metninde de 'sıkı duruş' vurgusu yaptı. Genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görüldüğü belirtilen duyuruda, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açtığı vurgulandı.

Duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi: "İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir.

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir.

Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir."

Duyuruda, Para Politikası Kurulu'nun, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar verdiği kaydedildi.

"Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacak"

Duyuruda, 2021 sonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürüleceği vurgulandı.

Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergelerin, yayılım endekslerinin, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumunun yakından izlenmeye devam edileceği bildirilen duyuruda, gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşmanın yapılacağının altı çizildi.

Duyuruda, şu ifadelere yer verildi:

"Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir. TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."