Ette ithalat kaçınılmaz mı?
İşlenmiş etin lideri Şahin’in Yönetim Kurulu Danışmanı Hakan Sinangil, ithalattan alınacak bir vergiyle besicilere hayvan desteği yapılmasını öneriyor...
Şahin, Kayseri’nin en büyük pastırma-sucuk şirketi. İşlenmiş ette Türkiye pazarında ikinciler. Etteki sıkıntılara rağmen hızlı büyüyorlar. Geçtiğimiz yıl ciro bazında yüzde 27 büyüme yakaladılar. Aynı dönemde sektörün büyüme oranı yüzde 21’di. Şirketin cirosu da 200 milyon TL’ye dayandı. Şimdi daha hızlı büyümenin yöntemlerini arıyorlar. Bunun yollarından biri üretimi artırmak. Bu hedefe yönelik olarak Kayseri’de yeni bir üretim tesisi kuruyorlar. 50 bin metrekarelik yeni tesiste inovasyon yaparak düşük kilogramda, örneğin 259 gramlık etler üretecekler…
Büyümenin bir başka yolu ihracat. İşlenmiş ette edindikleri bilgi birikimini uluslararası pazarlarda kullanmak, özellikle bölge ülkelerinde markalaşmak istiyorlar. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde tüketicinin damak tadı Şahin’in sucuk-pastırmasına uygun. Kısacası pazar hazır. Ama önemli bir engel var: Et fiyatları. Yönetim Kurulu Danışmanı Hakan Sinangil, ihracatta fiyat tutturmalarının mümkün olmadığını belirtiyor. Kısacası, Türkiye’nin gündemindeki en önemli meselelerden biri olan et fiyatları, Şahin’in de en önemli gündem maddelerinden biri. Fiyatlar aşağıya nasıl inecek? Sinangil’e göre bunun üç yolu var: Şok tedavi, kısa vadeli çözüm ve uzun vadeli çözüm. Sinangil’in uzun vadeli önerisinden başlayalım. Hakan Sinangil, Türkiye’nin çok hızlı bir kentleşme sürecinden geçtiğini belirterek, tarımda yeterli insan kaynağının kalmadığını belirtiyor. Çözüm, tarıma geri dönmek, yani kentten kıra göç! Bu bir hayal mi? O kadar da değil, çünkü son dönemde özellikle beyaz yakalılar arasında tarımsal girişimci olma isteğinin yayıldığını biliyoruz. Bu hayali gerçekleştirenlerin sayısı şimdilik sınırlı. Sinangil, tarım girişimcilerinin satış yapabilecekleri kanalların yaratılmasıyla, bu sayının artacağına inanıyor.
Sinangil’in şok tedavi önerisi ise, hayvancılığa yönelik nakit devlet desteklerinin ortadan kaldırılmasına dayanıyor. Çünkü, Sinangil’e göre verilen maddi destekler hayvancılığa değil bankalara gidiyor! Girişimciler destekleri hayvancılığa harcamak yerine yüksek faiz ortamında bankada mevduat yaparak kısa vadeli getiri hedefliyorlar. Sinangil, bunun yerine toprak, yem gibi ayni desteklerin sağlanması gerektiğini kaydediyor.
Ve tabii, ithalat… Sinangil, Türkiye’de et fiyatlarının, karkas et için 15 TL civarında olması gerektiğini belirtiyor. Bu rakamın üzeri, ona göre pahalı. Şu anda karkas et fiyatı 24 TL civarında. Neden bu kadar yüksek? İktisadın en basit kuralı nedeniyle: Türkiye’de et tüketimi 1 milyon 300 bin ton civarında. Üretim ise 1 milyon 100 bin tonla sınırlı. Arzı sınırlı her ürünün başına gelen şey, etin de başına geliyor: Fiyatı artıyor. Ne yapmalı? Kısa vadeli çözümlerden biri, elbette ithalat. Besiciler, yerli üreticinin zarar göreceği gerekçesiyle ithalata karşı çıkıyorlar. Sinangil’in, yerli üreticinin zarar görmesini önleyecek bir formülü var: İthalattan alınacak bir vergi ile hayvan alınarak yerli besicilere verilmesi.
Sinangil, ithalatın sadece Avrupa’dan değil, dünyanın her yerinden yapılması gerektiğini belirtiyor. Nitekim Amerika ve Arjantin’de et fiyatı Avrupa’dan düşük. Rakamlar çarpıcı: Karkas etin fiyatı Türkiye’de 8.5 dolar civarındayken Avrupa’da 5.5 dolar, Amerika’da ise 3.5 dolar…