Türkiye'de ilk şubesini açan İtalyan bankası hangisi?

Barış Soydan

Intesa Sanpaolo, Türkiye’deki ilk şubesini İstanbul’da faaliyete geçirdi. Banka, İstanbul’daki ilk şubesiyle Türkiye’de doğrudan kurumsal bir şubeyle faaliyet gösteren tek İtalyan bankacılık grubu oldu.

Intesa Sanpaolo Grubu, İstanbul finans dünyasına ilk adımını bundan yaklaşık bir asır önce, Commerciale Italiana (BCI) tarafından kurulan Società Commerciale d’Oriente (Comor) ile atmıştı. Uzun bir aradan sonra Intesa Sanpaolo, Türk finans piyasasına İstanbul’da kurduğu ilk kurumsal şubesiyle tekrar adım atmış oldu. Bu kurumsal şubeyle grubun Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlere ve Türkiye ile İtalya arasındaki ticari ve finansal ilişkilere desteğinin bir kez daha altını çizen Intesa Sanpaolo, Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı Departmanı’nın (CIB) sahip olduğu uluslararası ağ üzerinden yürüttüğü global faaliyetlerini daha da güçlendirmeyi hedefliyor. CIB’nin uluslararası ağının bir parçası olan yeni İstanbul şubesinin uluslararası ağın yanı sıra grubun İtalyan tesisleriyle yakın işbirliği halinde tam bir şube olarak çalışması planlanıyor.

Yeni şubenin müşterilerin ihtiyaçlarına en iyi çözümleri sunması amaçlanırken, özel bir ekiple kurumsal bankacılık, ihracat kredisi hizmetleri, yerel ve uluslararası ödemeler, hazine ürünleri gibi çok geniş bir ürün yelpazesiyle şube müşterilerinin kısa ve uzun vadeli ihtiyaçları için özel çözümler sağlaması da hedefleniyor. İstanbul şubesi ayrıca, grubun yatırım bankası olan Banca IMI ile yapılandırılmış finansman, proje ve satın alma finansmanı, birleşme ve satın alma danışmanlığı, sermaye piyasaları, sınır ötesi işlemler ve finansal risk yönetimi konularında müşterileriyle yakın işbirliği yapmayı da planlıyor.

Gaetano Miccichè: “Türkiye’deki tüm müşterilerimize kişiselleştirilmiş hizmet sunacağız”

İstanbul’daki yeni şubeleriyle birlikte Intesa Sanpaolo’nun bankacılık ve finans hizmetlerinde küresel bir partner olarak deneyimlerini, tavsiye ve desteklerini Türkiye’de büyümeyi planlayan şirketlerin hizmetine sunmayı hedeflediklerini belirten Intesa Sanpaolo İcra Direktörü ve Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı Departmanı Başkanı Gaetano Miccichè, “Intesa Sanpaolo açısından İstanbul şubesinin açılışı, her zaman çok önem verdiğimiz bir pazara giriş yapmamız anlamına geliyor. Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya arasındaki ticaret ve yatırım akışı için çok önemli olan Türkiye pazarında bulunmaya büyük önem veriyoruz. Bu şube İtalya ve dünyadaki diğer bankacılık kuruluşlarımızla yaratacağımız sinerjinin avantajından yararlanacak ve aynı zamanda know-how’ımızı zenginleştirerek İtalyan, Türk ve yabancı şirket müşterilerimize daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunabilmemizi sağlayacak” dedi.

Marcello Sala; “Intesa Sanpaolo İstanbul şubesi şimdiden iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin merkezi durumundadır”

Türkiye’nin G20 başkanlık döneminin öncelikli hedefleri arasında KOBİ’lerin ekonomi, ülke ve dünya için oynadığı hayati rolü tanımlamasının bulunduğunu vurgulayan Intesa Sanpaolo Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Marcello Sala ise,  “Intesa Sanpaolo olarak özellikle KOBİ’lere yönelik kredilerin ve ilgili finansal düzenlemelerinin iyileştirilmesi gibi hedeflere büyük destek veriyoruz. Bu bağlamda ikili ilişkilerin yanı sıra iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım akışının geliştirilmesi için Türkiye’de bu alandaki geniş deneyim ve birikimimizi paylaşmaya hazırız. Intesa Sanpaolo İstanbul şubesi şimdiden iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin merkezi durumundadır. İtalyan, Türk ve dünya KOBİ’leri ve büyük şirketlerinin faaliyetlerine operasyonel know-how desteği açısından kilit konumda yer almayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Gregorio de Felice; “Türkiye hızla büyüyen ve İtalyan şirketleri tarafından artan bir ilgiyle izlenen iyi bir pazar”

İtalya’nın yüzde 6.5 pazar payıyla halen Türkiye’nin en büyük üçüncü ticaret partneri olduğunu belirten Intesa Sanpaolo baş Ekonomisti Gregorio de Felice, “Türkiye’de demiryolları, karayolları, limanlar, havalimanları, enerji, çevre ve kentsel gelişim gibi alanlarda gerekli altyapı yatırımlarının yapılması planlanıyor. Bunlar Türkiye ekonomisinin daha da genişlemesini sağlayacak. İtalya’nın da bu rüzgârı arkasına alması bekleniyor. Bu bağlamda Türkiye pazarında yerini alan İtalyan şirketlerinin gerçek rekabet avantajı, sadece maliyet tasarrufları değildir. Türkiye’nin Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’ya yakınlığı dikkate alınırsa, bölgesel bir merkez olarak son derece stratejik konuma sahip olması, en büyük rekabet avantajını oluşturmaktadır. En az diğerleri kadar önemli bir nokta ise, Türk hükümetinin, iş olanakları geliştirmek amacıyla yatırımcıları daha fazla koruma ve bürokrasiyi azaltma amacına odaklanan çalışmalar yürütmesidir” diye konuştu.