Global Connection gazetecisi Suso Mourelo, Mango ve Zara yöneticileriyle görüştü: "İspanyol yatırımcı Türkiye'ye sadık!"

Turkishtime Dergi

GLOBAL CONNECTION İLE DÜNYAYA BAĞLANANLAR

 

 El Mundo, Cinco Dias, El Correo Gallego editörü, Global Connection gazetecisi Suso Mourelo, Turkishtime için yazdı

 yazar-photo

2014’te bir İspanyol gazetesinin ekonomi sayfasında “Türk Tutkusu” başlıklı bir makale yayınlandı. Bu başlık bir kelime oyununa dayanıyordu: Popüler yazar Antonio Gala’nın sinemaya da başarıyla uyarlanmış romanıyla aynı ismi taşıyan hikayeye göre Türkiye’ye seyahat eden bir İspanyol kadın, rehberine aşık oluyor ve tutkusunun peşinden gitmek için her şeyi bırakıyordu. Makale ise Zara’yı da bünyesinde bulunduran Inditex grubunun başarısının ardından ülkedeki İspanyol şirketlerin yatırımının artmasından söz ediyordu.

Farklı sektörlerden yüzlerce şirketin katılımıyla –tekstilden enerjiye, turizmden inşaata– bu ekonomik tutku dur durak bilmeden uçuşa geçmiş gibi görünüyordu, tıpkı Madrid’den İstanbul’a sefer düzenleyen (2011’de British Airways ile birleşmesinden sonra IAG’yi kuran) Iberia havayolu şirketinin uçakları gibi...

18 Nisan’da yaptığı açıklamada havayolu şirketi “çeşitli sebeplerden ötürü” talepte düşüş yaşanması sonucunda seferi geçici olarak kaldırdığını bildirdi. Şirketin üstü kapalı öne sürdüğü neden (çeşitli sebepler), Mart ayındaki saldırıdan sonra ülkeye yapılan seyahat talebindeki düşüşü görmüş olan turizm acentelerini şaşırtmadı. Ancak İspanyol şirket yetkililerinin açıklamalarına göre, bu münferit bir olaydı ve hep birlikte ülkedeki ekonomik büyümeden memnun olduklarını ve yatırımcı pozisyonlarından geri adım atmayı planlamadıklarını belirttiler.

 

Türkiye markalar için bir referans noktası

Bu açıklamadan haftalar sonra Türkiye’nin başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, İspanyol işadamları ile bir toplantı düzenledi. Toplantı İspanyol şirketlerinin büyük çoğunluğunu kapsayan İspanya İşadamları Dernekleri Konfederasyonu’nda (CEOE) yapıldı. CEOE başkan yardımcısı José Vicente González, gayrisafi milli hasılası 1,5 milyar euro'yu bulan Türkiye’nin en büyük 20 ekonomiden biri olduğunun ve stratejik pozisyonu sebebiyle İspanyol şirketlerin uluslararasılaştırılmasına destek politikalarında öncelikli bir pazar olduğunun altını çizdi. Ve “2015’te toplam 8 bin İspanyol şirketi Türkiye’ye ihracat yaptı. Türkiye, İspanyol şirketler için bir referans noktası haline gelmiştir” dedi.

Sözleri bir güven çağrısı olarak yorumlandı. Kısa süre sonra yapılan darbe kalkışması sebebiyle yine alarm zilleri çalmaya başladı. O günlerde analistler ile ekonomi muhabirleri, Türkiye’deki başlıca İspanyol şirketlerinin basın sözcülerini ve temsilcilerini aradılar. Şirketlerin nasıl bir duruş sergileyeceğini, beklentilerinin ne olduğunu bilmek istediler.

Önce bir sessizlik oluştu. BBVA bankası “Ülkedeki taahhüdümüz uzun vadelidir ve Cuma günü olan olaylardan önce nasılsa öyle devam etmektedir” açıklaması ile bu sessizliği bozdu. En büyük ikinci İspanyol şirketi olan bankanın hisseleri borsada kısa bir süre önce yüzde 2.8 düşüş yaşamıştı.

