ARGE 250


Yazı dizisi: Markalaşan doktorlar... Tarık Esen ve başarı sırları

Barış Soydan

 

Turkishtime özel röportaj

Sağlık gibi kendine özgü bir alanda markalaşan Tarık Esen'e göre başarının sırrı, çok ve disiplinli çalışarak, işini severek, güncel kalarak, belli bir konuda uzmanlaşarak mümkün.

 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitiren Tarık Esen, uzmanlığını 1990 yılında aynı üniversitede Üroloji Anabilim Dalı’nda tamamladı. 1900 -1993 yılları arasında Heidelberg Üniversitesi Mannheim Tıp Fakültesi  Üroloji Kliniği’nde, 1997 yılında Mayo Clinic’de Üroonkoloji alanında çalışmalarda bulundu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1994 yılında doçentlik, 2000 yılında profesörlük ünvanlarını aldı. 2006-2008 yılları arasında Türk Üroloji Derneği Başkanı olarak görev yaptı. Ayrıca Avrupa Üroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi. Esen özel muayenehanesi dışında 2002 yılından bu yana Amerikan Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı olarak çalışıyor.

Sağlık kendine özgü bir alan. Böyle bir alanda bir hekim olarak yıldızlaşmak nasıl başarılıyor? Siz nasıl başardınız?

Yıldızlaşmak ya da marka olmak çok iddialı kavramlar. Açıkçası bence hekimlikle çok fazla bağdaşan kavramlar da değiller. Hekimlik tevazu gerektirir. Kesinlikle bu noktaya varmak gibi bir özel arzum olmadı. Sadece işimi iyi yapmak istedim. Bunun da ancak çok ve disiplinli çalışarak, işimi severek, güncel kalarak, belli bir konuda uzmanlaşarak mümkün olabileceğinin farkındaydım. Önüme çıkan ulusal ve uluslararası eğitim ve çalışma fırsatlarını da iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum.

Bir hekim olarak sizi buraya getiren etkenlerin en önemlisi mesleki üstünlüklerdir. Ama bunun yanında ticari yetenek de gerekmez mi? İkisi arasında nasıl bir yönetim var?

Ben bir sağlık kuruluşu sahibi değilim, benim için çalışan bir hekim grubu ya da oluşum da yok. Dolayısı ile yaptığım işte ticari bir yetenek geliştirmem gerekmedi. Doğru zamanda doğru yerde oldum ve ülkenin en saygın özel hastanelerinden birinde bölüm başkanlığına getirildim. Dolayısı ile hekimlik meziyetlerim ile çalıştığım kurum arasındaki sinerji beni ayrıcalıklı kıldı.

Neden ürolojiyi seçtiniz? Bu alanı seçerken çok para kazanacağınızı düşünmüş müydünüz?

Asla böyle bir düşüncem yada hedefim olmadı. Dediğim gibi ben sağlık yatırımı yada yönetimi ile hiç ilgilenmedim. Esasen genel cerrah ya da ortopedist olmak istiyordum. Bu amaçla 6. sınıftaki genel cerrahi stajımı ileride Almanya da ihtisas yapma düşüncesi ile Almanya da yaptım. O esnada ürologlarla temasım oldu. Bana çok sıcak davrandılar ve onlarda staj yapmamı istediler. Bir aylık bir stajdan sonra ürolojiye aşkla bağlandım ve başka hiçbir branşı düşünemez oldum. Dolayısı ile bir tesadüfün hayatımı şekillendirdiğini söylemek isterim ama hiçbir zaman pişman olmadım.