Tasarım Merkezleri Desteği hangi faydaları sağlıyor?

Ağustos 2016’da uygulanmaya başlanan Tasarım Merkezleri teşviği, ekonomiye katma değer yaratacak, uluslararası pazarda rekabet gücümüzü artıracak ileri teknoloji içeren ürünler geliştirilmesini hedefliyor.
Tasarım Merkezi belgesi almanın tasarım firmalarına en önemli katkısı, tasarım faaliyetlerine yönelik maliyetlerin düşürülmesi oluyor. Böylece bu alanda faaliyet gösteren firmaların yurt içi ve yurt dışında rakipleriyle mücadele edecek yapıya sahip olması hedefleniyor. Tasarım alanında nitelikli personel istihdamını teşvik eden ve bu personelin eğitimini de destekleyen yeni teşvik mekanizması ile tasarım faaliyetlerinin ekonomimiz için çok önemli bir yere sahip olduğu vurgulanmış oluyor.
Tasarım faaliyeti yürüten firmaların en önemli gider kalemi hiç şüphesiz insan kaynağı... Çünkü tasarım, donanımlı personelin eseri olarak ortaya çıkıyor. Maliyetleri düşürmek amacıyla ülkemizde pek çok firma alternatif yollar arıyor ve çoğu zaman özellikle insan kaynağı maliyeti yüksek olan firmalarda personel sayısını azaltmak çözüm olarak görülebiliyor. Bu durum firmaların nitelikli tasarım personelinden mahrum kalarak rakipleri ile mücadele gücünün zayıflamasına yol açıyor. Tasarım Merkezi belgesi alan firmaların tasarım faaliyetlerine yönelik tüm harcamalarına sağlanan vergisel avantajlar, tasarım personeline yönelik SGK pirimi desteği, gelir vergisi desteği, damga vergisi desteği vb. destekler, firma dinamiklerini sarsmadan alternatif maliyet düşürmeye olanak sağlıyor. Firmaların tasarım faaliyetlerine yönelik seyahat giderlerinin destek altına alınması yurt dışı faaliyetlerinin de geliştirilmesi açısından ümit vadediyor.
Tasarım Merkezleri, proje faaliyetleri kapsamında yaptıkları harcamaların yüzde 100’ünü Kurumlar Vergisi matrahından indirebiliyorlar. Tasarım merkezlerinde çalışan tasarım ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksan beşi, yüksek lisanslı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksanı ve diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesna tutuluyor.
Tasarım personeli ile destek personelinin kanun kapsamındaki faaliyetleri karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı da Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanıyor.
Ayrıca Tasarım Merkezleri için kanun kapsamındaki her türlü tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmıyor. Tasarım projeleri ile ilgili araştırmalarda kullanılmak üzere ithal edilen eşya, gümrük vergisi ve her türlü fondan, bu kapsamda düzenlenen kâğıtlar ve yapılan işlemler damga vergisi ve harçtan istisna olarak kabul ediliyor.
Tasarım Merkezi olmanın firmalara en önemli faydalarından biri de destekten istifade edebilmek üzere proje bazlı maliyet analizi yapılması esasından dolayı firmaların reel proje maliyetlerini analiz etme imkanına sahip olmaları. Organizasyon şeması içerisinde tasarım biriminin diğer birimlerden ayrılması, firmanın tasarım çalışmalarına kanalize bir ekip ile kendisini geliştirmesine olanak sağlıyor. Bakanlık firmaların eğitim, akademik çalışmalar ve personel performansını artırıcı faaliyetlere yönelmesini beklerken, bu durum firmaların çok yönlü gelişimine de imkan sağlıyor. Prototip tasarım maliyetleri de destek kapsamına alındığı için firmaların yenilikçi çalışmalara yönelmesi dolaylı olarak teşvik edilmiş oluyor.
Bakanlık, sanayi alanında ve Bakanlar Kurulu’nun uygun göreceği diğer alanlarda katma değer ve rekabet avantajı yaratma potansiyeline sahip, ürün veya ürünlerin işlevselliğini artırma, geliştirme, iyileştirme ve farklılaştırmaya yönelik yenilikçi faaliyetlerin tümünü tasarım faaliyeti olarak kabul ediyor. Yani, mimarlık, iç mimarlık, tekstil tasarımı, moda tasarımı, kişisel eşya ve aksesuar tasarımı, ürün tasarımı, post-prodüksiyon, animasyon ve sahne sanatları ile ilgili üretimler bunlardan bazıları...
