Avrupa Komisyonu’nun Belirli Çelik Ürünlerine Yönelik Geçici Korunma Önlemleri

Turkishtime Dergi

Fevzi TOKSOY

Geçen ay yayımlanan yazımızda[1], küresel ticaret savaşlarının dünya ekonomisinde gündem haline geldiğinden ve Amerika Birleşik Devletleri (“ABD”) tarafından, bazı ülkelerden ithal edilen belirli çelik ve alüminyum ürünlerine ilişkin ek gümrük vergisinin yürürlüğe konulmasından bahsetmiştik. Tam da bu hususa yönelik olarak, Avrupa Birliği de bazı ülkelerden gerçekleşen çelik ithalatına karşı korunma önlemi soruşturması başlattı ve bu kapsamda, belirli çelik ürünlerine de geçici korunma önlemi getirildiğini duyurdu. Gelin, konuya biraz daha yakından bakalım.

Avrupa Komisyonu (“Komisyon”) 06.03.2018 tarihinde ilk olarak 26 ayrı çelik ürün kategorisine yönelik korunma önlemleri soruşturması başlatmış daha sonrasında soruşturmanın kapsamını genişleterek 28.06.2018 tarihinde iki ürün daha eklemiştir. Komisyon’un ön değerlendirmeleri neticesinde soruşturma konusu 23 ayrı ürün kategorisi için 19.07.2018 tarihinden itibaren 200 gün boyunca %25 oranında geçici korunma önlemi vergisi uygulanmasına karar verilmiştir. Söz konusu önlem, her bir ürün kategorisi bazında kararlaştırılmış belirli kotaların aşılmasını takiben uygulanmaya başlanacak ve en geç 04.02.2019 tarihinde sona erecektir. Dolayısıyla ilgili kota aşılana kadar, ürünlere herhangi bir korunma önlemi uygulanmayacaktır. Anılan kotalar, “ilk gelen ilk alır” esasına göre belirlenecektir.

Bununla birlikte, Dünya Ticaret Örgütü (“DTÖ”) kuralları uyarınca, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Bunun sonucunda, Avrupa Birliği pazarında payı %3’ten az olan DTÖ üyesi gelişmekte olan ülkeler, tüm DTÖ üyesi gelişmekte olan ülkelerin toplam pazar payının da %9’dan az olması kaydıyla önlemin kapsamı dışında bırakılmıştır. Ayrıca yine gelişmekte olan ülkeler bakımından, Avrupa Birliği’ne ithalat oranları düşük seviyelerde olan bazı ülkeler, ürün bazında, önlemin kapsamı dışında bırakılmıştır.

Komisyon aynı zamanda Avrupa Ekonomik Alanı üye ülkeleri olan Norveç, Lihtenştayn ve İzlanda’dan gerçekleştirilen ithalatlar bakımından gerçekleştirdiği inceleme sonucunda; Avrupa Ekonomik Alanı Anlaşması’nı ve ilgili pazarların yapısını da dikkate alarak herhangi bir önlem uygulanmamasına karar vermiştir.

Ürün Grupları, İthalatta Meydana Gelen Artış ve Zarar Bakımından Komisyon’un Değerlendirmeleri

Komisyon, gerçekleştirdiği analizler sonucunda, ithal edilen ürün kategorileri ile Avrupa Birliği üreticileri tarafından aynı kategoriler altında üretilen ürünler arasında güçlü bir rekabet baskısının olduğu sonucuna ulaşmıştır. Farklı kategoriler altında bulunan ürünler belirli aşamalardan geçirilmek suretiyle rakip ürünler haline gelebilmektedir ve böylelikle rekabet baskısının bir üründen diğerine kayabileceği tespit edilmiştir.

Bu sebeple, 23 ürün kategorisinin tamamı bakımından geçici korunma önlemlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

İthalatta Meydana Gelen Artış:

Komisyon, 2013 ile 2017 yılları arasında 23 ürün kategorisinin ithalatında aşırı ve önemli bir artış meydana geldiğini ve bu artışın 2018 yılının ilk çeyreğinde de devam ettiğini tespit etmiştir.

