TİM, Trans-Pasifik anlaşması raporu ile ihracatçıya yol gösterdi
Türkiye İhracatçılar Meclisi, (TİM) Okan Üniversitesi işbirliğiyle 2018 yılında yürürlüğe girecek Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşması’nın (TPP) Türkiye ekonomisine etkilerini analiz eden bir rapor hazırladı.
“TPP’nin Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri Raporu” ile ihracatçıya ışık tutmayı hedeflediklerini belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Dünya ticaretinden aldığımız payı artırmayı hedefliyoruz. Raporu gerekli kurumlarla paylaşacak ve farkındalık yaratacağız” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Okan Üniversitesi işbirliğiyle hazırladığı “Trans-Pasifik Ortaklığı’nın (TPP) Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri” raporu düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. ABD, Avustralya, Brunei Darü’s-Selam, Kanada, Japonya, Malezya, Meksika, Peru, Singapur, Şili, Vietnam ve Yeni Zelanda’nın olduğu 12 Pasifik ülkesinin imzaladığı TPP’ye ilişkin rapor, ihracatçıya yol göstermesi açısından önem taşıyor.
Basın toplantısında TPP anlaşması ve hazırladıkları rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “2018 yılında yürürlüğe girmesi beklenen TPP, gümrük vergilerinin indirilmesi, tarife dışı engellerin kaldırılması, fikri mülkiyet hakları, kamu ihaleleri, dijital ekonomi, teknoloji gelişimi ve ilerlemesi gibi konularda ortak standartların uygulanmasını öngörüyor. Hazırladığımız rapor ile TPP sonrası dünya ticaretinde neler yaşanacağına dair ihracatçımıza yol göstermeyi ve küresel ticaretten aldığımız payı artırmayı hedefliyoruz” dedi.
“TPP kelebek etkisiyle tüm dünyaya yayılacak”
Dünyada ekonomik haritaların yeniden çizildiğini, ticaret kurallarının yeniden yazıldığını hatırlatan Büyükekşi, ülkelerin eskisi gibi ikili ticaret anlaşmaları değil, bölgesel ticaret anlaşmaları yaparak işbirliğine gittiklerini kaydetti. Dünya ticaretinde 1948-2001 yılları arasında 200 bölgesel ticaret anlaşması imzalanırken, son 15 yılda 400’ün üzerinde bölgesel ticaret anlaşması (BTA) imzalandığına dikkat çeken Büyükekşi, TPP’nin bunların içinde en önemlisi olduğunu, görüşmeleri süren Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın da (T-TIP) en az TPP kadar önem taşıdığını söyledi.
Büyükekşi, “Bu iki anlaşma taraf olan ülkelerin ekonomik büyüklükleri ve getirdikleri yeni kurallarla dünya ticaretinin seyrini değiştirecek olmaları bakımından önem taşıyor. TPP anlaşmasının dünya ticareti üzerinde büyük etkileri olacağı kesin. Kelebek bir defa kanatlandı mı, asla tırtıl haline gelmez. TPP de kelebek etkisiyle tüm dünyaya yayılacak. Kural belirleyen bir anlaşma. TPP ülkeleri dünya dış ticaretinde 4 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip, dünya ekonomisinin yüzde 40’ını oluşturuyorlar. Dünyanın en büyük 3 ekonomisinden ikisi ABD ve Japonya anlaşmaya taraf oldu. Türkiye’nin TPP ülkeleriyle dış ticareti 2015 yılında ihracatta 9,7 milyar dolar ve payı yüzde 6,7 iken, ithalatta 20,5 milyar dolar ve payı da 9,9 olmuştu. TPP anlaşması Türkiye’yi doğrudan ve dolaylı olarak etkileyecek. Raporumuzu gerekli kurumlarla paylaşacağız ve bir farkındalık yaratacağız” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin AB’ye ihracatına kısıtlı etkisi olur
Türk ihracatçısının TPP’nin olası olumsuz etkilerini bertaraf edeceğine inandıklarını söyleyen Büyükekşi, Türk ihracatçısı başarı formülünü ‘irade, beceri ve odaklanma’ ile yakaladı. Bu olumsuzluğu da olumluya çevirecektir. TPP ile Türkiye ihracatın kısıtlanacağı rakam, maksimum bir yılda 1,2 milyar dolar. Oysa Rusya’ya uçak krizi öncesinde, ülkenin ekonomik sıkıntıdan dolayı kaybımız sadece 2 milyar dolardan fazlaydı. Dolayısıyla TPP anlaşması kaynaklı düşen ihracatı çok rahat bertaraf edebileceğimize inanıyoruz. Ağaca değil ormana bakarak büyük resmi görmemiz gerekiyor. TPP anlaşması ile en büyük pazarımız olan AB ülkeleri, eğer TPP ülkelerinden mal almaya başlarsa, ihracatımıza direkt değil dolaylı etkisi olur ve o da kısıtlı gerçekleşir” dedi.
AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmesi gerektiğinin de altını çizen Büyükekşi, şunları söyledi: “Anlaşmanın üzerinden 20 yıl geçti. Bugünün perspektifi o dönem yoktu. Artık bu işten zararlı çıkıyoruz. AB, serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkelere gümrüksüz mal satıyor ama bu ülkeler Türkiye’ye yüzde 30 ila 50 arası gümrük uyguluyor. Diğer yandan bu ülkeler Türkiye’ye gümrüksüz satış yapıyor. Türkiye için çift taraflı bir kayıp söz konusu. Bu haksızlığın ortadan kaldırılması gerekiyor.”
TPP ülkeleri ile ticaretin maliyeti artacak
Toplantıda konuşan Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mübariz Hasanov da şunları söyledi:
“5 Ekim 2015 Atlanta’da imzalanan TPP, taraf ülkeler arasında ticaretin maliyetini düşürecek, Türkiye gibi diğer ülkelerle maliyeti artıracak. Raporda anlaşmanın etkisi, olumlu (kısıtlı serbestleşme) ve olumsuz (geniş kapsamlı serbestleşme) olmak üzere iki farklı senaryoda ele alındı. Buna göre olumlu senaryoda Türkiye her yıl ihracatta 658 milyon dolar, olumsuz senaryoda 1,2 milyar dolar kayba uğrayacak. 10 yıllık periyodda ise Türkiye ihracatı 6 milyar dolar ila 11,9 milyar dolar ihracat kaybına uğrayacak. Türkiye’nin ithalatı ise 10 yıllık dönemde 3 milyar dolar ila 5,9 milyar dolar daha az gerçekleşecek.
TPP’den en olumsuz etkilenecek sektörler otomotiv, gıda, kimya, ana metal, tekstil ve hazır giyim sanayileri olacak. Madencilik, makine-teçhizat ve mobilya gibi sektörlerin ise ihracatında artış tahmin ediyoruz.”