ÖZEL RÖPORTAJ... Kadınlara ayrımcılık yapan bir şirketin başına ne gelir?

Turkishtime özel röportaj
Korn Ferry Yöneticisi Peggy Hazzard’ın uzmanlık alanı insan kaynaklarında “çeşitlilik.” Çeşitlilik yeni bir kavram. Kadınlara, gay’lere, farklı etnik gruplara şirket bünyesinde yer açılması anlamına geliyor. Neden önemli olduğunu Turkishtime’a anlattı.
Röportaj: Selma Şimşek Bektaş
Fotoğraf: Selçuk Uzanır
Cinsiyet, yaş, kültür, bedensel nitelikler gibi farklılıklara göre ayrımcılığı reddeden 'Çeşitlilik ve Dahiliyet' yaklaşımı, günümüzde küresel şirketlerin temel değerleri arasında yer alıyor. Küresel Liderlik, Çapraz Kültürel Çeviklik, Çeşitlilik dahilinde stratejik değişim alanlarında uzman olan Peggy Hazzard, "Çeşitlilik ve Dahiliyet" (Diversity&Inclusion) konusunda özel bir seminer vermek üzere İstanbul'da idi. Korn Ferry'nin Liderlik Danışmanlık Uygulaması Yöneticisi Hazzard, Çeşitlilik ve Dahiliyet kavramlarının artıkn 'iyi şirket' olmak için ele alınacak konular olmadığını belirterek, "Bu sorun bir şirket stratejisi olarak ele alınmadığı sürece başarılı olmak mümkün değil" diye konuştu.
Çeşitlilik şirketler için neden önemli? Şirketler cephesinden baktığımızda çeşitlilik ve dahiliyeti nasıl tanımlamamız gerekiyor?
Öncelikle çeşitliliği tanımlayalım. Çeşitlilik şirketler açısından çok geniş bir kavram. İçinde cinsiyet, kültür, jenerasyon farkı, düşünme ve karar alma fonksiyonları, şirketlerin birleşme ya da ortaklık süreçlerinde ortaya çıkan şirket kültürü farklılıkları gibi çok geniş bir alanı barındırıyor.
Ayrıca siz isteseniz de istemeseniz de çeşitlilik içinizde var. Önemli olan bunları fark etmek ve farklılıkların birbiri ile en iyi şekilde çalışabileceği ekosistemi yaratmaktır. Çünkü bunu yapabilen şirketler başarılı olacaklar. Çeşitlilikleri yönetebilmek bugünün şirketlerinin en önemli gündemidir.
Çeşitlilikle birlikte dahiliyettende bahsetmek gerekiyor. Örneğin kültürel açıdan baktığımızda Türkiye'de birçok alt kültür var. Ülke olarak baktığımız zaman ise dünyada önemli başarılar elde eden, globallleşen şirketler var. Bu kültürler arasında bir bağ oluşturduğunuz zaman dahiliyete dokunmuş oluyorsunuz.
Çeşitlilikler farklı şekilllerde ortaya çıkıyor. Bunlardan ayrı ayrı söz edecek olursak...
Demografik olarak bakacak olursak. Çok fazla jenerasyonun bir arada çalıştığı bir dönemdeyiz. Her toplumda farklı jenerasyonların farklı değerleri, öncelikleri ve talepleri var. Şirketler cephesinden bakılacak olursa, söz konusu bu farklı jenerasyon içindeki yetenekleri bulmak, onları tutabilmek, onların değerlerini ve önceliklerini anlamak ve yönetebilme yeteği olması gerekiyor.
Şirketler cinsiyet açısından neden çeşitliliğe önem vermeli? Bu konuda ise şunu söyleyebiliriz; kadınlar günümüzde sadece popülasyon olarak değil daha fazla eğitim sahibi olan bireyler olarak toplumun içinde yer alıyorlar. Şirketleri için daha eğitimli, bu popülasyonu görmezden gelmek artık mümkün değil. Bu noktada da kadınların potansiyellerini realize edecek ortam var mı? Yoksa ciddi bir statüko mu var bunlara bakıyoruz.
Çeşitliliğin şirket performansına yansımasını ortaya koyan sonuçlar var mı?
Evet. Örneğin yapılan çalışmalar gösteriyor ki, şirketlerin doğru yeteneği bulması, bu yetenekleri elinde tutması ya da benim hedef kitlem kim, burada hedef kitle derken son kullanıcıyı kast ediyoruz eğer bir annenin satın aldığı ürün varsa ve onu çocuk kullanıyorsa son tüketici odur, sorularına yanıt vermesi gerekiyor. Yapılan bazı araştırmalar göstermiş ki son tüketicinin dahil olduğu projelerde, tüketici talebinin a nlaşılması yüzde 150 oranda artıyor. Bu anlamda şirketleri için fırsatlar da var. Örneğin dijital oyun sekötünde mevcut oyunlar hep erkeklerin talepleri ve ilgilerne göre yapılıyor. Oysa kadın müşterilerin talep edeceği oyun pazarında büyük bir açık var. Önmeli olan şirketlerin bunu görmesi, bu sorularıu sorması.
Çeşitlilik ve dahiliyet, sadece insan kaynaklarının sorunu değilidir. Bu konuyu şirketler artık bir şirket stratejisi olarak ele almak zorundalar. Yoksa başarılı olma şansları yoktur. Bu nedenle de liderlerin bu konudaki tavrı son derece önemlidir.
