ARGE 250


Beğendik neden iflas erteleme istedi? Ya da kahraman hiper market, discount marketlere karşı... Turkishtime Yayın Yönetmeni’nin yazısı…

Barış Soydan

 

Beğendik marketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Beğendik, geçtiğimiz yıl yaptığımız röportaj sırasında umutluydu. Real marketlerini Almanlar’dan satın alıp reorganize etmişler, özellikle maliyeti yüksek tutarlara ulaşan Alman yöneticilerden “kurtulmanın” da etkisiyle kâra geçmişlerdi. Geçen ay Beğendik, iflas erteleme başvurusu yaparak kamuoyunu şaşırttı. Patlayan bombalar ve tüketici güvenindeki düşüşe bağlı olarak perakendede işlerin iyi gitmediğini duyuyorduk ama atılım yapan Beğendik’in ilk kurbanlardan biri olabileceğini kestirememiştik.

Bu, Beğendik’in yaşadığı ikinci büyük kriz. İlk krizi, 2001 krizi sırasında yaşamışlar, o sırada da iflas erteleme sürecinden geçmişlerdi. Bankalar 2001 krizinde Beğendik’in üzerine fena gelmiş, kredileri geri çağırmıştı. Şirket küçülmeye gitmişti. Ama ne küçülme… “Aile serveti 2001 krizinde 100 milyon dolar eridi” diye hatırlıyordu o günleri Hacı Beğendik. Beş ila yirmi bin metrekare arasında değişen dev alanlara sahip mağazalar ya kapatıldı ya da çok ucuza elden çıkarıldı. Böylece 2001 krizi öncesindeki 12 olan mağaza sayısı, krizden sonra 6’ya düştü.

Başta baba Mehmet Beğendik olmak üzere Beğendik ailesinin, bir kez daha iflas kelimesiyle yan yana gelmekten ötürü kederli olduğunu kestirmek güç değil.

Peki ne oldu da, 1986’da kurulan, Türkiye’de organize perakendeciliğin gelişiminde önemli bir rol üstlenen, 1 milyar TL’nin üzerinde ciro yapan Beğendik, iflas erteleme istedi?

Perakende sektörünü yakından izleyen bir kaynağım, Beğendik’in perakende konseptinin Türkiye’ye “fazla” geldiğini söylüyor. Beğendik, başta Ankara olmak üzere Anadolu’da güçlü bir zincir. Bulunduğu yerlerde organik ürünler başta olmak üzere kaliteyi yukarı çekti. Örneğin, 2013’te, bir market içinde ilk organik tarım alanını açtı. Peyniri, yoğurdu, makarnayı, hatta çikolatayı mağaza içinde üretti. Ama kaliteyle birlikte maliyetler de yükseldi. Sunduğu kaliteye gelen müşterinin yarattığı gelir, maliyetlerdeki yükselişi dengeleyecek güçte değildi. Devir discount marketlerin devriydi.

Türkiye’de perakende sektörüne kalite değil artık fiyat yön veriyor. Başta BİM olmak üzere indirim (Discount) marketler, pazar paylarını artırmaya devam ediyorlar. Dövizdeki tırmanışa bağlı olarak reel gelirin azalması nedeniyle tüketici, “şifayı” indirim marketlerinde arıyor. C grubu tüketici, "yükseleceğine" geriliyor.

İşte bu sosyo-ekonomik dönüşüm, Beğendik’i zorladı.

Alman Metro Grubunun Real’in Türkiye operasyonlarını elden çıkarma nedeni de kârsızlıktı. Perakende sektöründe kârsızlığın büyük bir dert olduğu sır değil. Real, Beğendik’e satıldığı sırada 55 milyon TL zarardaydı. Geçtiğimiz yıl yaptığımız röportajda Hacı Beğendik, “Aradan geçen yılda kasamızda 20 milyon TL kâr koymayı başardık” demişti. Anlaşılan o ki, bilanço aradan geçen sürede yine eksiye düştü.

İflas erteleme, kapıya kilit vurulacağı anlamına gelmiyor elbette. Beğendik düştüğü yerden kalkmayı bir kez başarmıştı. Bunu ikinci kez yapabilecek mi, hep birlikte göreceğiz...

Turkishtime Yayın Yönetmeni B. Soydan