Egeli hazırgiyimciler 'önce sat sonra üret' dönemine geçiyor
Sanayi 4.0’ın sektörlerin tamamını dijitalleşmeye zorladığına işaret eden Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Artık tüketim kalıplarını değiştiren hızlı ve ucuz üretim ile yüzleşmemiz gerekiyor. Önce üret sonra sat devri bitti. Önce sat sonra üret devrine geçiş var. Kişiye özel tasarım ve üretim önem kazanıyor” diye konuştu.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Ege’deki konfeksiyon firmalarının üretim odaklılıktan tasarım ve organizasyon odaklı bir yapıya geçmeleri için Ticaret Bakanlığı destekli “Hazırgiyim Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi Projesi” isimli Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesi’ni hayata geçirmek için düğmeye bastı.
Hazır giyim ihracatını geliştirme URGE projesini 2 yıldır başarılı bir şekilde sürdürdüklerini belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Sektörümüz Ege’de 1980 sonrasında ciddi bir gelişim ve dönüşüm geçirdi. 2000’li yıllarda kendi koleksiyonunu hazırlar ve ihraç eder boyuta geçti. Artık tüketim kalıplarını değiştiren hızlı ve ucuz üretim ile yüzleşmemiz gerekiyor. Önce üret sonra sat devri bitti. Önce sat sonra üret devrine geçiş var. Kişiye özel tasarım ve üretim önem kazanıyor. Bu amaçla Hazırgiyim Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi Projesi’ni başlatmak için Ticaret Bakanlığı’na başvuracağız” diye konuştu.
Sanayi 4.0’ın sektörlerin tamamını dijitalleşmeye zorladığına işaret eden Sertbaş, “Konfeksiyon sektöründe de tasarım dışında lojistik altyapı, organizasyon becerisi ve dünyaya yayılabilmek önem kazandı. Sanayi 4.0 trenini kaçırmamak için sözkonusu projeyle dijitalleşmeye odaklanacağız. Sürdürülebilirlik, giysinin üretim aşamaları tasarım, hammadde üretimi, dikiminden; sonrasındaki, depolama, sevkiyat, pazarlama ve satış aşamaları, satış sonrasında kullanım, tekrar kullanım, tamir, geri dönüşüm, ileri dönüşüm, yani ömrünü tamamladığı noktaya kadarki sorumluluğu kapsıyor ve sorumluluk sadece üreticiye ait değil. Bunun tüketici ile paylaşılması lazım. Şirketler tüketicileri daha sürdürülebilir bir kullanım davranışına yönlendirebilirler. Bunun için davranış kalıpları ve düşünce yapısı değişmeli. Böylelikle sürdürülebilirliği sağladığımız gibi, ekosisteme de daha az ayak izi bırakmış oluruz” dedi.
Alternatif pazar ve yol haritası
Projede yer almak isteyen hazırgiyim ve tekstil ihracatçısı firmaları kendileri ile temasa geçmeye davet eden Sertbaş, “Proje kapsamında Egeli konfeksiyon ve tekstil firmalarının sürdürülebilirlik konusunda ihtiyaç analizi yapılacak. Firmaların, üretim süreçlerinin optimum düzeyde olup olmadığı belirlenecek. Verimlilikte gelinebilecek son noktanın neresinde oldukları ortaya konulacak. Firmaların yönetsel performansı gözden geçirilirken, süreçlerle ilgili kurumsal performanslarına ait ölçülebilir hedefler ve ölçüm mekanizmaları ortaya konulacak. Pazarlamada etkinliği arttırmak için alternatif pazarlar belirlenirken, mevcut pazarlardaki paylarının arttırılmasıyla ilgili yol haritası ortaya konulacak” diye konuştu.