ARGE 250


Kadınlar, aileleri izin vermediği için eğitimlerini yarıda bıraktı

Turkishtime Dergi

Tüik, aile yapısı araştırması 2016 sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonuçları, Türkiye'nin demografik yapısını ortaya koydu. 

Araştırmaya göre; eğitimine devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan 15 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı %18,3 oldu. Eğitimini yarıda bırakan bireylerin yarıda bırakma nedenleri incelendiğinde; birinci sırada %45,5 ile ekonomik nedenlerin, ikinci sırada %22,7 ile ailenin izin vermemesinin, üçüncü sırada ise %12,3 ile eğitimde başarısızlığın yer aldığı görüldü.

Eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimini bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde; erkeklerin en fazla %58,7 ile ekonomik nedenler, %16,6 ile eğitimde başarısızlık ve %7,5 ile ailenin izin vermemesi sebebiyle, kadınların ise en fazla %38,1 ile ailenin izin vermemesi, %32,3 ile ekonomik nedenler ve %9,5 ile evlenme/nişanlanma/anne olma/hamile kalma sebebiyle eğitimlerini yarıda bıraktıkları gözlendi.

15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin eşleri ile nasıl tanıştıkları incelendiğinde, ülke genelinde bireylerin %49,8’inin eşleri ile aile ve akraba çevresinden, %28,2’sinin komşu ve mahalle çevresinden, %10,3’ünün ise eşleri ile arkadaş (okul ve iş dışı) çevresinden tanıştıkları görüldü. Bireylerin eşleri ile nasıl tanıştıkları cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin %47,8’inin, kadınların ise %51,5’inin eşleri ile aile ve akraba çevresinde tanıştıkları görüldü.

15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin eşleri ile akraba olup olmadıkları incelendiğinde, bireylerin %23,2'sinin eşi ile akraba olduğu görüldü. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzeye göre; akraba evliliklerinin en yaygın olduğu bölge %42,6 ile TRC Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) oldu. Akraba evliliklerinin en düşük oranda görüldüğü bölge ise %8,9 ile TR2 Batı Marmara (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale) oldu.

Bazı belirlenmiş konularda alınacak kararları genellikle kimin aldığı, hanede bulunan 15 ve üzeri yaştaki bireyler için cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların en yüksek oranda sırasıyla, %78,1 ile ev düzeninde, %58 ile alışveriş konularında ve %56,1 ile komşularla ilişkilerde karar alma önceliğinin olduğu görüldü. Erkekler ise %70,6 ile tatil ve eğlence konusunda, %65,9 ile ev seçiminde ve %59,7 ile akrabalarla ilişkiler konularında karar alıcı oldu.

Zaman kullanım araştırması, 2014-2015 sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin hane halkı ve aile bakımına harcadıkları zaman incelendiğinde, bireylerin bu faaliyete ayırdıkları sürenin bir günde ortalama 2 saat 45 dakika olduğu görüldü. Erkeklerin bu faaliyet için harcadıkları süre 53 dakika iken kadınlar için 4 saat 35 dakika oldu. Hane halkı ve aile bakımına ayrılan zaman çalışma durumuna göre incelendiğinde; 15 ve daha yukarı yaşta çalışan bireylerin bu faaliyete günde ortalama 1 saat 34 dakika, çalışmayan bireylerin ise 3 saat 47 dakika ayırdığı görüldü.

Hane halkı ve aile bakımına ayrılan zaman çalışma durumuna ve cinsiyete göre incelendiğinde; çalışan erkeklerin bu faaliyete günde ortalama 46 dakika, çalışan kadınların ise 3 saat 31 dakika ayırdığı görüldü. Çalışmayan erkekler ise hane halkı ve aile bakımına günde ortalama 1 saat 7 dakika ayırırken çalışmayan kadınlar 4 saat 59 dakika ayırdı.

Zaman kullanım araştırması, 2014-2015 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaştaki bireylerin hane halkı ve aile bakım faaliyetlerine harcadıkları zamanın dağılımı incelendiğinde, zamanın %14,5’inin çocuk bakımına ayrıldığı görüldü. Erkekler hane halkı ve aile bakım faaliyetlerine ayırdıkları toplam sürenin %17,2’sini, kadınlar ise %14,1’ini çocuk bakımına ayırdı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre; 8 Mayıs 2017 tarihi itibariyle Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 4 bin 242 oldu. Koruyucu aile sayısı illere göre incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin 386 aile ile İstanbul’da olduğu görüldü. İstanbul’u 310 aile ile İzmir, 254 aile ile Ankara, 160 aile ile Kayseri ve 140 aile ile Kocaeli illeri takip etti.

15 ve üzeri yaştaki bireylere koruyucu aile olmayı isteyip istemedikleri sorulduğunda, bireylerin %30,4’ü koruyucu aile olmayı istediğini, %53,5’i koruyucu aile olmayı istemediğini, %16,1’i ise koruyucu aile olma hakkında bir bilgisinin olmadığını beyan etti. Koruyucu aile olmayı isteyen erkeklerin oranı %28,2, kadınların oranı ise %32,6 oldu.

Koruyucu aile olmayı istediğini beyan edenlerin oranı İBBS 1. Düzeye göre incelendiğinde; koruyucu aile olmayı istediğini belirtenlerin oranının en yüksek olduğu bölge %42,4 ile TR9 Doğu Karadeniz (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane), en düşük olduğu bölge ise %17,2 ile TRC Güneydoğu Anadolu oldu.

Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 18 ve üzeri yaştaki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı 2016 yılında %70,2 oldu. Erkeklerin %76,3’ü kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için %64,3 olduğu görüldü.

Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 yaş ve üzeri yaştaki bireylerin ailelerinin genel mutluluk durumunu nasıl değerlendirdikleri incelendiğinde, %74,4’ünün ailelerini mutlu olarak beyan ettiği, %20’sinin ailesinin mutluluk düzeyini orta bulduğu, %5,7’sinin ise ailesini mutsuz olarak beyan ettiği görüldü. İBBS 1. Düzeye göre incelendiğinde; ailesini mutlu bulduğunu belirtenlerin oranının en yüksek olduğu bölge %81,1 ile TR7 Orta Anadolu (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Sivas, Yozgat), en düşük olduğu bölge ise %64,9 ile TRC Güneydoğu Anadolu oldu.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırı incelendiğinde, yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin oranının 2015 yılında %21,9 olduğu görüldü. Hane halkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hane halklarının %29,3'ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi. Bağımlı çocuk; 18 yaşından küçük olan veya 18-24 yaşında olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bağımlı çocuğu olan hane halklarının yoksulluk oranı %26,7 iken bağımlı çocuğu olmayan hane halklarının yoksulluk oranı %7,9 oldu.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; konutun mülkiyet durumları incelendiğinde; bireylerin %60,4’ünün oturduğu konutta ev sahibi olduğu, %23,3’ünün ise kiracı olduğu görüldü.

Bireylerin %43’ünün 2015 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, %39’unun sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. nedenlerle sorun yaşadığı ve %24,2’sinin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı görüldü.