Rusya–Ukrayna savaşının yıl dönümü: Bir yılda neler yaşandı?

Turkishtime Dergi

Dünya, Ukrayna Savaşı başlayalı bir yılı geride bıraktı. Savaş, milyonlarca insanı yerinden ederken jeopolitik dönüşümlere, enerji ve gıda krizlerine yol açtı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da görülen ilk sıcak savaş niteliğindeki Ukrayna Savaşı’nın bir yılı doluyor ve henüz savaşın yakında biteceğine dair bir umut ışığı görünmüyor. Ukraynalı yetkililer Rusya’nın önümüzdeki günlerde tekrar büyük bir saldırıya hazırlandığını belirtirken, binlerce Ukraynalı, savaşın 1. yıl dönümünde kaybettikleri sevdiklerinin ve terk ettikleri evlerinin yasını tutuyor.
24 Şubat - Putin “Ukrayna’yı ordudan ve Nazilerden temizlemek amacıyla özel askeri operasyon başlattıklarını” duyurdu ve Donbas bölgesinde soykırım yapıldığını savundu. Birleşmiş Milletler’e göre 7 bin 155 sivil savaşta hayatını kaybederken, ne zaman sonlanacağı belirsizliğini koruyan savaş sadece Ukrayna’da değil, tüm dünyada insani ve ekonomik krizlere neden oldu. Eski bir komedyen olan Ukrayna Cumhurbaşkanı başkent Kiev sokaklarında “Ben buradayım. Silahlarımızı bırakmayacağız” diyerek tüm ülkeyi seferber olmaya ve Rus işgaline karşı direnmeye çağırdı.

MÜLTECİ KRİZİ

İşgalin ilk günlerinde ülkenin doğusundan batısına çok hızlı bir göç gerçekleşirken, savaşın mart ayında daha da sertleşmesiyle Ukraynalı kadın, çocuk ve yaşlılar komşu ülkelere göç etmeye başladı. Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteci Komiserliği (UNHRC) verilerine göre 5,9 milyon kişi Ukrayna içinde yerinden edilirken, 8 milyon kişi de yurt dışına göç etti. Altyapının büyük hasar aldığı ülkede 17,6 milyon kişinin hala insani desteğe ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Polonya, Macaristan ve Romanya mültecilerin büyük bir kısmının gittiği ülkeler olurken, Avrupa ülkeleri Ukraynalılar için Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki şiddetten kaçan mültecilere kıyasla çifte standart uygulamakla eleştirildi.

JEOPOLİTİK KRİZ

Ukrayna’nın NATO üyeliğini kendi varlığına bir tehdit olarak gören Rusya, işgalden günler önce 21 Şubat’ta Donetsk ve Luhansk bölgelerinde Ukrayna egemenliğini yok sayarak kurulan yeni cumhuriyetleri resmi olarak tanıdı ve bölgeye asker gönderdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ilerleyen günlerdeki açıklamalarında işgalin ana nedenlerinden birini NATO’nun genişleme çabaları olarak ifade ederken, NATO ittifakı ise eskisinden de güçlü hale geldi ve mayıs ayında İsveç ve Finlandiya’nın da katılımıyla tarihinin en büyük genişlemelerinden birine hazırlanıyor.

BATI YAPTIRIMLARI

Rusya’nın Ukrayna’nın egemenliğini hiçe sayan adımları ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği’nden ve Avustralya ve Japonya gibi G7 ülkelerinden sert yaptırımlarla karşılık verilmesiyle sonuçlandı. Almanya, inşası yeni biten doğalgaz boru hattı Kuzey Akım 2’nin sertifikasyon sürecini askıya alırken, Batı ittifakı koordine bir şekilde ekonomik yaptırımlar açıklamaya başladı. Rusya Merkez Bankası’nın G7 ülkelerinin kasalarında duran 300 milyar dolar değerindeki varlıkları donduruldu. Bunun yanı sıra yüzlerce oligark ve Rus bireyin Batı ülkelerindeki varlıklarına da el konulmaya başlandı. Çin ve Türkiye gibi birçok ülke yaptırımlara katılmazken, Batının bu konudaki baskılarının da arttığı bir döneme giriliyor. ABD, Rusya’nın yaptırımlardan kaçmasına yol açacak ticari faaliyetlere karşı adımlar atmaya hazırlanıyor.

