Otomotivde hedeflere 'resesyon' ayarı
Üretimde çip krizini büyük oranda çözen otomotivciler, şimdi de en büyük ihracat pazarları olan AB’deki resesyon beklentisiyle ihracatta hedef küçülttü.
Sanayinin sürdürülebilirliği açısından iç pazarın hiç olmadığı kadar önem kazandığına vurgu yapan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, ancak finansmana erişimde yaşanan zorlukların ve mevcut mali politikaların otobüsten kamyona, otomobilden hafif ticariye satışları frenlediğini vurguladı.
Dünya Gazetesi'nden Aysel Yücel'in haberine göre, Eroldu, “Özellikle kredi kısıtlamalarının araçlarını yenileme ihtiyacı olan kurumsal müşterilere etkisini bir şekilde bertaraf edecek yapının oluşturulması gerekiyor. İç pazarın kuvvetlendirilmesi özellikle 2023 yılında bizim için çok önemli olacak” dedi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, geçen cuma düzenlenen basın toplantısı ile otomotiv sanayiinin 2022 yılı 3. çeyrek iş sonuçlarını ve önemli gündem maddelerini paylaştı. Otomotiv sanayiinde üretim, eylül ayında yüzde 20 artarak 128 bin 782 adet olarak gerçekleşti. Otomobil üretimi ise eylülde yüzde 26’ye yakın artışla 74 bin 704 adet olarak gerçekleşti. Böylece, 2022 Ocak-Eylül döneminde toplam üretim yüzde 4 artarken, otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre paralel gerçekleşti. Bu dönemde, toplam üretim 962 bin 18 adet, otomobil üretimi ise 571 bin 6 adet düzeyinde gerçekleşti.
Üretim artışına paralel, kapasite kullanım oranı da yüzde 66’ya çıktı. Cengiz Eroldu, "Son çeyreğin biraz daha iyi geçeceğini söyleyebiliriz. 2022 yılının en kötüsü geçti gibi duruyor. Bunlar pozitif beklentiler, en azından 2022 yılı sonu için” dedi. Ancak otomotivciler, son çeyreğin daha hareketli geçmesini beklese de en büyük ihracat pazarları olan AB’deki resesyon beklentileri nedeniyle üretim ve ihracat hedeflerini yeniden bir miktar aşağı çekmiş durumda. Ocak ayında yılsonu için belirlenen üretim ve ihracat hedefleri, çip krizinde negatif ayrışmanın son bulmasıyla mayıs ayında bir miktar yukarı yönlü revize edilmişti. Buna göre, ocak ayında ihracat hedefi 1 milyon 40 bin ila 1 milyon 100 bin adet, üretim ise 1 milyon 380 bin ila 1 milyon 470 bin adet olarak belirlenmişti. Mayısta hedefler ihracatta yaklaşık 40 bin, üretim ise yaklaşık 30 bin adet artırılmıştı.
Otomotivciler, AB’deki ressesyon beklentisi nedeniyle yılsonundaki hedeflerini yeniden ocak ayındaki rakamlara çektiklerini açıkladı. Hedefteki bu aşağı yönlü revizenin talepteki azalma beklentisinden kaynaklandığını ifade eden Eroldu, enerji duruşlarının üretim ve ihracata etkilerini ise henüz tahmin edemediklerini söyledi. Eroldu, “Dolayısıyla bu rakamların içinde enerji krizinin etkileri yok. Tabi bu rakamların daha yukarı gitme potansiyeli yok. Daha aşağı da gidebilir” dedi. AB pazarındaki daralma, otomotiv ihracatında alternatif pazar ihtiyacını da artırdı.
“ÖTV’de matrah güncellemesi olmasını beklemiyorum”
Cengiz Eroldu, son dönemde sıkça gündeme gelen ÖTV matrahlarında güncelleme yapılmasına yönelik beklentiler konusunda da açıklama yaptı. Türkiye’deki ÖTV sisteminin otomobil fiyatlarındaki artışta çarpan etkisi yaptığını ifade eden Eroldu, “Üreticinin 10 TL maliyet artışı yaptığı bir araç, yüksek ÖTV’den dolayı 20 TL olarak piyasaya çıkıyor. Bu tabii ki, Türk müşterisinin alım gücüne önemli oranda olumsuz bir etki yapıyor. Ben şahsen ÖTV matrahlarının güncellenmesine ihtiyaç olduğu görüşündeyim. Fakat böyle bir değişikliğin olacağını beklemiyorum. Diğer yandan, bu yöndeki söylentiler, iç piyasaya zarar veriyor. Çünkü bunları dikkate alarak bazı müşterilerde erteleme kararları olabiliyor. Bu mutlaka yönetmemiz gereken bir konu” diye konuştu. Eroldu, matrahların ilk oluşturulduğunda yerli sanayici çok önemli oranda destekleyen bir yapısı olduğunu hatırlatarak, “Şimdi tabii herkes aynı çizgiye gelince bu kayboldu ortadan” dedi.
“Muhakkak finansmana erişimin hallolması lazım”
Cengiz Eroldu, finansmana erişim ve mali politikaların iç pazar satışlarının önündeki en büyük engeller olduğunu dile getirerek, “Bugün ülkede ciddi yenilenmesi gereken kurumsal müşterinin araç parkı var. Bunlar hep ötelendi fakat şimdi de müşteri var, araç almak istiyor fakat finansman sağlayamıyor. Otomotiv sanayinin önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Diğer taraftan otobüs işinde yine benzer bir durum söz konusu. Talep var, ihtiyaç var, fakat finansmana erişim sorunlu. Banka kredilerinde otomotivin de yatırım malı olarak kabul edilip kredilenme konusunda desteklenmesi lazım. Eğer finansmana erişimde iyileşmeler söz konusu olursa tüm segmentleri olumlu yönde etkileyecek bir gelişme olur. Muhakkak finansmana erişimin bir şekilde hallolması lazım" dedi.
Eroldu, ihracatta Eximbank kredilerinin kullanımında da ciddi zorluklar olduğunu dile getirirken, BDDK’nın TL kredi kullanımlarında getirdiği birçok yasal sınırlama bulunduğunu, bunun da sektörü zorladığını ifade etti. Eroldu ayrıca, yabancı yatırımda Türkiye’ye ilginin arttığını ancak mali politikaların bu konuda da engel oluşturduğunu söyledi.