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, tasarım faaliyetleri gerçekleştiren sermaye şirketlerinin, organizasyon yapısı içinde ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş bir tasarım bölümü olmasını bekliyor. Yurt içinde tasarım faaliyetlerinde bulunan en az 10 tam zamanlı tasarım personeli istihdam eden, yeterli tasarım birikimi ve yeteneği olan şirketler bu destek için başvuruda bulunabiliyor.
Tasarım Merkezleri desteği yaklaşık olarak 60 günlük bir süreci kapsayan değerlendirme sürecinin ardından sonuçlanıyor. Tasarım Merkezi ön başvurusu Bakanlığın hazırladığı online sistem üzerinden yapılıyor. Ardından Bakanlık tarafından şekilsel bir inceleme yapılıyor. İletmeye eksiklerin tamamlanması için 15 gün süre tanınıyor. Ardından Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü, Maliye Bakanlığı Temsilcisi, 2 akademisyen ve 1 sektör temsilcisinden oluşan Değerlendirme ve Denetim Komisyonu tarafından başvuru incelemeye alınıyor. Konusunda uzman ve akademik kariyeri bulunan izleyiciler tarafından yerinde inceleme yaparak komisyona rapor sunuyor. Bu raporun Değerlendirme ve Denetim Komisyonu tarafından inelenmesinin ardından sonuç ilgili kurumlara ve firmaya bildiriliyor.
Tasarım Merkezi belgesi almaya hak kazanan işletme, Değerlendirme ve Denetim Komisyonu tarafından en geç iki yılda bir denetleniyor.Tasarım Merkezi olmaya hak kazanan firmanın takip eden yılın en geç mayıs ayı içinde sözkonusu tasarım merkezinde yürütülen faaliyetlere ilişkin bir faaliyet raporunu Bakanlığa sunması gerekiyor. Yapılan incelemeler ve denetimlerin ardından tespit edilen eksiklik ve ihlalin ölçüsüne göre firmanın tasarım merkezi belgesi Bakanlık tarafından iptal ediliyor veya eksikliklerin giderilmesi için üç ayı geçmemek üzere ilgili işletmeye süre tanınıyor. Bu süre içinde işletme, sağlanan destek ve teşviklerden yararlanamıyor.
000
“Tasarım faaliyetlerimiz tescillenmiş oldu...”
Mimar Yelin Evcen, İç Mimar Gönül Ardal
Gönye Proje Tasarım
Daha önce ar-ge merkezlerine destek amaçlı sağlanan avantajların bu yıl tasarımcılara da sağlanmasına karar verilmiş olması, tasarımın da ülkemizin gelişimi için en az ar-ge kadar önemli olduğunu göstermekte. Tasarımcı olarak bu gelişimden çok memnunuz fakat prosedürlerin ar-ge merkezlerininki ile aynı olmasının pratikte tasarımcılar için çok uygun olmadığını söyleyebiliriz. Tasarım kavramı ve tasarımcıların çalışma şekilleri daha detaylı incelenerek zaman içinde prosedürlerde bazı farklılıklar yapılabilir, diye düşünüyoruz.
“Tasarım merkezi” ünvanı, her şeyden önce, yaptığımız tasarım faaliyetlerinin, hep hedefimiz olan estetik, işlevsel ve yenilikçilik anlamında tescillenmesi oldu, diyebiliriz. Süreç boyunca hem akademisyenlerden ve sektör temsilcisinden, hem de bakanlıktan aldığımız, tasarımlarımız ve kurduğumuz sistemle ilgili pozitif geri bildirimler -şirketimizin yaşı itibarı ile yolun başında görünsek de- yaptığımız işte doğru yönde çok yol kaydettiğimizi bize göstermiş oldu.
Projeler için hali hazırda tasarladığımız birçok mobilya var. Mobilya tasarımlarımızı projelere özel yapmanın yanında, projelerden bağımsız mobilya ve obje tasarımlarımızı da hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda belki mobilya firmaları ile işbirlikleri olabilir. Şimdiye kadar yurtdışında proje imkanımız olmadı; bundan sonraki süreçte yurtdışı projelerinde yer almak için yurtdışı fuarlara ykatılmak gibi girişimlerde bulunmayı planlıyoruz. Tüm bu süreçlere paralel olarak tasarım ekibimizi geliştirmek ve büyütmek istiyoruz. Diğer yandan üniversitelerle işbirliklerimizi arttırarak hem iç mimar adayları hem de yüksek lisans öğrencileri ile deneyimlerimizi paylaşmayı, belki öğretim görevlileriyle beraber düzenleyebileceğimiz atölye çalışmaları ile de desteklemeyi planlıyoruz.
