"Hizmet ihracatını artırmaya yönelik çalışmalar sürecek"
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'den Turkishtime aracılığıyla ihracat dünyasına çok özel mesajlar: “İhracata yönelik devlet desteklerini 1,7 milyar TL'den 3 milyar TL'ye çıkardık. Hizmet ihracatını artırmaya yönelik çalışmalarımız sürecek.”
Türkiye 2017’ye ihracatta artışla başladı. Artışın arkasındaki faktörler nelerdir? Bu trendin yılın geri kalanında sürmesini bekliyor musunuz?
Yakın coğrafyamızda yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmelerin olumsuz etkilerine rağmen ülkemiz ihracatı 2016 yılı itibarıyla yalnızca yüzde 0,9’luk daralma ile 142,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. 2016 yılında toplam ithalatımız ise bir önceki seneye göre yüzde 4,2 oranında azalmış ve 198,6 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Böylece, 2016 yılında dış ticaret açığımız bir önceki seneye göre yüzde 11,6 oranında (7,3 milyar dolar) gerilemiş, 2015 yılında yüzde 69,4 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı da 2016 yılında yüzde 71,8 düzeyine yükselmiş bulunmaktadır. 2016 yılının Kasım ve Aralık aylarında ihracatımızda yüzde 9,5 ve yüzde 8,8 düzeyinde önemli artışlar gerçekleştirmiştik. Bu artışlar, 2017 yılında ihracatımızda ciddi bir sıçrayışın kaydedileceğine yönelik beklentimizi güçlendirmişti. Nitekim bu beklentilerimize uyumu olarak 2017 yılının ilk çeyreği itibariyle ihracatımız yüzde 9,2 oranında artarak 37,9 milyar dolara ulaşmıştır. Bu artış, ülkemizin her türlü risk unsuruna karşı yıl boyunca daha fazla ihracat ve daha fazla üretimle yolumuza devam edeceğini göstermektedir. Hatta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) tarafından açıklanan geçici verilere baktığımızda ise, 2017 yılının Ocak-Nisan döneminde ihracatımızın 2016 yılının aynı dönemine göre yüzde 8,8 oranında artarak 50,7 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. İhracatımızdaki artışla birlikte, 2017’nin ilk çeyreğinde dış ticaretin büyümeye katkısının pozitife dönmesini ve bu pozitif ivmeyi tüm yıla taşımasını öngörüyoruz. Bu noktada, Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatçılarımızın her zaman yanında olduğumuzu vurgulamak isterim. 2016 yılı içerisinde, ihracatçılarımız tarafından çeşitli vesilelerle dile getirilen birçok sorunun çözüme kavuşturulmasının yanı sıra pek çok yeni düzenlemeyi de hayata geçirdik. Bundan sonrası için de yürürlükte olan destek mekanizmalarımızı daha da etkin kılarken, günün rekabet koşullarının gerektirdiği surette yeni mekanizmalar da kurgulayarak bu ilerleyişin tam ortasında yer almayı sürdüreceğiz. İhracatta yüksek katma değerli ürün çeşitlendirmesinin sağlanması ile orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içerisindeki payının yükseltilmesi politikalarına devam edeceğiz. Bu çalışmalarımız sonucunda Orta Vadeli Program'da öngördüğümüz 2017 yılı ihracatı olan 153,3 milyar dolar hedefine rahatlıkla ulaşabiliriz.
Eximbank 2016 yılında ihracatın yüzde 23’ünü destekleyerek dünya genelinde Güney Kore Eximbank’ından sonra ikinci oldu. Eximbank'ın ihracatçıya yönelik yeni hazırlıkları var mı? Eximbank'tan neler bekliyorsunuz?
