Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir'in kaleminden... "Paylaşım ekonomisi otomotivi dönüştürecek"
Gelecekte otomotiv pazarındaki paylarını kaybetme riskini göze almak istemeyen otomobil üreticileri araç paylaşımına yatırım yapmaya başladılar. PSA Grubu’nun TravelCar’a, Ford’un Zoomcar’a, Volkswagen’in Gett’e, Toyota’nın GetAround’a, GM’in Lyft’e ve Yi Wei Xing’e, BMW’nin ise Scoop’a yatırım yaptıklarına tanık oluyoruz.
YAZI Otokoç Genel Müdürü Görgün Özdemir
Dünya baş döndürücü hızla değişiyor. Son yıllarda hızı inanılmaz derecede artan değişim, yıkıcı ve inovatif yeni iş modellerini ortaya çıkarıyor. Yaşanan bu değişimin sonucu inovatif iş modellerinden biri de her geçen gün gündemimizde daha fazla yer almaya başlayan paylaşım ekonomisidir.
Temelinde atıl kaynakların ortak kullanımına dayalı iş modeli olan paylaşımın konusu, sahip olunan fakat kullanılmadığında atıl olarak duran her türlü kaynak olabilmektedir. Konutlar, ofisler, otomobiller, tekneler, eşyalar, beceriler, hizmetler, kişiler, zaman vb.
Paylaşım ekonomisinin yaygınlaşmasını sağlayan bir çok değişken olmakla birlikte esasen 3 farklı dinamiğin etkisi dikkat çekicidir.
İlki, 2008 yılında yaşanan ve etkileri hala süren global kriz kaynaklara erişimi zorlaştırmış, daha verimli kullanım arayışları artmıştır. Paylaşım ekonomisinin temel motivasyonlarından birinin tasarruf olduğu konusu ise neredeyse ortak görüş.
Teknolojik gelişim bu trendi tetikleyen bir diğer faktördür. Akıllı telefonlar, hayatımızı kolaylaştıran online platformlar ve bireyleri yakınlaştıran sosyal mecralar iletişim, erişim ve kullanım kolaylığı yaratarak bu modelinin hızla kabul görmesini sağlamıştır.
Kesin olan ise genç kuşağın tüketim alışkanlıkları paylaşım ekonomisinin hızla büyümesine katkı sağlıyor. Sahiplenmek yerine, ödünç almayı veya paylaşmayı tercih eden Y ve Z Kuşağı, bu şekilde biriktirip, daha fazla ve daha farklı alanlarda tüketme eğilimi göstermektedir. Statünün çok anlam ifade etmediği yeni nesle göre araba sahipliği yerine akıllı telefon sahibi olmak veya dünyayı gezmek çok daha mantıklı.
Tüm bu dikkat çekici değişimler paylaşım iş modelin yaşamımıza olan etkisinin her geçen gün artacağına işaret etmektedir.
Bu trendin bilinirliğini arttıran en önemli faaliyet alanlarından biri ise araç paylaşımıdır. Bir otomobil günde ortalama yalnızca 55 dakika kullanılıyor, geri kalan 23 saat 5 dakikalık dilimde ise evlerimizin önünde veya otoparklarda bekliyor. Atıl kapasitelerin verimli kullanılması iş modeline dayanan paylaşım ekonomisine, bu açıdan bakınca dünyadaki en atıl kaynaklardan birinin ve belki birincisinin otomobiller olduğunu görüyoruz.
Dünyada bu trendin en önemli öncüleri olan, Zipcar, Uber, Car2 go, Lyft, Drive Now gibi firmalar, ortaya çıkan bu verimlilik fırsatını görerek, modelin hızla yaygınlaşmasını sağlıyorlar.
Global Market Insights’ın raporunda, 2016 yılında 2 milyar dolar olan araç paylaşım global pazarının 2024 yılında 8 kat artarak 16 milyar dolar olacağı, 7 milyon olan üye sayısının 2022’de 23 milyona yükseleceği öngörülmektedir.
Paylaşılan her araç yaklaşık 15 aracın trafikten çekilmesine katkı yaptığını araştırmalar göstermektedir. 2022 yılında araç paylaşımı için 500 bin aracın kullanılacağı tahmini dikkate alınırsa 100 milyon adetlik büyüklüğe sahip dünya otomotiv pazarında 8 milyon daha az aracın satılacağı anlamına gelmektedir.
Hal böyle olunca, gelecekte otomotiv pazarındaki paylarını kaybetme riskini göze almak istemeyen otomobil üreticileri araç paylaşımına yatırım yapmaya başladılar. PSA Grubu’nun TravelCar’a, Ford’un Zoomcar’a, Volkswagen’in Gett’e, Toyota’nın GetAround’a, GM’in Lyft’e ve Yi Wei Xing’e, BMW’nin ise Scoop’a yatırım yaptıklarına tanık oluyoruz.
Kaynakların verimli kullanım ihtiyacı, teknolojik gelişim ve genç kuşağın tercihleri paylaşım iş modelleri ile yıkıcı değişimler yaratırken, bu değişimden en derinden etkilenecek sektörlerin başında ise otomotiv sektörünün olacağını söylemek kehanet olmasa gerek.