Bu doğrultuda, ABD’nin yürürlüğe koyduğu önlemlerin de uygulanması ile birlikte ticarette gündeme gelebilecek sapmalar neticesinde, ilgili 23 ürün kategorisine ilişkin ithalatın önemli bir ölçüde artmaya devam edeceği kanaatine varılmıştır.

İthalattaki Artışın Beklenmeyen Gelişmeler Neticesinde Gerçekleşmesi:

Komisyon, çelik endüstrisinde son yıllardaki global kapasite ile üretim ve üretim ile talep arasında belirgin farklılıklar bulunduğunu ve global çelik pazarındaki kapasite fazlasının devam ettiğini vurgulamıştır. Ayrıca,

  • 2017 yılında ekonomide yaşanan düzelmeler sayesinde dünya çapındaki çelik üretiminde %5’ten daha fazla bir artışın gerçekleştiğini ve 2018 yılında global çelik talebinin ılımlı bir büyüme göstereceğini, 2019 yılında ise talepteki artışın yavaşlamasının beklenildiğinin,
  • çelik sektöründe süregelen yapısal dengesizlik sebebiyle çelik firmalarının finansal olarak hassas bir konumda bulundukları ve bu dengesizliklerin, sübvansiyon ve devlet yardımları ile daha da belirginleştiğini,
  • devletlerin piyasanın normal işleyişini bozucu davranışlarının, ürünlerin ucuz fiyatlarla diğer ülke pazarlarına gönderilmesine yol açtığı belirtilmiştir.

Bu çerçevede, çelik endüstrisindeki üretim fazlası ve piyasayı bozucu fiyatlandırmalar sebebiyle, Meksika, Güney Afrika, Hindistan ve Türkiye gibi birçok ülkenin, yerli üreticileri korumak amacıyla ticaret politikası savunma araçlarını daha sık kullanmaya başladığı ifade edilmiştir. Bu doğrultuda, ABD’nin uygulamakta olduğu önlemlerin bir neticesi olarak ise Avrupa Birliği pazarına ciddi oranda ticaret kaymaları yaşanacağı kanaatine varılmıştır ve Avrupa Birliği’ne gerçekleştirilen ithalatın ciddi oranda arttığını ve bu artışın ilerleyen yıllarda da devam edeceği tespit edilmiştir.

Ciddi Zarar Tehdidi:

Komisyon tarafından gerçekleştirilen analizler sonucunda;

  • Avrupa Birliği’nde ilgili ürünlerin tüketiminin her yıl istikrarlı bir şekilde artış gösterdiği ancak Avrupa Birliği’nde yerleşik üreticilerin satışlarında ise tüketime nazaran daha az oranda artışın bulunduğu,
  • Avrupa Birliği’nde talepte meydana gelen artıştan yararlanamayan Avrupa Birliği’nde yerleşik üreticilerin pazar paylarını kaybettikleri ve aynı dönemde ithalatın %68 oranında yükseldiği ve
  • 2013 ile 2016 yılları arasında Avrupa Birliği pazarının çok ciddi bir fiyat baskısı ile karşılaştığı

tespit edilmiştir.

İlaveten, ABD tarafından uygulanan önlemlerin, Avrupa Birliği çelik endüstrisinin ihracatını azaltabileceği ve konumunu daha da hassas bir hale getirebileceği,

çelik ithalatında yaşanan önemli artışın, Avrupa Birliği çelik endüstrisinin düzelmesi ihtimalini ortadan kaldırabileceği ve

geçici önlem alınmaması halinde, durumun yakın gelecekte ciddi maddi zarar halini alabileceği belirtilmektedir.

[1] http://www.turkishtimedergi.com/sponsorlu/guler-dinamik/kuresel-ticaret-savaslari-basladi/