Türk Eximbank daha fazla ihracatçıya ulaşacak şekilde yeniden yapılandırılıyor. Bankanın sunduğu hizmetlerin ihracatçıların ayağına götürülmesi amacıyla irtibat büroları şubeleştirilerek, şube ağı genişletiliyor. Nitekim Nisan ayında Denizli Şubesi’nin açılışını gerçekleştirdik. Sırada Bursa ve Adana var. Takiben de Konya, Kayseri ve Antalya şubeleştirilecek. Ayrıca, ihracat potansiyeli yüksek olan yeni illerde ve organize sanayi bölgelerinde de irtibat noktaları oluşturularak ihracatçılarımızın Eximbank’ın sunduğu finansman imkânlarına ulaşması kolaylaştırılacak. Buna ek olarak, hükümetimiz tarafından gerçekleştirilen düzenlemeler ile etkinliği artırılan Hazine destekli Kredi Garanti Fonu (KGF) kefalet sistemi kapsamında Eximbank, iş yapma şeklinde gerekli değişiklikleri yaparak KGF kefaleti ile daha fazla kredi kullandırabileceği uygulamaları hayata geçirmek için gerekli organizasyonel değişiklikleri gerçekleştiriyor. Bundan böyle, normal bir banka bir firma ile nasıl çalışıyorsa, Eximbank da teminat mektubu ilişkisi dâhil, firmalar ile aynı şekilde doğrudan çalışabilen bir banka haline getiriliyor. Bu kapsamda, ihracatçı firmalarımız doğrudan Eximbank tarafından KGF teminatlarına bağlı olarak kredilendirilmeye başlandı. Bu nedenle yılın geri kalanında KGF destekli kredilerde önemli ölçüde artış sağlanacağını öngörüyoruz. Söz konusu uygulama, ihracatçılarımızın finansman kısıtını düşünmeden ihracata odaklanmalarına da imkân tanıyacak. Ekonomi Bakanlığı olarak, Eximbank’a sağlayacağımız destek ile ülkemiz makine ihracatçılarının gelişmiş ülkelerdeki alıcılarına rekabetçi alıcı kredileri ile satış yapmalarının önündeki en önemli engel olan yüksek faiz sorununu da ortadan kaldırdık. Uygulamaya konan destek kapsamında, OECD üyesi ülkelerin Eximbank’ları tarafından verilebilecek en düşük faiz oranı olan ticari referans faiz oranı üzerinden, ülkemiz makine ihracatçıları da rakipleri ile eşit koşullarda, gelişmiş ülkelerdeki alıcılarına finansman sağlayabilecekler. Önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ile üretilen yüksek katma değerli makine ihracatının desteklenmesi ile hem gelişmiş ülkelerdeki ihracat payımızın artırılmasına hem de ileri teknoloji ile yüksek katma değerli üretim yapan sektörlerin gelişmesine destek sağlanacak, böylece ülkemizin orta gelir tuzağından çıkmasına katkıda bulunulacaktır. Ekonomi Bakanlığımızın tam desteğini alan, kayıtlı sermayesi 10 milyar TL’ye çıkarılan, organizasyonel olarak yeniden yapılandırılan Türk Eximbank’ın dinamizmini kaybetmeden ülkemiz ihracatının finansmanına katkı sağlamak amacıyla tüm gücüyle çalışmasını bekliyorum. Bildiğiniz gibi Eximbank 2017 yılında ihracat sektörüne sağladığı finansman desteğini bir önceki yıla göre yüzde 21 oranında artırarak 40 milyar dolara yükseltmeyi, böylelikle ülkemiz ihracatını destekleme oranın yüzde 26’ya yükseltmeyi hedeflemektedir. Bankamızın sağladığı finansman desteğinin zamanla çok daha yukarılara çıkacağına inanıyorum.
Hükümetin gündeminde ihracata yönelik yeni destekler var mı?
2017 yılı, uzun yıllardır sabırla sürdürdüğümüz ihracata dayalı büyüme serüveninde harcadığımız emeklerin karşılığını alacağımız atılım yılı olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda hedeflerimize ulaşmak adına ekonomimizin tüm sektörlerine bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşarak devlet desteklerine yeni bir anlayış getirilmiştir. Hükümetimiz tarafından yatırım-üretim-istihdam-ihracat değer zincirini ön plana çıkaran, Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma odaklı bir yaklaşım ile yeni destekler kurgulanmış ve mevcut desteklerimizde iyileştirmelere gidilmiştir. Ülkemizin mevcut durumda veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığını azaltma, teknolojik dönüşümünü gerçekleştirme, yenilikçi, Ar-Ge odaklı, yoğun ve katma değeri yüksek olma niteliklerini haiz olan seçilmiş yatırımları Proje Bazlı Teşvik Sistemimiz ile desteklenmeye başlanmıştır. Atılan tüm adımların değeri önümüzdeki dönemde ihracatçılarımızın başarıları ile daha da artacaktır. Bu süreçte devlet-özel sektör işbirliği ile 2023 hedeflerine ulaşacağımıza, ülkemizin yüksek gelir grubundaki gelişmiş ekonomiler arasında yer alacağına inancım tamdır. Zira ülkemiz; ekonomisi, dinamik nüfusu, girişimci ruhu, kurumsal kapasitesi ve 70 bine yaklaşan ihracatçısıyla dünyada lider ülkeler arasında yer alma potansiyeline sahiptir. İnşallah bu yıl, ihracata yönelik devlet yardımlarında 2016 yılında 1,7 milyar TL olan destek bütçesinin 3 milyar TL’ye çıkmasının meyvelerini hep birlikte alacağız ve 153,3 milyar dolar olarak belirlediğimiz ihracat hedefine rahatlıkla erişeceğiz. İşte bu felsefe ile hükümet olarak önümüzdeki dönemde de özel sektör tarafından iletilen talepler ve ekonomik gereksinimlerimiz doğrultusunda teşvik mevzuatımızda ihtiyaç duyulan değişiklikleri gerçekleştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci röportajı ve daha fazlası için Turkishtime Temmuz sayısını almayı unutmayın...