2010’da Garanti’nin yüzde 25 hissesini alarak, sonrasında ise hisselerini yüzde 39,9’a çıkararak en büyük hissedar haline gelen BBVA, Türkiye’de iyi tanınan bir banka haline gelmenin yanı sıra bine yakın şubesiyle geniş bir iş ağına da sahip oldu.

Bankanın sözleri geniş yankı buldu ve genel cevap işlevini gördü. Sonrasında basın da sansasyonel başlıkları bir kenara bıraktı. “Cinco Dias” gazetesi (ekonomi basınının duayeni ve etkin Prisa grubunun üyesi) olanları şöyle özetledi: “Türkiye’deki İspanyol şirketleri darbe kalkışmasından sonra planlarına sadık kalıyor.” Haberin ilk sözcüğü ise şuydu: “Rahatlama”.

Belki henüz değerlendirme yapmak için erkendi ama o zamandan beri diğerlerine, dünyanın İspanyol gözbebeği, rengarenk şirket Zara’ya ne oldu? Yeterince zaman geçti ve artık cevap verme vakti geldi. Inditex’in (Zara’nın yanı sıra Pull&Bear, Massimo Dutti, Bershka, Stradivarius, Oysho, Zara Home gibi markaları da bünyesinde barındıran küresel grup) kaynaklarına göre Türkiye’deki varlıkları öncelik arz ediyor: “Hem ticari görünüş hem de tedarik zinciri bakımından Türkiye’nin çifte önemi var”.

 

Zara'nın tedarikçi ağının önemli parçası

Inditex, Türkiye’deki faaliyetine 1998’de Ankara Kızılay’da açtığı Zara mağazası ile başladı. Şimdi ise yaklaşık 200 mağazası var. Şirket, Türkiye’yle ilgili beklentilerini ve tam bağlılıklarını Turkishtime’a da açıkladı. Bu kararın kanıtı olarak da şu bildiriyi yaptılar: “Tüm işletmelerimiz için online mağaza açmış bulunmaktayız. Zara 5 Ekim’de sürece başladı ve gün içinde teslimat seçeneği olan 'Same Day Delivery'yi İstanbul içinde etkinleştirdi. Buna paralel, diğer markalar da e-ticaret platformlarının prömiyerini 13 Ekim’de gerçekleştirdi”.

Tüm bunların yanı sıra üretiminin yüzde 60’ı yakın ülkelerden İspanya’daki lojistik merkezlerine gelen ve oradan dünya çapında dağıtımı yapılan Inditex grubu için Türkiye, tedarikçi ağının önemli bir ayağı.

İkinci büyük İspanyol tekstil şirketi olan Mango da kararlı ve iyimser tavrını koruyor. Şirket Türkiye’ye 1997 yılında geldi. Bu makale için grup yetkilileri şu açıklamada bulundu: “Mango 109 ülkede faaliyet gösteriyor, pazardaki değişimlere alışıktır ve bu tür durumların üstesinden gelebilir. Son siyasi olaylardan sonra Türkiye hala bizim için aynı önemi ve etkiyi taşıyor”.

117 satış noktasıyla Mango için (Mango, Mango Man, Mango Kids, Mango Sport&Intimates ve Violeta by Mango markaları altında) Türkiye son 10 yıldır küresel alanda en büyük iş hacmine sahip üçüncü ülke. Şirket 2013 yılında perakende mega mağaza stratejisini belirledi; 18’i Türkiye’de olmak üzere toplamda 170 mega mağazası mevcut.

Gelecek yıl için şirket şöyle tahminlerde bulundu: “Fırsat bulduğumuz yerlerde mağaza açmayı sürdürecek ve yeni mega mağaza konseptini pekiştirecek adımları atmayı öngörüyoruz. Senelik ciro sonuçlarının olumlu olacağı konusunda iyimseriz ve gelecekte de büyümeyi sürdürmeyi umuyoruz”.

