Kayseri Türkiye'nin biyoteknoloji üssü olma yolunda!

Barış Soydan

TURKISHTIME ÖZEL HABER 

Fatma Akman

fatmaakman@turkishtimedergi.com

Seyfullah Dağıstanlı'nın genel müdürlüğü görevini sürdürdüğü Hasbiotech, Küba'dan teknoloji transfer ederek Kayseri'de kurulacak fabrikada Hepatit C aşısı üretmeye başlayacak. Bu vesileyle ilk kez bir ilacın ana distribütörü Türkiye olacak. Dağıstanlı ve ekibi yine Küba'dan teknoloji transferi yoluyla önümüzdeki on yıllık süreçte terapötik kanser aşısı, üçüncü derece cilt yanıklarının tedavisinde kullanılacak bir biyoteknolojik ilaç ve sedef hastalığının tedavisinde kullanılacak toplam üç farklı projeyi daha Kayser ve İstanbul merkezli olarak hayata geçirmeyi planlıyorlar.

Kayserili bir yatırımcı grubun baştan beri bir misyon projesi olarak konumladığı Hepatit C aşısı projesi sayesinde Türkiye'de de bir ilk olacak olan biyoteknolojik ilaç üretimi yapılacak. Teknoloji transferi needniyle Kübalılar da projede yer alacak ve bu alanda kalifiye eleman yetiştirecekler. Aynı zamanda Kayseri'de diğer iş insanlarını da harekete geçirmesi beklenen Hepatit C aşısı ve Hasbiotech'in 10 yıllık bir projeksiyonla Türkiye'de faaliyete geçirmeyi planladığı diğer üç proje ile Kayseri'nin orta vadede Türkiye'nin biyoteknoloji üssü olma yolunda olduğunu söylemek mümkün.

Hasbiotech'in şu anda 15 milyon dolar civarında ciro yaptığını söyleyen Dağıstanlı, 2018'de yani önümüzdeki üç yıllık projeksiyonda 100 milyon dolar ve 2023'te ise 1 milyar dolar ciro hedeflediklerinin altını çiziyor. Bu projelerin firesiz hayata geçirilmesi halinde ise cironun en az yüzde 60-70'ininse ihracattan gelmesi hedefleniyor. Aslında sadece Hepatit C'ye bir yılda 18 milyar dolar harcandığını bildiren Dağıstanlı, "2023 itibarıyla bizim dışımızda oyuncuların da pazarda olacağını varsayarsak bile tek başına Hepatit C bile 2.5 milyar dolar seviyesini yakalayabilir. Ama bunları hesap ederken en kötümser senaryoya göre hareket etmek zorundasınız" diye sözlerini tamamlıyor.

Çalışmalara sekiz yıl önce başladılar

Küba'dan teknoloji transfer ederek Türkiye'de üretmeye başlayacakları ilaçların inovatif ürünler olduğuna işaret eden Dağıstanlı, ilk olarak Hepatit C aşısında geldikleri aşamayı ve bugüne kadar kat ettikleri yolu özetliyor. Hepatit C'de ilk faz çalışmaları bittiğini söyleyen Dağıstanlı, "Biz koruyucu aşı eşiğindeyiz şu anda. Bunun bir üst versiyonunu da geliştirip hem koruyucu hem tedavi edici aşı üzerine de çalışabiliriz ama o zaman pazara çıkmamız gecikir. Bu nedenle öncelikle iki yıl gibi bir vadede koruyucu aşıyla pazardaki yerimizi alıp akabinde de o yatırımdan gelen geri dönüşle diğerini finanse etmeye başlayabilirsiniz" diyor.

Hepatit C aşısının global ölçekte bir bilinirliği ve satış kanalı olması için her ülkeye gidip ruhsat almak gerekiyor ve her ülkenin kendine özgü bir takım prosedürleri var. Üstelik ilacın ana distribütörü Türkiye olacağı için bazı pazarlarda bir direnç oluşmasını da beklediklerini ifade ediyor. Tüm dünyada sağlık alanında yapılan yatırımların yüksek riskler içerdiğine dikkat çeken Dağıstanlı, "Küba'da laboratuvar ölçeğinde çalışmaları tamamlanan Hepatit C için biz 50 milyon dolarlık klinik çalışma bütçesi ile ilacı pazara sürebilecek hale gelmeyi öngörüyoruz" diyor. Aynı zamanda projenin fabrika ayağı için de 10 milyon euro civarında bir yatırım yapılacağını ifade ediyor.