ENERJİ KRİZİ

Mart ayında önce Kanada, ABD ve İngiltere, ilerleyen aylarda ise Avrupa Birliği ve diğer G7 ülkeleri Rusya’dan petrol, doğalgaz ve kömür alımlarını yasaklamaya başladı veya kademeli olarak ithalatı sonlandıracağını duyurdu. Bir yandan da Rusya AB’ye doğalgaz akışlarını yavaşlatıyordu. Dünya Bankası 50 yılın en büyük emtia şokunun yaşanacağı uyarısı yaptı ve bu enerjiden gıdaya ve tüketici ürünlerine ekonominin her alanını etkileyecek bir enerji krizi olacaktı. Avrupa’da kömür tesisleri yeniden faaliyete geçti, AB ülkeleri enerjinin sanayiden kesilip hanelere aktarılması planları yaptı. Avrupa gösterge doğalgaz fiyatı TTF Ağustos 2022’de 346 Euro/Mwh ile tarihi rekorunu gördü. Avrupa’da artan enerji fiyatları çelik, kimya ve gübre fabrikalarının kapatılmasına yol açtı. Alternatif tedarik kaynaklarına yönelen AB’nin ABD’den LNG ithalatı yüzde 143 artarken, Katar’dan yüzde 23 arttı. Rusya’dan da LNG alımları devam ediyor ve veriler AB’nin Rusya’dan LNG alımlarının da yüzde 12 arttığını gösteriyor. Avrupa genelinde onlarca yeni LNG terminali inşasına başlandı. Ilıman hava koşulları ve alternatif kaynaklar TTF tekrar 50 Euro’nun altına inmiş durumda.

GIDA KRİZİ

Ukrayna ve Rusya’nın dünyanın en önemli buğday, arpa, mısır ve ayçiçek yağı üreticileri olması nedeniyle özellikle tüm dünyada gıda fiyatları artarken, Türkiye ve Birleşmiş Milletler aracılığıyla imzalanan Karadeniz tahıl koridoru anlaşmasıyla Ukrayna tahılının küresel pazarlara ulaştırılması sağlandı. Ancak Rusya’nın önemli bir gübre ve petrol üreticisi olması ve gıda ürünlerinin akışında yaşanan aksamalar Lübnan’dan Sri Lanka’ya Hindistan’dan Tunus’a gıda kıtlıklarına neden oldu. Pandemi öncesine göre 200 milyon daha fazla insan (349 milyon) açlık kriziyle karşı karşıya.

NÜKLEER TEHDİT

Rusya, ABD ile birlikte dünyanın en fazla nükleer silahına sahip ülke. Ukrayna’yı işgal etmesi NATO, ABD ve diğer G7 ülkelerinin milyarca dolar değerinde askeri ekipmanı Ukrayna’ya göndermesiyle sonuçlanırken, İngiltere ve Almanya tartışmalı Leopard 2 tanklarını da savaş bölgesine göndermeyi taahhüt etti. Rusya nükleer silahlar için ‘ilk biz kullanmayacağız’ vurgusu yapıyor ancak bu silahların kullanımı sınırlandıran Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması’na (START) katılımın askıya alınması tüm dünyada endişeyle takip ediliyor. Rusya, ABD ve Rusya arasındaki anlaşmaya nükleer güce sahip NATO üyeleri İngiltere ve Fransa’nın da dahil edilmesini istiyor. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise önceki gün yaptığı açıklamada ABD’nin Rusya’nın yenilgisini istemesi halinde, dünyanın küresel bir çatışmanın eşiğinde olacağını belirterek bu durumda Rusya’nın her türlü silahla kendisini savunma hakkı olduğunu belirtti.