Şirketler iyimserlik konusunda hemfikir gözüküyor. “Planlarımız değişmedi” ve “iş beklentilerimiz aynı” gibi... Enerji ve endüstri alanında iki tanınmış şirket yöneticisi 2017 ile ilgili öngörülerini bu şekilde özetliyor. Türkiye, İspanya için 10'uncu büyük satış hacmine sahip ülke. Geçtiğimiz yıl ihracat yapan İspanyol şirketlerin sayısı 7 bin 928’e yükseldi. Ve 2014’te İspanya, Türkiye’deki en büyük dördüncü yatırımcı ülke pozisyonundaydı.

 

'Normal iş planlarına' devam

Tekstil ile banka en tanınmış yüzler olsalar da İspanya, Türkiye’de çok geniş bir sektör yelpazesinde faaliyet gösteriyor. Tur Assist aracılığı ile piyasaya giren sigorta şirketi Mapfre sonrasında Mapfre Genel Sigorta oldu ve yaklaşık 30 yıldır hizmete devam ediyor. Darbe kalkışmasından kısa süre sonra Mapfre “Türkiye’nin huzuruna geri kavuşacağı” yönünde demeç vererek güvenini kamuoyuyla paylaştı.

Yenilenebilir enerji ve altyapı devi Acciona’nın yetkilileri de kısa süre önce benzer sözlerle bu yıl ve gelecek yıl planlarının “etkilenmediğini” açıkladı. Paslanmaz çelik imalatçısı Acerinox da Temmuz ayında yaptığı bildiriye göre “Türkiye’de normal iş planlarına” devam edeceğinin altını çizdi. Navantia ile beraber Acerinox, Türkiye’nin endüstri sektöründeki en önemli İspanyol şirketlerinden.

OHL (inşaat), Indra (raylı taşıma alanından) ya da piyasaya son giren ve banyo alanlarında dünya lideri olan Roca gibi öne çıkan diğer firmalar da planlarında bir değişiklik olmadığını vurguladılar.

Paranın değer kaybetmesinden en zararlı çıkan bankalar olsa da en çok etkilenenin turizm sektörü olduğu düşünülür. İspanya’nın bir numaralı turizm grubu Globalia’nın üyesi ve Air Europa ile anlaşmalı olan Halcón seyahat acentelerinden birinin sorumlusu Mari Cruz Vaciero, Türk Hava Yolları ile kod paylaşımı anlaşmasını “iki havayolunun da yeni pazarlara girmesine olanak sağlayacak ve yolcularına daha fazla seyahat imkanı sunacak bir anlaşma” olarak yorumluyor.

Müşterilerine her daim İstanbul’u önermiş olan Vaciero’ya göre, turistleri asıl korkutan darbe kalkışmasından çok terör saldırıları. Bunlar sebebiyle rezervasyonlarda büyük düşüş yaşandı ve gemicilik şirketleri mavi yolculuk gemilerini ülkeden çekti.

Oysa Türkiye’nin başlıca otel zincirlerinden Barceló geleceğe güvenle bakıyor. Barceló Eresin Topkapı’nın da aralarında bulunduğu beş yıldızlı otellere sahip grup kısa süre önce İstanbul’daki Occidental The Public otelinin açılışını gerçekleştirdi. Barceló, Türkiye’deki yatırımına devam etme kararının altını çizmiş oldu.

Tıpkı diğer şirketler gibi onlar da siyasi olayların etkilerinin geçici olduğuna inanıyor ve son yıllardaki yükseliş trendinin devam edeceğini düşünüyor. Gazetecileri ünlü yazardan alıntı yapmaya ve Türk tutkusundan söz etmeye sevk eden de işte buydu. Yine de kitaptaki ilişkinin üzerinden  yıllar geçti ve o ilişkide artık sadakat ve uzun bir evliliğin güveni mevcut.