000
“Hızlandırıcı etkisi var”
Mehmet Arif DUR
Ar-Ge ve Yatırım Destekleri Uzmanı
SER Danışmanlık
Tasarım Merkezi kavramının hayatımıza girmesi ile farklı sektörlerde tasarım faaliyeti yürüten firmaları yakından tanıma imkanı elde ederek, ülkemizi yurt dışında temsil edebilecek kıymetli bir birikime ve alt yapıya sahip pek çok firmanın faaliyet gösterdiğine şahit olduk. Bugüne kadar kendi imkanlarıyla ülkemizde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan ve yurt dışında ülkemizi temsil eden tasarım firmalarının hak ettikleri başarıyı daha kısa sürede elde etmesi ve marka bilinirliğinin artması açısından bu destek mekanizmasını çok olumlu buluyoruz.
Firmaların öncelikle Tasarım Merkezi belgesi alımından sonra, bunun sürdürülebilir olması açısından belirli sorumluluklar taşıyacağını bilmesi ve gelişime açık olması gerekmektedir. Bakanlık beklentileri esasen firmaların ulusal ve uluslararası alanda kendilerini geliştirmesi ve duyurması için belirlemeleri gereken hedefleri hızlandırma yönünde pozitif bir etkiye sahip. Vergisel muafiyetler ile firmaların bu kapsamda yapacağı yatırımların maliyetini düşürerek orta ve uzun vadede belirlenen hedeflerin, kısa vadede hayata geçmesine imkan sağlanabilecektir.
000
“Daha yenilikçi firmalar çıkacak”
Doç. Dr. Arzuhan Burcu Gültekin (Mimar)
Ankara Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü
Günümüzde yenilikçilik yaklaşımı ve bu yaklaşım kapsamında ar-ge ve tasarım çalışmaları küresel ölçekte tüm sektörlerde kurumlararası rekabet için büyük önem taşıyor. Söz konusu rekabet ortamında, ar-ge ve tasarım çalışmalarında sektörler bazında etkin devlet destekleri ve teşvikleri sağlanan ülkeler üst seviyelerde yer alıyor. Bu bağlamda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın temel hedefi, özel sektörde tasarım yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulmasıdır.
Söz konusu yaklaşımın, kısa vadede daha disiplinli çalışan, daha kurumsal, daha koordine, daha yenilikçi tasarım ve mimarlık firmalarının oluşmasının yolunu açacağına inanıyorum. Uzun vadede ise Türkiye’nin tasarım alanında gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı kapatmasını sağlayacak önemli bir adım olduğunu öngörüyorum.
Tasarım merkezi başvuruları değerlendirmeleri sonucunda gözlemlediğim en önemli hususlar, tasarım ve mimarlık firmalarının vergi ödemeleri gibi bazı yükümlülüklerin altında ekonomik anlamda ezilerek yenilikçilik ve özgünlük kapasitelerini geliştiremedikleri, dış piyasalara açılamadıkları, iş kapasiteleri ve nitelikli personel sayılarını sınırlı düzeyde tutmaya çalıştıkları, dolayısıyla yeterince büyüyemedikleri ve uluslararası ölçekte rekabet edebilir düzeye gelemedikleri. İşte bu aşamada Tasarım Merkezi projesinin, tasarım ve mimarlık firmalarını ekonomik anlamda destekleyici ve teşvik edici bir etken olacağına inanıyorum.
000
“Vakko Ar-Ge desteklerinden yararlanamıyordu”
Bahise Kurt
VAKKO IT ve Operasyon Grup Başkanı
Tasarım Merkezi Yöneticisi-Esenyurt
Yıllardır Ar-Ge Merkezi kapsamında Ekonomi Bakanlığı tarafından Ar-Ge faaliyeti yürütmekte olan şirketler destek alıyorlardı. Bizler de sürekli koleksiyon yaratmak için benzer faaliyetlerde bulunuyorduk ancak bu Ar-Ge kapsamına girmediği için bu desteklerden faydalanamıyorduk. Bu anlamda Ağustos 2016’da yürürlüğe giren Tasarım Merkezi teşviklerinin bizler gibi tasarım yapan firmalar için bir gelişim fırsatı olduğunu düşünüyoruz.
Ekonomi Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu okullardan mezun olan en az 10 kişilik bir ekibin olması, bu ekip tarafından yürütülmekte olan tasarım projelerinin dokümante edilmesi, ekibin yaptığı çalışmaların sistemsel olarak takip edilmesi, raporlanması ve bu ekibin bir takip sistemi ile takip edilmesi gerekiyor. Aranan koşulların tamamı sağlandı ve Vakko Esenyurt yerleşkesi 23 kişilik bir ekip ile ‘Tasarım Merkezi’ oldu. Şu an ise 34 kişilik bir ekip ile devam etmekte. Nakkaştepe yerleşkesi için de başvurumuz tamamlandı, süreç devam ediyor.