KOBİ’ler için finansal okuryazarlık

Türkiye’de Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), işletme sayısının yüzde 99,8’ini, istihdamın ise yüzde 74,2’sini oluşturmaktadır. KOBİ’ler; değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlama becerileri, esnek üretim yapıları, dengeli büyüme modelleri, işsizliğin azaltılması, istihdam yaratılması ve yeni iş alanları açılması gibi konulardaki katkıları ile ekonomik ve sosyal kalkınmaya büyük katkı sağlamakta ve ülke ekonomisini canlı tutmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde KOBİ’lerin para ve nakit akışlarını doğru yönetebilmeleri, piyasalardaki dalgalanmalara karşı dayanıklı olmaları açısından çok önemlidir. İşletmenin temeli kâr etmek değil, parasını doğru yönetmek üzerine kurulu olmalıdır. Kâr eden işletmeler de hızla düşüşe geçebilir. İşletmenin nakit akışında veya ödemelerinde oluşan bir aksama veya hata, dönüşü zor olan sorunlara yol açabilir. Bu nedenle kâr etmek kadar nakit akışını ve parayı doğru yönetmek de önemlidir. Kâr eden bir işletmeye giren nakit paranın hesapsızca harcanması veya yanlış yatırımlara yönlendirilmesi de işletme varlıklarının değerinden düşük bir şekilde elden çıkmasına yol açabilir. Bu da bir işletmeyi iflasa getirebilecek bir diğer unsurdur.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise işletme giderleri ve ailevi/özel harcamaların birbirinden ayrılmasıdır. Kabaca, kasaya giren paradan özel ihtiyaçlar için istendiği miktarda alınmamalıdır. Bunun yapılması, işletme gelir/giderlerinin takibini oldukça zorlaştıracaktır. Unutulmamalıdır ki, işletmelerdeki sürekli para kaybı, iflasa giden yolu açar.
Yukarıda saydığımız hususların yaşanmaması için KOBİ sahibinin finansal okuryazar olması, işletmesinin sağlam temeller üzerine kurulması açısından oldukça büyük önem arz etmektedir.
Hedef belirlerken kendinize sormanız gereken 5 önemli soru var. Hedefleriniz;
- Net mi?
- Ölçülebilir mi?
- Ulaşılabilir mi?
- Gerçekçi mi?
- Tamamlayacağınız süre belli mi?
Örneğin, “Önümüzdeki 1 yıl içerisinde net kârımı yüzde 5 artırmak istiyorum.” Hedefinizi doğru kriterlerle belirledikten sonra bu doğrultuda stratejik planla- manızı yaparak, doğru aksiyonları almalı ve takibini sağlamalısınız.
Bugünler kadar yarınların da şekillenmesi, hedeflere ulaşılabilmesi ve ekip olarak o doğrultuda ilerlemek için doğru bir planlama yapılmalıdır. Her ne kadar stratejik planlamalar geleceği öngörmekle planlanıyor olsa da gerek çevresel etkiler, gerek sosyal etkiler, gerekse piyasa koşullarına karşı değişkenliklere uyum sağlayabilmek adına esneyebileceği de unutulmamalıdır.
- Misyon, vizyon, ilkeler ve değerler belirlenmelidir.
- İşletmenin SWOT Analizi yapılmalıdır.
Örnek:
Güçlü yanlar:
- Ürün önemli bir ihtiyacı karşılamakta
- Talep var
Zayıf yanlar:
- Pazarlama faaliyetleri için kaynaklar yetersiz
- Finans yönetiminde bilgi eksikliği
Fırsatlar:
- Melek yatırımcılar, girişim sermayedarlarının ilgisi
- E-ticaret yoluyla düşürülebilen maliyetler Tehditler:
- Yeni rakiplerin girişi nedeniyle kârlılığın azalması
- Alımların peşin, satışların vadeli olması
- Müşterileri tanımıyor olmak
- Analiz sonrası zayıf yanların giderilmesi, tehditlerle baş edebilme yetileri ve fırsatların değerlendirilmesi konuları ele alınmalıdır.
- Gerek duyulması durumunda ürün/hizmeti belirli bir odak merkezine oturtmak da düşünülebilir.