Az önce bahsettiğiniz ekosistemden hareketle, çeşitlilik ve dahiliyet konusunda liderlerin tavrı da önemli diyebilir miyiz?
Çeşitlilik konusunda başarılı olmak için en önemli şey liderin nasıl hareket ettiğidir. Şirkette var demek yeterli değildir. Farklı gruptakilerin sesinin duyulduğu bir ortam olması durumunda şirketlerin performansı artıyor, yaratıcılık ve inovasyon artıyor.
Şirketler genellikle çeşitlilik sıkıntımız var hadi çözelim hadi İnsan kaynakalrı çalışsın der. Bu son derece yanlış. Çeşitlilik ve aidiyet sadece insan kaynaklarının sorunu değildir. Bu bir şirket stratejiisidir. Bu konuyu şirketin ortak sorumluluğu olarak görmez ve iyi şirket olmak için ele alırsanız başarılı olamazsınız. Bu nedenle liderlerin ve üst yönetimin tavrı ve kurduğu ekosistem önemlidir.
Çeşitlilikleri yönetmek farklı toplumlarda farklı ihtiyaçları gerektirir. Hangi toplumlarda nasıl bir tablo var?
ABD ve Avrupa ülkelerinde cinsel tercihler de dahil her türlü çeşitlilik daha rahat konuşuluyor.
Örneğin komünist rejimin de etkisiyle Rusya'ya kadın ve erkek olarak çalışan sayısı olarak bir sıkıntı yoktur. Buna karşılık Çin'de daha katı ve gelenekselci bir kuşak ile daha global ve esnek olan genç kuşak arasında ciddi farklılıklar var.
Ya da Almanya ve brezilya hükümetleri şirketlere belli sayıda engelli çalıştırma koatası koymuş. Şirketlerin bu konuda hazırlıklı olmaları gerekiyor. Burada farklı bir ihtiyaç beliriyor.
Kuzey Amerika'ya baktığımızda bambaşka bir sıkıntı var. Amerika ve Avrupa'da da bugüne kadar çalışanlar beyaz Avrupalılardan oluşuyordu. Fakat şimdi yaşlanan ve doğurganlığı azalan bir toplum var. Bunun karşısında ise yetenek havuzu daha dolu olan beyaz olmayan bir toplumlar var. Bu coğrafyalarda da bu yetenekleri bulmak önemli. Şu anda global trendlerden biri de bu. Japonya'da genç işgücü bulamama sorunu yaşayacak olan ülkelerden biri.
Türkiye çeşitlilikte nasıl? Türk iş dünyasının öncelikleri neler?
Türkiye çok heyecan verici bir ülke. Pazar büyüyor ve son yıllarda çok iyi başarı hikayeleri çıktı. Çeşitlilik ve dahiliyet konusunda Türkiye'nin ihtiyacı olan şey, daha fazla büyümek ve dünya vatandaşı olmak. Ek olarak belirtmek gerekirse Türkiye'de cinsiyet, kültür, jenerasyon gibi tek bir unsur ön plana çıkmıyor. Şirket özeline bakmak gerekiyor. Burada bile yabancı sermayeli şirketlerle lokalller arasında fark var. Türkiye için zorluk coğrafi konumu diyebiliirz. Çünkü şirketler Türkiye'yi genellikle yakaın coğrafyalara açılan köprü olarak görüyor. Bu anlamada bir tarafında Güney ve Doğu Avrupa diğer tarafında daha katı bir İslam coğrafyası var ve bu kültürlere bakıp onlara adapte olmaya odaklanmak gerekiyor.
Belirttiğimiz gibi bu konu ortak bir sorumluluk. Dilerim Türk yöneticileri uzun yıllardır Batı'da yapılan hataları tekrar etmez. Bu hatalar neydi, çeşitliliklere bakış, kişileri değiştirerek oluşturulmaya çalışıldı. Halbuki olması gereken ortamı düzeltmekti.
Son olarak çeşitliliği yönetebilme becerisini de dahil ederek, önümüzdeki dönem hangi özellikleri taşıyan CEO'lar başarılı olacak? Bu konuda trend ne yöne gidiyor?
Artık CEO'lar birebir bu tür süreçlere dahil oluyor ve odaklanıyorlar bunu görmek mümkün. Onun dışında, mevcut CEO'nun ardından gelecek yönetici kim olacak sorusu şirketler için güçleşen bir konu olarak karşımızda çünkü yedekleme havuzu giderek daralıyor. Gelecek kişinin farklı yetenek ve tarza sahip olması da bekelendiğinde bu süreç endişe verici duurmda.
İkinci trend de her süreçte inovasyon şirketlerin en önemli gündemi. İnovasyon yoksa yaratıcılık ve rekabetçilik de kalmıyor. CEO'ları karşılaştığı bir sıkıntı da kendi değişimleri. Bugüne kadar CEO'yu başarıya taşıyan özelliklerin artık başarı için yeterli olmadığının CEO'nun görmesi gerek. Bunun için de CEO ya vizyoner olacak ya da ciddi bir yenilgi ikle yüzleşecek. Buradan hareketle CEO'ların öğrenme çevikliği yeteneğine sahip olması önemli diyebiliriz. Öğrenme çevikliği hiç karşılaşmadığı sorunlar karşısında nasıl tepki vereceğini bilmesi anlamına geliyor ki, bu hem kendini tanıması hem de çeşitliliklere karş tavır açısından son derece önemli.
Turkishtime özel röportaj